Yeni oda arkadaşımı kapıda bekletmeyip içeri aldım. Gülümsedi.
Elimi uzattım ve kendimi tanıttım.
"Seo Changbin."
Elimi tuttu ve sıktı. Elleri çok soğuktu. Benim ellerim hep sıcak olurdu oysa.
"Bang Chan."
"Gel odanı göstereyim."
Kafasıyla beni onaylayıp iki elini de dolduran valizleri yere değdirmeden arkamdan yürüdü.
Odanın kapısını açıp içeri girmesini bekledim.
"Odanı istediğin gibi dekore edebilirsin. Sadece boya yapamazsın. Eğer eşyaları değiştirmek istersen yurt müdürlüğüne ulaşırsın. Eşyaları götürüyorlar. Ve, hmm... Aklıma gelmedi bir şey sormak istersen mutfağın karşısında ki odadayım."
"Tamam, teşekkür ederim. Şey, nevresimler yeni mi? Yoksa değiştirmeli miyim?"
Gülümsedim. O gelmeden önce her şeyi yapmıştım ama onun bunu bilmesine gerek yoktu. Değil mi?
"Senden önce burada kalan arkadaşım her yeri temizleyip ne resimleri değiştirip öyle gitti. Rahat olabilirsin."
Gülümseyerek beni onayladı. Lakin gülümsemesinde bir şey vardı. Sanki yalan söylediğini biliyorum der gibiydi.
Fazla önemsememeye çalıştım.
Ben de onun odasından çıkıp kendi odama geçtim ve bilgisayarımı alıp yatağıma oturdum. Tam yarım kaldığım diziye başlayacakken ona söylemeyi unuttuğum şeyler aklıma geldi ve hızla odamda çıkıp onun odasına girdim.
Aniden odaya girdiğimdea korkup elindeki kutuyu kapatmaya çalışmış kapatamayınca da boşverip yatağa atmıştı. Tabii sonra kutuyu görmeyeceğim bir yerde durmayı da unutmamıştı.
Özel bir şey olduğunu düşünüp irdelemedim ve konuştum.
"Kusura bakma söylemeyi unuttuğum şeyler aklıma geldi de o yüzden hızımı alamayıp bir anda girdim odana."
Gülümsedi. O gerçekten bir meleğe benziyordu.
"Sorun değil. Ne söyleyecektin?"
Kolundan tutup odasından çıkarttım ve mutfağa soktum.
"Salon ortak alan. İstediğimiz gibi kullanabilir ve arkadaşlarımızı çağırabiliriz. Tabii birbirimize haber vermek şartıyla."
Dudakları öne doğru düşmüştü ve kafasıyla beni onaylıyordu.
Şu an onu ısırmak istiyor-
Ehem, hayır istemiyorum. Yok düşünmedim öyle bir şey. Hayır okumadınız sizde.
" Mutfakta ise alt dolaplar benim, çünkü benim boyum kısa ulaşamıyorum üst raflara, üst raflar ise senin."
Neden alt rafların benim olduğunu açıkladığım kısımda gülsede beni onaylanmıştı. Jisung benden çokta uzun olmasa bile ona da üst dolapları kullandırtmayı başarmıştım. Tabii buradan taşınana kadar buna söylenmesini başarı sayarsak başarmıştım ama bunu hatırlamaya gerek yoktu değil mi? Önemsiz ayrıntılar unutulabilirdi.
"Buzdolabına ise alt üç raf senin, üst üç raf benim. Buzluk kısmında dolu olan taraf benim, boş olan taraf senin. Anlaşıldı mı?"
"Anlaşıldı."
Isırasım var gerçek-
Yok, hayır. Yok öyle bir şey. Saçmalama Changbin. Saçmalama. Kendine gel Changbin.
"Ben düzenin bozulmasını hiç sevmem o yüzden hep böyle kalsın tamam mı?"
Kafamı yana eğerek sorduğumda onayladı beni, bugün defalarca kez yaptığı gibi.
"Peki. Şimdi tanışabilir miyiz?"
"Tabii, dediğim gibi ben Seo Changbin. 21 yaşındayım ve bilgisayar mühendisliği okuyorum. Sen?"
"Ben de Bang Chan, aynı şekilde az önce dediğim gibi. 22 yaşındayım ve konservatuvar okuyorum. Tanıştığıma memnun oluyor, yarışmacı arkadaşlara başarılar diliyorum."
Kahkaha atarak konuşmasını bitirdiğinde ona katılıp ben de güldüm.
"Neyse seni çok tutmayayım. İşin vardır. Kaçtım ben."
Diyerek odama kaçtığımda arkamdan kahkaha attığını duydum.
Eğlenceli biri gibi duruyordu, anlaşabilitdik bence.
Ya da sadece çok iyi bir oyuncuydu.
Ay hazırda bölüm varmışşşş!
Umarım seversiniz aşklarım...
❤️💜❤️💜❤️💜❤️💜❤️💜❤️💞💞💞💙💛💛💙💙💛💛💙❤️❤️💙💜💛❤️💛❤️💛💞💛💞💙💞💜💙💞💛❣️💞💛❤️💙💞💛❤️💙💙❤️💙💙❣️💛💜💙💞💛💛❣️💛💜💙💞💛💞💛❤️💜💛💞💛💞💙❤️💛💞❤️💙💞💛❣️💛❤️❤️💞💛❤️💙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Roommate ✅
FanfictionChan, Changbin'in yeni oda arkadaşıydı. Hikâyede intihar, kan, zorla alıkoyma gibi tetikleyici unsurlar bulunmaktadır.