1. BÖLÜM: "Özgürlüğün Tedavisi"

2.8K 120 454
                                    

• Selena Gomez - Kill Em With Kindness (Acoustic)
• Taylor Swift - Nothing New
• Sia - Big Girls Cry

1. BÖLÜM
"Özgürlüğün Tedavisi"
21 Kasım 2021

Hazel Keskiner

Tuşların ritmik sesinde kaybolduğumda parmak uçlarımın ağrısı bana kelimelerimi bulduruyordu. Ellerimi bükerek yüzümü aralarına alırken bilgisayarımın parlayan ekranına bakıp iç çektim.

Keyifsizdim.

Günler birbirini tekrarlıyor, değişen tek saçmalık; yazdığım notlara serpilen kelimeler oluyordu. Üniversite hayatımın burnumdan geldiğini iliklerime kadar hissediyordum. Bir süt annem olmasaydı, öz annemden gelen sütün bile burnumdan çıkacağından emindim.

Yine içimin sıkıldığı anlardan birindeyim. Yine diyorum, çünkü içim her zaman sıkılır benim... İzmit'ten geleli iki ay oldu, üniversiteyi bahane ederek zar zor dönmüştüm. İki senedir yaz aylarında İzmit'teki eve, ailemin yanına dönüyordum. Daha az masraflıydı ancak her seferinde mental sağlığımdan ödün veriyordum.

İki ay boyunca her gün bana evinin yemeğini ve temizliğini yaptıran annemin bu konuda şikayetçi olduğunu da sanmıyordum. Aksine geçen seneki performansımın üzerine bu sene abimle gelip beni bizzat kendi almıştı.

Tüm bunlar yetmezmiş gibi iyi bir üniversiteye gittiğimi hala idrak edemeyen annemin neden ders çalıştığımı sorguladığı bir ömür geçiriyordum. Ona kalsa gözlerimin kesiştiği ilk oğlanla evlenmeliydim de... Neyse.

Şimdi ise; İstanbul'un ortasında, öğle saatlerinde bile içeriye inatla girmeyen güneşe rağmen ortamı aydınlatan sarı loş ışıklarla donatılmış küçük bir kahve dükkânında oturup hayatlarına dair konuşan arkadaşlarım ve bilgisayarımla kafayı bozmuş olan ben vardım.

Sanırım şu dakikalarda keyifsizliğim yüzünden birbirlerimizden tamamen bağımsızdık.

"Hazel, bizi duyuyor musun? Hazel..." Gözlerimi ekrandan çekip üzerimdeki meraklı gözleri yanıtladım. "Özür dilerim, ben bayağı dalmışım..."

"Diyoruz ki bu akşam şöyle güzel bir partilesek mi? Hı, ne dersin?" Diyen Leyla ile göz teması kurdum. "Leyla, bizimkileri bilmiyorsun sanki..."

"Hazel ne olur sizinkiler bilmese? Bir kere de bize ayak uydursan ne olur?" Efnan agresif bir tavırla çıkıştığında masadakilere göz gezdirdim; Her birinin Efnan ile aynı düşünceleri paylaştığından emindim.

"Siz gidin, ben zaten bugün ders çalışacaktım." Diyerek bilgisayarımı kapattığımda hemen yanımda oturan Eren elini elimin üzerine koydu. "Hazel gitme, biraz daha kal."

Elimi yavaşça elinden sıyırırken gözlerimi masadakilerin üzerinde gezdirdim. Her biri benim bu tavrımdan rahatsız olmuştu. En azından olumsuz bakışlarından bunu rahatlıkla hissedebiliyordum.

"Kalamam, sanki bilmiyorsunuz... Zaten annem şehir dışından buraya kadar evime geldi, şimdi eve geç gidersem, yanlış anlar..."

"Anlasınlar! Her hafta gelmiyorlar mı zaten!? Bıktım seni kısıtlamaya çalışmalarından! Değil mi ama ya, biri şu Hazel'in ailesine bir şey desin!" Diyen Efnan'a masadaki herkes katılırken gözlerimi devirdim. "Kim ne derse desin, onlar benim ailem Efnan."

Bu sefer Leyla araya girmişti. "Evlensene kızım o zaman! Kaç kurtar kendini, bu ne kadar daha böyle sürecek? Daha 2 sene var üniversitenin bitmesine! Hayır, birde yüksek lisans falan da diyorsun... Bu kafayla o iş yürümez!" Oflayarak rahatsızlığımı belli ettim. "Leyla tamam, yeter! Daha fazla konuşmayalım bu konuyu!"

İNGİLİZ MANTIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin