Gece boyunca Seungmin'in bana sarıldığı anın zihnimi doldurmasına izin vermiştim.
Hala inanılmaz geliyorken bunları yaşıyor olmamız hayatı sorgulamama sebebiyet veriyordu.
Seungmin çıktıktan sonra bir müddet o kapı arkasında beklemiştim.
Ardından üstümdeki tişörtü çıkarıp yatağımın baş ucundaki askılığa astım.
En azından geceleri onu özlerken sarılabileceğim bir eşya vardı.
Şimdi ise yüzümde dünden beri hiç dinmeyen bir gülümseme vardı.
Seungmin'in üzerimde oluşturduğu etkilerini bir kez daha anlarken bunun geçici bir heves olmadığını, ona sırılsıklam aşık olduğumu fark etmiştim.
İlerlettiğim adımlarımla parka varınca duraksayıp ağaçların arasında zar zor görünen banka baktım. Bebeğim her zamanki gibi oradaydı.
Ama bu sefer ağlamıyordu.
Tam tersi bugün mutlu görünüyordu.
Buraya gelmeden önce eve uğrayıp okul kıyafetlerini değiştirmişti. Altında bej rengi diz kapaklarının hafif üstünde olan bir şort, üzerinde de pembe bir sweat vardı. Spor ayakkabı giyip içine de uzun beyaz çoraplarını giydiği bacaklarını ise bankta çocuk gibi ileri geri sallıyordu.
Bazen onu fazla bebeklediğim için garip hissediyordum ama o gerçekten bir bebekti.
Seungmin sanırım sıkıldığı için dudaklarını büzerek yanaklarını şişirdi. Büzülü dudaklarıyla etrafı kolaçan ederken göz göze gelişimiz ile kocaman gülümsediğini gördüm. Çok geçmeden elini sallayıp yanına gitmem için işaret verdi.
Başka işim mi vardı sanki?
Adımlarımı hızla Seungmin'e atarken yanına oturdum.
Seungmin vakit kaybetmeden gülen yüzüyle bana döndü. "Bak sana ne getirdim."
Kaşlarımı şaşkınlıkla çatarken yanında kese kağıdından yapılan kahve renklerinde bir poşet çıkardı.
Yüzümde küçük bir gülümseme oluşurken merakla elimi poşete uzattım. Uzatmamla Seungmin'in elime hafifçe vurması bir olmuştu. "Olmaz, gözünü kapat ve kokusundan ne olduğunu bulmaya çalış."
Küçük bir kıkırtı çıkarırken alayla konuştum. "Oradan bakınca köpeğe falan mı benziyorum?"
"Evet, şimdi gözünü kapat." Heyecanlı tavırları kızaran yanaklarını öpmek istememe yol açıyordu. Yine de bebeğimin dediklerini yaparak gözlerimi kapattım.
Duyduğum poşet sesleriyle bana getirdiği şeyi çıkardığını fark ederken burnuma dolan yemek kokusuyla heyecanlanarak gözümü açtım. "Mandu mu getirdin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love poem | hyunmin
FanfictionHyunjin her gün ağlarken gördüğü çocuğun yanına gitmek için cesaretini toplamaya çalışıyordu. Başlangıç ve bitiş: 14.07.21