7 {Dövecek Sandım} 7

701 98 33
                                    

"Bugün sinirlerim çok bozuldu. Ben göze batmamaya, olabildiğince köşeme çekilmeye çalıştıkça sanki herkesin parmak ucundayım da beni işaret ediyor gibiler. Gerçekten bazen sadece kendimle baş başa kalmak istiyorum ama okul ortamında bu imkansız oluyor. Sana söylemedim ama bugün okulda ilk günümdü."

İlk günü olmasına rağmen kantinde herkesin dikkatini çekmişti. Hem güzelliğiyle hem de oturmaması gereken bir yere oturmasıyla. O zorbalar masayı sahiplenmişlerdi ve kimsenin oturmasına izin vermiyorlardı. Okul olarak onların bu inadından bıkmış ve masadan uzak durmaya başlamıştık. Tabii o bunu bilemezdi...

"Diğerlerinden geç başladığım için zaten arkadaş bulamadım, birde okulun belalılarına çattım. Meğersem bir masaları varmış ve kimseye orayı yar etmiyorlarmış, şansa bak ki bende okuma saatimde elimle bulmuş gibi oraya oturmuşum. Yanıma gelip bana seslenmeye başladılar, görmezden gelirsem giderler sandım ama inatçı çıktılar. Çok da kaba konuşuyorlardı. Önce tartışmayı planlıyordum ama sonra buna değer olmadıklarını fark ettim. Dediklerimi umursamıyorlardı bile, onlarla konuşmaya çalışmak bir arının tuğladan polen toplamaya çalışması gibi olurdu. Ve o masanın herkese yararının dokunmasını istemeyip sahipleniyorlar, kullanılmasına olanak sağlamak yerine engelliyorlardı. Tartışıp daha da sinirlenmemek için masadan kalkmaya karar verdim.

Bunlar olurken beni dikizleyen birini fark ettim. Artık ne düşünüyorsa gözü dalıp gitmiş ona attığım sinirli bakışları bile fark etmemişti."

Bir dakika, ne? Şuraya bayılacağım şimdi. Cidden fark edememiş miydim? Tam bir aptalım cidden. Daha ne kadar yerin dibine girebilirim?

"İlk başta beni dövecek falan sandım çünkü gözünü hiç ayırmıyordu. Sonra bu şaşkın çocuğun niyetinin bu olmadığını anladım. Ama asıl niyeti neydi onu hâlâ anlayabilmiş değildim. Öylece suratıma baktı garip garip. Sonra arka masama oturdu. İyice işkillendim ama belli etmedim. Arkamı dönünce bir de ne göreyim! Popomu kesiyordu resmen. Meğersem amacı buymuş! Far görmüş tavşan gibi donakaldı ona baktığımda. Beklemiyordu galiba bu atağımı. Neyse ama merak etme ona beni izlemeyi kesmesini söyledim. Kıpkırmızı oldu görsen çok komikti. Ve bu sayede de okuma saatim bana zehir oldu."

İnanamıyorum onu döveceğimi sanmış. Önemli olan bu değildi, beni sapık biri olarak algılamıştı. Buna çok içerledim, çok üzüldüm. Aniden olan bir şeydi amacım asla bu değildi. En azından onu güldürmüşüm. Birazcık da olsa bununla avunmak istiyordum.

"Lujon'cum işte bugünkü okul günüm böyleydi. Yarım saat daha iznim var, o yüzden kitabımı burada okuyacağım. Malum bugün okutmadılar."

Bağdaş kurduğu yerden kalkıp ağacın altına uzandı ve onu dinlemekten getirdiğini fark edemediğim kitabı okumaya başladı.
Bugünkü umursamaz tavırlarının altında neler yatıyormuş, ben hiçbirini anlamamışım. Hakkımda neler düşünmüş, utandım.

Bu nereye kadar böyle sürecek peki? Hana'nın da dediği gibi onunla tanışmalıydım. Bunu istiyordum. Ama cesaretim ve yüzüm yoktu. Bu yüzden akışına bırakacaktım. Hana dışında onu dinlediğimi bilen yoktu. O söylemeyeceğine göre ben demezsem öğrenemezdi.

Sonunda penceremin altından kalkıp çalışma masama oturdum. O sessizce kitap okuyordu. Her ne kadar izlemek istesem de kendimi dizginlemeliydim. Çantamdan defterimi çıkardım ve notlarımı tekrar etmeye başladım.

——

Bölümle ilgili görüşlerinizi bu kısımda belirtebilirsiniz. 💜

•Jungle // Taekook•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin