Mutluluk üzerine çok fazla şey yazabilirim. Kimileri için bir tatmin kimleri için ömür boyu sürecek uzun mu uzun bir arayış. Bütün bu kavramların üzerinde insanın önceki mevzusu kim olduğuyla veya kim olmak istediğiyle alakalı bence. Şu yaşıma kadar bütün ilişkilerimin benim aç gözlülüğüm ya da bir diğer adıyla maymun iştahlılığım sonucunda mahvolduğunu düşünmüştüm. Oysa her şey benim kendimi kim olarak gördüğümle alakalıymış. Ufak basit bir alkolik mi yoksa her şeyin farkında olan fakat kendini uyuşturmayı seçen daha büyük bir alkolik mi? Çünkü geriye kalan her seçenek uyum sağlamam dışında spesifik bir çözüm önermiyor. Ben bütün meseleyi çocukluktan ibaret olarak görüyorum. Bütün bu takıntılarım aşırı mükemmeliyetçi ilişki beklentilerim çocukken karşılayamadığım duygulardan ibaret sanırım. İnanın gerçekten bilmiyorum beni nelerin beklediğini, böyle bir hayata nasıl uyum sağlayacağımı? En basitinden yarınımı dahi nasıl kontrol edeceğimi bilmiyorum. Tek bildiğim kadınlar konusunda ciddi sorunlarım mevcut. Nietzsche gibi kırbaçla gitmesem de yalanlarla gidiyorum kadınlara ya da ben olmayan yanlarımla. Uyum sağlayamıyorum ki sağlamak da istemiyorum. Şiddette istemiyorum şehvette, özetle bir şey hissetmek istemiyorum. Tanrıya da inanmıyorum bu arada yani, anlattıkları tanrıya. Ademi yaratıp ademin Havva'sını yaratmak zaten inanmadığım bir tanrının işi ''çok belli'' her neyse. Basit, boktan ilişkilerinizle birlikte sizi hazlarınıza ve boş bırakılmışlıklarınıza emanet ediyorum. Bir fasulye tanesi kadar ilerleme kaydedemeyeceğiniz bu yaratılışta umarım size yakışır bir hikayeniz olur. Zira benim otobiyografimde anılmayacaksınız, muhabbetle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Arta Kalanlar
PoetryTerkedilmiş,Bir parçada olsa sevmiş,Sevdiğini kaybetmiş tüm yalnız ruhlara ithafen...