Derin bir nefes alıp kapıyı çaldım, sonunda bebeğime kavuşacaktım.Kapıyı açan miniğimi görünce kalbim göğsümden çıkıp ellerine konmak ister gibi atmaya başladı.
Beni bir süre süzüp elini uzattı.
"Seo Changbin."
Elini sıktım. Elini sıktım.
"Bang Chan."
"Gel odanı göstereyim."
Kafamı sallayıp arkasından ilerledim.
Beni büyük ihtimalle ben gelmeden önce temizlediği odaya getirip konuşmaya başladı.
"Odanı istediğin gibi dekore edebilirsin. Sadece boya yapamazsın. Eğer eşyaları değiştirmek istersen yurt müdürlüğüne ulaşırsın. Eşyaları götürüyorlar. Ve, hmm... Aklıma gelmedi bir şey sormak istersen mutfağın karşısında ki odadayım."
Tatlı tatlı konuşması beni benden alırken belli etmemek için tüm beyin hücrelerimi çalıştırıyordum.
Benim miniğim çok tatlıydı.
" Tamam, teşekkür ederim. Şey, nevresimler yeni mi? Yoksa değiştirmeli miyim?"
Ne kadar ben gelmeden önce rezil olmamayı düşünerek tüm yurdu kırkladığını bilsemde şüphe çekmemek için sordum.
"Senden önce burada kalan arkadaşım her yeri temizleyip nevresimleri değiştirip öyle gitti. Rahat olabilirsin."
Benim minik bebeğim bana yalan söylüyordu. İçten içe sinirlensemde gülümseyip kafa salladım. Gözleri gülümsememe düşüp biraz oyalandı.
Hemen ardından kapıyı kapatıp çıkınca kaşlarımı çatıp sakinleşmek için üst üste derin nefesler aldım.
Tabii ki sakinleşmem için hiç bir yararı olmadı. Gözlerimi devirip boynumu çıtlattım. Ardından valizlerimden küçük olanı açıp içinden kutumu aldım.
Tam kutuyu açıp içinden bir resim alacakken içeri giren bebeğimle kutuyu saklamak için etrafıma bakındım. Saklayacak bir yer bulamayınca yatağa atıp kutuyu göremeyeceği bir açıda durdum.
Bu dikkatini çeksede sorgulamadan mahcup bir sesle konuştu küçüğüm.
"Kusura bakma söylemeyi unuttuğum şeyler aklıma geldi de o yüzden hızımı alamayıp bir anda girdim odana."
Gülümsedim, o ne yaparsa yapsın sorun değildi benim için. O hala yaşıyor olmamın sebebiydi. Bir de yaptıklarına kırılıp küsecek miydim? Nankör değildim ben.
"Sorun değil. Ne söyleyecektin?"
Bir kaç adımda yanıma gelip kolumdan tuttu ve mutfağa çekti. Kalbim maraton koşuyormuşum gibi atıyordu. Sakin görünmeye çalışmaktan yüz kemiklerim ağrıyordu.
"Salon ortak alan. İstediğimiz gibi kullanabilir ve arkadaşlarımızı çağırabiliriz. Tabii birbirimize haber vermek şartıyla."
Olabildiğince masum görünmeye çalışıp kafamı salladım. Onun bundan hoşlandığını biliyordum. O sessiz, tatlı insanları severdi. O gülümsemesi güzel olan insanları severdi.
Gülümseyişimi onun istediği hale getirene kadar ayna karşısında pratik yaptığımı bilmese de olurdu.
"Mutfakta ise alt dolaplar benim, çünkü benim boyum kısa ulaşamıyorum üst raflara, üst raflar ise senin."
Doğruydu, küçük bebeğim tam göğsüme geliyordu. Omzuma yetişmek için bile parmak uçlarına çıkması gerekirdi.
"Buzdolabına ise alt üç raf senin, üst üç raf benim. Buzluk kısmında dolu olan taraf benim, boş olan taraf senin. Anlaşıldı mı?"
"Anlaşıldı."
Aklına her ne geldiyse kaşlarını çattı bir süre. Ardından yüzünü eski haline çevirip bana döndü.
"Ben düzenin bozulmasını hiç sevmem o yüzden hep böyle kalsın tamam mı?"
Ona bunu bildiğimi, onun mutlu olması için canımı verip can alabileceğimi söylemek isterdim ama onun yerine bambaşka şeyler söyledim.
"Peki. Şimdi tanışabilir miyiz?"
Gülümsedi.
"Tabii, dediğim gibi ben Seo Changbin. 21 yaşındayım ve bilgisayarı mühendisliği okuyorum. Sen?"
Sonunda gözlerini açıp tatlı tatlı sorması beni onu ısırmaya zorlamıştı ama kendimi tıtmuştum. Bu, miniğimi korkıtabilirdi.
"Ben de Bang Chan aynı az önce dediğim gibi. 22 yaşındayım ve konservatuvar okuyorum. Tanıştığıma memnun oluyor, yarışmacı arkadaşlara başarılar diliyorum."
Güldü bana, bugün ki tüm gülüşleri banaydı.
Benden mutlusu var mıydı?
Chan sen böyle yaparsan sana kızamam annem yapma.
Bu arada ben yazıyorum falan ama duvara yazıyormuş gibi hissediyorum ayıptır söylemesi.
Amaan.Bye
🧡🧡💜💜❣️❣️💕💕💓💓💚💚💝💝💖💖💗💗❤️❤️💙💙💟💟💘💘💞💞💛💛💞💞💘💘💟💟💙💙❤️❤️💗💗💖💖💝💝💚💚💓💓💕💕❣️❣️💜💜🧡🧡💜💜❣️❣️💕💕💓💓💚💚💝💝💖💖💗💗❤️❤️💙💙💟💟💘💘💞💞💛💛💞💞💘💘💟💟💙💙❤️❤️💗💗💖💖💝💝💚💚💓💓💕💕❣️❣️💜💜🧡🧡💜💜❣️❣️💕💕💓💓💚💚💝💝💗💗❤️❤️💖💖❤️❤️💙💙💟💟💘💞💞💛💛💘💘💘💛💛💞💞💖💖💝💝💗💗💚💚❤️❤️💙💙💟💟💓💓💕💕❣️❣️💜💜🧡🧡💛💛💞💞💘💘💟💟
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Roommate ✅
ФанфикChan, Changbin'in yeni oda arkadaşıydı. Hikâyede intihar, kan, zorla alıkoyma gibi tetikleyici unsurlar bulunmaktadır.