Seni bir kere görsem belki rahatlar içim,
Kat ettiğim mesafeler ve vicdan muhasebesi.
Sana olan nefretim belki bir seçim,
Yarım bırakmışlıklar bize düşen hissesi.
Yürüdüğümüz o yollar şimdi tavaf geliyor,
Bütün problem aslında kim olduğumuz.
Bu kadar alışılmışlık insanı yoruyor,
Kaç hortkuluk sahibi ruhumuz?
Neden değiştiremiyoruz ki kim olduğumuzu,
Sırları mezara götürmek kime göre erdem?
Bir kere denesek, sustursak suskunluğumuzu,
Haykırabilmek bazen hakiki bir elzem!
Bazen resim yapmak istiyorum, alakasız.
Dünyaya somut eserler katmam gerekiyor,
Kimi zaman semavi nezarethanelerde sabıkasız,
Ruhum küresel dışlanmışlıklar çekiyor.
İç güdülerimi evcil hayvanlara bağışlıyorum,
Ve size tanrının çocukları en çok da size.
Nedense yalnızlığı şöhrete yeğliyorum,
Telefonum biraz platonik sanırım sessize.
Pizzamı ince hamur seçiyorum pazarları,
İnsanlar inceliği unuttular uzun süredir.
Çok kırıcı buluyorum yersiz azarları,
Klasik hamur umutsuzlara göredir.
Başladığım bütün yeni kitaplarda,
Aynı kokuyu arar dururum.
Biraz tozlu biraz münzevi raflarda,
Yaşanmışlık kırıntısı bulurum.
Beni çok güzel anlatır hüzünlü şarkılar,
Hemen hemen hepsinde bir parçam saklıdır.
Size kalsın melankoliye dair yargılar,
Benim tüm haklarım Edvard Munch'ta saklıdır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Arta Kalanlar
PoetryTerkedilmiş,Bir parçada olsa sevmiş,Sevdiğini kaybetmiş tüm yalnız ruhlara ithafen...