Medya:Berk
Bu mümkün değildi ki hemen polisi aradım.Yarım saate gelirlerdi.Çünkü ev şehir merkezinde değil.Heryerde evimiz var aslında bizim.Tüm İstanbulu dolaştık saolsun annem sayesinde.Ama neyse önemli olan benim tek dostum olan Tyson'u kimin öldürdüğü.Bunu ben yapmış olamazdım.Uyuyordum ayrıca böyle birşey yapsaydım hatırlardım.Deli değilim sonuçta.Belkide aklıma ilk gelen şeyi söylemeliyim.Evde son bir haftadır olan tıkırtıların sahibi bunu yapmışsa.İşte bu yüzden polisin bu konuyu ele almasını istiyordum.Bu cani her kimse bana da zarar verme olasılığı çok yüksek.Her neyse telefonum çalmaya başladı.Bu en yakın arkadaşım Güneş.Biraz tuhaf ismi var ama bana göre fazla enerjik.Ve de bana olacak kötü olayları hissediyor olmalı ki telefonu açtım'Alo!Güneş,nasılsın?' 'Berbat sen?' anlayamadığım şekilde 'Niye kötü birşey mi oldu?' dedim.'Hayır tatlım kötü enerji.Sizin eve geliyordum tam sokağa saparken polisleri gördüm.Bir iki dakkaya ordayım olayları harfi harfine istiyorum.' dedi hızlıca.Belli ki arabadaydı.'Peki' demekle yetindim çünkü mutsuzdum.Tanrı bir canı benden yine söküp almıştı.
Güneş polis memurlarının ardından koşarak'Sana bişey olmadı ya tatlım?!' heyecanlıydı belli.'Hayır ben iyiyim.Kötü olan...'diyebildim sadece çünkü Tyson öldüğünden beri hepsini içime atmıştım.Hiç ağlayamamıştım.Ve tam o sırada gözlerimden yaşlar süzülmeye başladı.Güneş beni su yeşili olan kanepemize oturttu ve yaşlarımı sildi.'Ne oldu bebeğim?Tyson,Tyson nerede?' 'O, artık sonsuz bir uykuda.Tanrı yine beni yalnız bıraktı.' babam sonra da Tyson.Ne kadar yalnızdım öyle.Güneş düşüncelerimin arasına dalarak'Bebeğim benim ben varım olmassa annen yoksa birkaç günlüğüne senle kalabilirim çünkü...' sözünü kesen genç bir polis memuru oldu.Bu yeni yetmeydi sanırım.Neyse 'Çünkü burası hiç güvenli değil bayan.Bu köpeğiniz için olmasa bile sizin hayatınızda söz konusu.Çok ilginç olarak hiç bir ize rastlayamadık.İfadeniz için müsait olduğunuz zaman bu numaram'dedi ve elindeki kağıdı bana yöneltti.Bende pek samimi olmayan ufak gülüşümle karşılık vererek aldım.Pek konuşmak istemiyordum.İlk kez sessizlik ana huzur verecekti.İlk kez
Herkes gittikten sonra Güneşle birlikte kalmıştık.O ikimize birer fincan kahve yapmak için kalktı.Ben ise su yeşili olan pofuduk kanepeme klasik ev halimi almıştım.İlk kez Tysonsuz bir gün.Aman ne güzel.Telefonumun çalıp çalmadığını kontrol ederken saate gözüm kaydı.Baya geç olmuştu.O kadar zaman geçmiş ki saat 7 idi.Güneş kahvelerimizi getirdi.Ben ufak bi gülümseme ile karşılık verdim.Konuya girmese şaşardım'Eee Burcu hanım.Olay tam olarak ne?'dedi.'Ya dediğim gibi kimin yaptığı belli değil.Annem gelsin öğrenicez.Evde ufak benim bilmediğim gizli kameralar var.Gelince izleriz.' 'Sen neden bilmiyorsun bu gizli kameraları?'diye sordu merakla.Aslında bende neden bilmediğimi bilmiyordum.Pekte konuşmam zaten annemle.Sormamıştım ve'Kumardandır.' dedim umursuzca.Ve gözümü cama kaydırdım.Yağmur başlamıştı.Gökyüzü de ağlıyordu.O da gitti ben de yalnızlıktan çürümek üzere kahvemi yudumladım.