4. BÖLÜM: "Bir Adam"

1.5K 69 143
                                    

The Weeknd - Die For You
Skillet - Comatose


4. BÖLÜM
"Bir Adam"

Yağan yağmurun gölgesinde kaybolan sabah güneşine rağmen gözlerimi aralamıştım. Sol yanımın boş olduğunu görür görmez rahat bir nefes çekerek yataktan çıktım. Yatağı toplayıp kendime gelmek için yüzümü yıkadım, hemen ardından odamdan çıkıp yavaşça aşağı inmeye başladım.

Aşağıda, masadan yükseldiğini tahmin ettiğim iki kalın ses vardı. Abim ve Edis.
Dikkatlice kulak verdiğimde abimin cümlesini tamamladığını anladım. "...Ama kardeşime yakın olmandan hoşlanmıyorum."

Bir süre yoğunlaşan sessizliğin ardından Edis konuştu. "Bu yüzüğü görüyor musun?.." Sessizlik. "...Peki birine vurduğumda bu yüzüğün bir kişinin suratına nasıl iz çıkartacağını hayal edebiliyor musun?"

"Götlüğü bırak... Onula nişanlanman benim için bir şey ifade etmiyor." Bu sefer kısa süren sessizliğin ardından Edis konuştu. "Yiğit kafamı sikiyorsun kardeşim, gerçekten kafamın içine ediyorsun..."

Sövmeyen başlayan Edis beni şoke ederken abimin onun karşısında sakin kalamayacağını anlayıp koşar adımlarla kendimi belli etmiştim.
"Günaydın!"

"Günaydın hayatım." Diyen Edis'e bakan abim pek tekin durmasa da ondan beklemediğim bir performansla gülümseyerek bana dönmüştü. "Günaydın güzelim, iyi uyudun mu?"

"Yatağımda uyumayı özlemişim." Deyip masaya oturduğumda abimle Edis'in gözlerinin birbirlerinden hiç ayırmadığını görüp sertçe yutkundum.

"Annem nerede?" Deyip konuyu dağıtacağımı düşünürken abim bana bakmadan cevapladı. "Arkadaşlarıyla kahvaltıya gitti."

"Ne güzel." Diye mırıldanıp kahvaltıma döndüğümde Edis abime bir soru yöneltmişti. "Yiğit sen boksördün değil mi?"

"Hı,hım." Diye mırıldanan abim çayını tamamen bitirip ateş saçan gözleriyle Edis'e bakmıştı. "Ben çay dolduracağım, ister misin güzelim?" Diyerek bana döndüğünde başımı salladım. "Ben de sana yardım ediyim."

Mutfağa girerek abime yetişip sakince konuştum. "Edis ile aranızda bir problem mi var?"

"Yok." Diye kestirip atınca gözlerimi devirdim. "Abi ben duydum sizi, bayağı bayağı atışıyordunuz."

"Sorun yok Hazel, gayet iyi anlaşıyoruz." Ofladığımda düşünceli bakışlarıyla tekrar bana döndü. "Seni paylaşmakta sorun yaşıyorum sanırım." Dürüstçe bunu söylediğinde gülümsedim. "Sağ ol, beni paylaşamayan tek insansın." Dediğimde moral bozukluğuyla yeni çıkarttığı bardağa çay doldurdu. "Bugün tek olmadığımı öğrendim."

"Nasıl?" Eline aldığı iki çay bardağıyla bana baktı. "Bazı şeyleri anlamazdan gelmene bayılıyorum." Diyerek mutfaktan çıktığında sırıttım. Edis'in beni paylaşamadığını iddia etmesi o kadar komikti ki, bu iddianın gerçekle uzaktan yakından bir alakası olmadığını öğrenirse ne yapacaktı... Bilemiyorum.

Masaya geçtiğimde Edis'in gözlerinin üzerimde olduğunu bilerek bakmamaya çalıştım.  "Biz yarın Hazel ile gelinlik bakacağız." Sahte bir şekilde öksürüp Edis'e baktığımda abimi sinirlendirmeye çalışıyor gibi görünüyordu.

"O kadar hızlı evlenemeyeceğinizi söyledim." Diyen abimden gözlerini alıp bana baktı. "Belma teyze ile bu sabah konuştuk, senin için bir şeyler tasarlamak için can attığını söyledi."

İNGİLİZ MANTIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin