4

327 53 24
                                    


Buğulanmış aynadan bir süre kendi yüzünü inceliyor Jisung. Gökyüzünü kaplayan kasvetli bulutlar kadar soluk bir teni ve gece uyuyamadığı için kendini belli eden göz altları ile hayalet casper bile olabilir.

Yüzünü yıkadıktan sonra kendi sınıfına doğru ilerliyor, zil çoktan çaldığı için koridorda kimse yok. Köşeyi döndüğünde duvara yaslanmış bir şekilde yerde oturan Felix'i görmeyi beklemediği için ilkte şaşırıyor daha sonra ise yanından geçip sınıf kapısının önüne geliyor.

Kapıyı çalmadan yan tarafına bakıyor, Felix'in gözlerini karşıdaki duvara dikmiş ifadesiz bir şekilde oturmaya devam ettiğini gören Jisung kararsız kalmış bir ifadeyle onu izliyor.

Derin bir nefes alarak kapının önünden ayrılıp Felix'in karşısına dikiliyor. Bununla birlikte Felix başını yukarı doğru kaldırarak gözlerinin içine bakıyor Jisung'un.

Bir süre öylece bekliyorlar en sonunda Jisung hafif eğilerek Felix'in turuncu saçlarına dokunuyor yavaşça. Ama çok geçmeden hızlı adımlarla sınıfa gidiyor, arkasında kalan Felix ise hafif bir tebessümle gözleri kapalı bir şekilde oturmaya devam ediyor dersin sonuna kadar.

Bu sırada Jisung ise neden böyle bir şey yaptığını anlamaya çalışıyor, rahatsız olabilirdi diye mırıldanarak dışarıya çeviriyor bakışlarını.

Tenefüsün ortalarına doğru Felix'in hala orada oturup oturmadığına bakmak için kalkıyor ayağa Jisung. Umursamaz bir ifadeyle sınıf kapısına yaslanarak koridora çeviriyor bakışlarını.

Jisung sınıf kapısına yaslanmış yan tarafına bakarken Felix ise yerde oturmuş bir şekilde Jisung'a bakıyor. İkiside bu aralarındaki bakışmayı bozmak istemiyor nedenini bilmeden. Üzerlerindeki bakışlardan habersiz öylece birbirlerine bakıyorlar zil çalana kadar.

Jisung gözlerini ilk çeken oluyor, yanından geçen öğrencilerle birlikte son kez yan tarafına bakarak sırasına doğru ilerliyor ve okulun sonuna kadar da kaldırmıyor başını sırasından. Felix'in hala aynı yerde, gözleri kapalı bir şekilde oturduğundan habersiz.

Bu yüzden okul sonunda sınıftan çıkmasıyla birlikte şaşkınca bakakalıyor yerden ona gülerek bakan Felix'e.

"Tüm gün böyle oturdun mu, okul bitişine kadar?"

Yavaş adımlarla ilerleyip hala oturmakta olan Felix'in önünde duruyor.

"Sanırım evet."

"Neden?"

Gözlerini kısıyor Felix sanki hatırlaması gerken bir şey varmış gibi. Daha sonra ise omuz silkiyor ve yeniden krem rengi duvara çeviriyor bakışlarını.

Jisung bir süre daha bekliyor onu bir şeyler söylemesi için ama sessizlik devam edince son kez Felix'e bakarak ilerlemeye başlıyor çıkışa doğru. Ama üç adım attıktan sonra Felix'in sesiyle durduruyor adımlarını ve arkasına doğru dönüyor.

"Hatırladım. Sana bir şey söylemem gerek ama istemediğim için burada öylece bekliyorum, zamanın geçmesi için."

Jisung ne dediğini anlamıyor Felix'in. Tamamen ona doğru dönerek tek kaşını kaldırıyor.

"Ne söylemen gerek?"

Felix başını iki tarafa doğru sallayarak omzunu silkiyor. Çocuk gibi diye geçiriyor içinden Jisung.

" Söylemek istemiyorum."

"Okul bitti. İstemiyorsan söyleme ama orada oturmaya devam edemezsin."

Son uyarısını da yaparak yeniden yürümeye başlıyor çıkışa doğru. Büyük kapıdan çıktıktan sonra yüzüne vuran soğuk ile derin bir nefes alıyor.

Kesinlikle kış mevsimini daha çok seviyorum diye düşünerek eve doğru yürümeye başlıyor. Ama çok ilerleyemeden birinin kolunu tutmasıyla durmak zorunda kalıyor.

Arkasına döndüğünde ağzından buhar çıkan, nefes nefese kalmış Felix ile karşılaşıyor. Bugün daha ne kadar tuhaf olabilir diye düşünmeden edemiyor Jisung. Az sonra olacaklardan habersiz bir şekilde.

Felix soluklanmayı bırakarak ciddi bir ifadeyle ona bakmaya başlıyor. Ve kaşlarını çatarak işaret parmağı ile Jisung'u gösteriyor.

"Benden uzak dur."

Felix tüm ciddiyeti ile cümlesini tamamladığında hiç beklemediği bir tepki ile karşılaşıyor.

Jisung duydukları ile dayanamayarak gülmeye başlıyor sesli bir şekilde.
'Dediklerinin ne kadar mantıksız olduğunun farkında mı acaba?' diye düşündükçe daha fazla gülmeye başlıyor.

Felix'in kendisine olan bakışlarını fark ettiğinde tepkisiz surat ifadesine geri dönüyor derin bir nefes alırken.

"Tüm gün sınıfın önünde oturmanın sebebi' benden uzak dur.' demek istememen mi yani?"

Felix, Jisung'un dediklerine hak vermiş gibi bir süre kaşlarını çatarak onu izliyor. Daha sonra ise başını iki yana sallayarak konuşmaya başlıyor.

"Haklısın ama çoktan söyledim bu yüzden benimle konuşma."

"Biz zaten konuşmuyoruz ki."

"Her neyse."

Jisung hızlıca yanından uzaklaşan Felix'i izliyor bir süre. Daha sonra ise o da evine doğru ilerlemeye başlıyor.

Eve geldiğinde yorgun hissettiği için direkt yatıyor fakat uyumasını engelleyen düşünceler onu rahat bırakmıyor. Ama bu seferki diğerlerinden farklı, Jisung seviyor bu düşünceleri.

Kendine verdiği sözü aklına geliyor bugün yaşananları düşünürken ve bununla birlikte morali bozuluyor.

Madem diyor içinden ondan uzak durmamı istiyorsa ben de uzak dururum.

Evde yalnız olmanın verdiği rahatlık ile sesli düşünüyor Jisung bu safer.

"Zaten yakın değiliz ki uzak durayım."

Dont Leave Me \ Jilix Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin