Eve gidene kadar konuşmuyor ikisi de. Felix, Jisung'un konuşmasını beklerken Jisung anlatması gerekenleri düşünüyor içinden.
Eve gelince sakince oturuyorlar salondaki koltuklara ve göz göze gelmeleriyle Jisung rahat bir nefes alıyor. Felix'in bakışları güvenli limanı olabilir.
Yerinden kalkarak Felix'in yanına geçiyor ve başını omuzuna koyuyor, bir süre böylece bekliyor Jisung. Daha sonra ise anlatmaya başlıyor geçmişinde onu yaralayan olayı.
"Beni teyzem büyüttü. Elinden geldiğince ilgileniyordu benimle ama çalışması gerekiyordu bizim için. Bu yüzden istediğim ilgiyi arkadaş kavramıyla bulmaya çalıştım."
Felix elini tutuyor kısa bir an sessizliğe dalan Jisung'un. Anlıyor onu çünkü.
"lisenin ilk yıllarında geniş bur arkadaş grubum vardı ama biri hariç diğerleri samimiyetsiz gelirdi. Minho en yakın arkadaşımdı. Ailevi olaylarını bilen ve bu konuda bana hep destek olan kişiydi."
"Alışveriş merkezindeki çocuk mu?"
Felix'in sorusunu başıyla onaylıyor Jisung.
"Minho benimen yakın arkadaşımdı ama ben onun en yakın arkadaşı değildim. Bir gün biri hakkımda bir dedikodu çıkardı. Ve bu herkesin bana kötü bakmasını sağladı. İnan onlar umrumda değildi ama bu dedikoduya en yakınım olarak gördüğüm kişi de inandı. Dayanmaya çalıştım, kendimi açıklamaya çalıştım ama en sonunda yaptıkları her şey, hepsi çok ağır geldi ve ben de gittim. Bu okula geldim, iyi ki de gelmişim. "
Felix, gözleri dolan Jisung'u kendine doğru çekerek sarılıyor sıkıca.
" Nasıl bir dedikodu onları bu kadar kötü yaptı? "
" Ben Minho'yu en yakın arkadaşım olarak görüyordum. İnan diğer türlü birini sevmek aklıma bile gelmemişti. Ama benim ondan hoşlandığımı ve arkadaşlığımızı kullandığımı söylediler. Bu kırıcıydı ama Minho'nun buna inanarak bana soğuk davranması daha kırıcıydı. "
Jisung saçlarında nazikçe dolaşan parmaklarla Felix'in boynuna doğru yaslıyor başını. Dolan gözleri yüzünden derin nefesler alarak kendisini sakinleştirmeye çalışıyor gözlerini kapatarak.
Felix ise kaşlarını çatıyor Jisung'un anlattıklarını kafasında canlandırırken. Keşke daha önce konuşsaydık da bugün Minho denilen herife yaptıklarını ödetseydim diye düşünüp kendine kızıyor içinden.
Jisung rahatlıyor anlattığı için çünkü biliyor Felix ona kötü bir şekilde bakmaz. Öyle de oluyor. Felix önce elleriyle Jisung'un yanaklarını kavrıyor sonra bakışlarını buluşturuyor ikisinin.
"Hiçbiri seni hak etmiyormuş, çocukça davranışlarının seni üzmesine izin verme. Ben senin yanındayım tamam mı? Onlar istediğini düşünebilir."
"Biliyorum. Sadece o 'terk ettin' dediği için yanlış anlamanı istemedim. Ben seni asla terk etmem."
"Biliyorum."
Felix, Jisung'un nazikçe öptüktükten sonra ellerinden tutarak kaldırıyor onu. Daha sonra bir kenara bıraktıkları poşetleri alarak salona getiriyor Felix heyecanlı bir şekilde.
"Aldıklarımıza bakalım sonra da onları yerleştiririz."
Jisung ise içten bir gülümsemeyle eşlik ediyor Felix'e. Sandığından daha iyi hissediyor şimdi. Felix'in yanına giderek aldığı çift eşyalarını inceliyorlar. Kupaları mutfağa bıraktıktan sonra diş fırçalarını da banyoya koyuyorlar. Yeni evli bir çift havası var ikisinde de.
Salona, pencerenin kenarına çizim köşesi yapıyorlar hava kararınca kadar. Daha sonra ise yemek hazırlamak için mutfağa gidiyorlar. Jisung'un gizli bir şekilde aldığı üzerinde kalp ve kedi resmi olan mutfak önlüklerini takıyorlar ilk önce.
Konuşarak, arada şarkı söyleyerek hazırlıyorlar akşam yemeğini. Bu enerjileri yemekte de devam ediyor. Tebessüm eksik olmadan bitiriyorlar günü. İkisi de açmıyor sabahki konuyu bir daha.
Jisung uyumlu kılıfları yastıklara takarken Felix gülerek onu izliyor.
"Senin böyle tüm çift eşyalarını alacağın aklıma gelmezdi."
"Açıkçası benim de gelmezdi. Ama onları birlikte kullandığımızı düşündüğümde alasım geliyor."
Felix Jisung'un beline sarılarak yatakta kendine doğru çektiğinde Jisung ona uyarak yatağa uzanıyor.
"Seninle olmak huzur verici."
"O zaman hep birlikte olalım."
Felix dediğini de yapıyor. Sınava birlikte çalışıp aynı üniversiteyi kazanıyorlar. Oraya yakın bir ev bulup o evi baştan sona birlikte düzenliyorlar.
Felix üniversite de gördüğü Seungmin ile ona selam veriyor ve bu gelişme güzel bir arkadaşlığın başlangıcı oluyor. Jeongin ise Seungmin'in sürekli yanında olduğu için o da dahil oluyor bu arkadaş grubuna. Jisung, Felix'in arkadaş edinme çabalarını görünce gizlice ağlıyor bazen, onunla gurur duyuyor çünkü.
İş hayatına atıldıklarında da birlikte kalmaya devam ediyorlar, farklı yerlerde de çalışsalar gün sonunda sarılılarak uyumaları yetiyor onlara. Üstelik birlikte resim ve yemek kursuna da gidiyorlar.
Küçükken herkeste aradıkları ilgiyi birbirlerinde buluyorlar artık. Ve bu bir ömür yetiyor onlara. Birbirlerinin ailesi oluyorlar.
~~~
Bitti.
Okurken rahaylayacağım bir kitap yazmak istemiştim. Umarım siz de okurken huzur bulmuşsunuzdur.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dont Leave Me \ Jilix
Ficção AdolescenteVe yeniden göz göze geliyorlar. *Lana Del Rey dinleyerek okumanızı öneririm.