13. Bölüm

225 162 418
                                    

Oy ve yorumlarınızı unutmayın lütfen 🧡

Kahvenize, çayınıza eşlik edecek bir bölüm olsun 🧡
.

Kahvenize, çayınıza eşlik edecek bir bölüm olsun 🧡

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

.

Piyon ve şah.

Piyon olarak kullanıldığım bu hikayeyi baştan yazıp şah olarak tamamladım.

2 hafta önce

Küf saran düşüncelerim özgürlüğüne düşkünlüğünden esir kaldı. Çabaladıkça geriye gidişleri yorgunlukla sarmalandı.

Aklımı karıştıran düşünceleri def edip gelen seslere kulak kesildim. Kayra'nın sadece mırıltıları duyulsa da telefonu kapatmadan önce dişleri arasından çıkan isim ile dünya durdu.

Aynı isim farklı birinde olabilir miydi? Elbette.

Soy ismi bile aynısı olabilir miydi?
Belki.

Gözlerim şaşkınlıkla açılmış sırtını izlerken başımı sallayıp kendime geldim. Renk vermemek için direnişlerim imkansıza oynarken aldığım nefesler öfkeyle karışık doluyordu ciğerlerim.

Omzuma dokunan el ile geriye döndüğümde Kayra'nın gülen yüzündeki ifade kendini meraka bıraktı. "Nira bir şey mi oldu?"

Başımı iki yana sallayıp reddettiğim sorusuna yenilerini eklemişti. "Emin misin? Yüzün solmuş, hastaneye gitmek ister misin?"

"Bir kere söylemekten anlamıyor musun sen? İyiyim dedim işte!" İster istemez yüksek çıkan sesim nefret parçaları da barındırıyordu.

"Ben," Öfkesini bastırmak amaçlı derin bir nefes aldı. "Özür dilerim."

Omuzlarımı silkip ayağa kalktım. Asılı duran montum ve anahtarlarımı alıp dışarı çıktım. Suçluluk duygusunu kaybetmiş bir suçlu, suçluluk duygusuyla savaşan bir suçsuzdum.

Motora binip asfalt zeminde hızla sürmeye başladım. O, yaşıyor olabilir miydi?

Eğer ki yaşıyorsa ona yardım eden ve ustaca yanıma yaklaşıp temellerime vurduğu darbelerle güvenimi alt üst eden tek kişi vardı.

Kalbime saplanan cam kırıkları bir bütün olup damarlarımı kesti. Parlak yüzeyine akmış kini, nefreti kanıma karıştırdı.

İNTİKAMIN ESİRİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin