ANLAŞILMAK

Bölüm 9

Poyraz sahneye çıkıp kısa bir teşekkür konuşması yaptıktan sonra diğer şirketler hızla salonu boşaltırken Başhekim, Poyraz'ı kurul ekibi ile tanıştırıyordu. Işılgil kenarda durmuş onları izliyordu. Akın, Işılın yanında durmuş hala Poyraz bakarken ''Bu işin faturası bize kesilecek farkındasın demi?'' diyerek iç çekti. Işıl ise kafa sallamakla yetindi.

Kurulla olan görüşme sona ermiş olmalıydı ki kendi aralarında el sıkışmaya başladılar. Onlar kendi aralarında el sıkışırken Başhekim yanlarına geldi.

''Sizler önden hastaneye geçip eksiklerinizi halledin. Biz de sonra geleceğiz.'' Işıl'a doğru işaret parmağını salladı. ''Seninle de sonra görüşeceğiz.''

Işıl kaderine razı gelip başını salladı. Hızla eşyalarını toplayıp salondan ayrıldılar. Tabi Erdemin neler olduğu konusunda bir fikri olmadığı için her şeyden habersiz bir şekilde kendi kafasında planlar yapıyordu. Fakat Işıl başını eline yaslamış Başhekime durumu nasıl anlatacağını düşündü. Bilmiyordum gibi bir cümle kurarsa tuhaf kaçardı ve Başhekim buna inanmazdı. Ayrıca hangi kadın kocasının tam olarak hangi mesleği yaptığını bilmezdi ki. Hastaneye geldiklerinde hala ne diyeceğini düşünüyordu. Akın arkadaşının düşünceli haline baktı. Elini omuzuna atarak onu ona ayak uydurarak yürümeye başlamıştı.

''Sıkma canını bu kadar. Hallederiz bir şekilde.''

''Sen inanıyor musun bu dediğine. Başhekim az sonra hepimizi parçalara ayıracak.'' Akın ciddiye almadığını belirtir şekilde güldü. ''En azından parçalara ayrılana kadar zamanımızı iyi değerlendirelim,'' dedi ve Işıl'ı yemekhaneye doğru çekiştirdi. Işıl arkadaşının peşinden sürüklenirken kendi kendine güldü. Yemekhane de Murat ve Barışla karşılaştılar. Onlarda programa dahildiler ama grup ikiye bölündüğü için hastanede kalmak zorunda kalmışlardı. En azından yarım saatliğine eğlenceli bir vakit geçirmişlerdi.

''Bilin bakalım konferansta ne oldu?'' Akın'ın sesi Işılla dalga geçmek için hazırda bekliyordu. Murat ve Barış birbirlerine baktılar.

''Ne oldu?''

Akın bir kahkaha attıktan sonra tabldotta kalan son kaşığı ağzına attı. Işıl ona dik dik bakarken Akın hızla çiğneyip yuttu. ''Projeyi Işıl'ın kocası olan Poyraz kazandı.'' Işıl bıkkın bir şekilde nefesini verdi.

''Hadi canım! Daha neler.'' Sesleri inanamıyormuş gibi çıkıyordu fakat Işıl'a dönüp onaylaması için bekledir. Işıl kafasını sallayarak onayladı. ''Oha!''

''Kızım bize de söyleseydin ya kocanın projeye katılacağını.''

Işıl durumun içinden nasıl kurtulacağını düşünürken hepsinin aynı anda telefonuna mesaj geldi.

''10 dakika içinde toplantı odasında olun. -Başhekim Âdem.''

Hepsi telefondaki mesajı okuduktan sonra birbirleriyle bakıştılar ve hemen ayaklandılar. Işıl ve Akın odalarına uğrayıp eşyalarını bırakırken Muratla Barış toplantı odasına geçmişlerdi bile.

Poyraz ve arkadaşları çoktan toplantı odasına alınmış diğerlerini bekliyordu. Kaan etrafa kısaca göz gezdirdikten sonra sandalyeye kaykılarak oturdu.

''Bizi böyle bekletmeleri normal mi?''

Poyraz masaya kollarını dayamış çenesiyle elinden destek alırken konferanstan hemen sonra Işılın nereye kaybolduğunu düşünüyordu. Soracağı ufak bir hesap vardı. Onun düşüncelerine Can eşlik etmişti.

''Onu bunu geçinde Işıl nerede?''

Simge ellerini göğüs hizasında birleştirmiş gayet ciddi bir şekilde ''Bilmem, her zamanki gibi belirdi, ortalığı karıştırdı ve kayboldu.'' Dedi. Poyraz gözünün ucuyla Simgeye baktı. Kapı açılınca hepsi aynı anda kapıya döndü.