4. Bölüm

322 209 324
                                    

Oy ve yorumlarınızı unutmayın lütfen 🧡
.

Oy ve yorumlarınızı unutmayın lütfen 🧡

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

.
Geçmiş zaman


"Alper bak anlamıyorsun beni. Senden uzak durmak zorundayım. İçinde olduğum kör kuyuya seni de çekemem. Elini tutamam." Adeta yalvarırca konuşuyordum ama yüzünde mimik oynamadı.

Gerilen sinirlerime rağmen kalbini daha fazla kırmamak için sesimin sakin çıkmasını sağlamak için uğraşsam da başarılı olamamıştım.

"Aptal aptal sırıtmak yerine bir şey söyleyecek misin? Eğer ki söyleyecek sözün yoksa defol git."

Yükselen sesime karşı daha fazla güldü.
"Seni bırakmayacağımı biliyorsun Kızıl. Ne olursa olsun bırakmam. Buyur tut elimi ve çek içinde bulunduğun her neyse."

Anlamıyordu. Yanımda durduğu her saniye Berat'ın nefretine kurban gidecekti.

Anlamıyordu. Ona zarar gelmemesi için çabaladığımı anlamıyordu.

"Alper neden anlamak istemiyorsun?" Ağlamaya yüz tutmuş gözlerim ve titreyen sesimle sordum. "Sana zarar gelebilir diyorum. Anlamamakta neden ısrar ediyorsun çocuk?"

"Yapamam Kızıl. Seni bir başına bırakamam tekrar. Bunu bir kez yaptım bir daha asla yapmam. Ayrıca aynı yaştayız hatırlatayım dedim."

"Aptal." Tek bir sözden sonra tükenmişlikle yere çöktüm. Çocuksu tavırlarını sürdürmesi ikimizi de hırpalıyordu.

Sakin adımlarla çöktüğüm duvar dibine yaklaşıp kırılmasından korktuğu bir bebeği sever gibi sarıldı. Narin elleri kızıl saçlarımda gezinirken dökülen gözyaşlarım onun içindi.

Onun iyiliği için.

🧡

Otobüs camının kafatasıma yaptığı basınçlar bozuk yol üzerinde şiddetini arttırırken yavaşça geri çektim. Fiziksel bir acının ruhsal olanı ertelediğine inandığım içindi canımı yakmak isteyişlerim.

Boşa çabaladığımı fark etsem de bunu durduramıyordum. Belki de bundan zevk alışımdandı durduramayışımın sebebi. Belki de acıdan besleniyordum.

İNTİKAMIN ESİRİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin