PLATONİK AŞK

kAMP

Sabahın 5'inden kalkıp son kez cantamı kontrol edip Barışı kaldırmak için odasına gittigimde banyoda oldugunu anladim tekrar odama gidip kamp icin edayla hazırladıgım kiyafetleri giydim. Kısa kot şort üstüne bahar cicekleriyle kaplı bir t-short  altinada beyaz konverslerimi giydim saclarımıda at kuyrugu yaptımmı işte tam tamına hazırdım. Ben giyinene kadar barış coktan giyinmiş bile.

Hızlıca kahvaltımızı yapıp  okula gitmek icin ilk önce edayı bekledik sonra taksi beklemeye başladık saat 6:30 du Allahtan okul yakindı ama bizim elimizdeki cantalar agır oldugu icin yürüyemezdik. Karşıdan kısa süre sonra bir taksi geldi  barış taksiyi durdurup 5 dk 'da okula gelmiştik. Sınıftaki herkez ordaydı bizim okul icin ayrı bir otobüs tutmuşlardı.

Okul müdürünün konuşması bittikten sonra bide  emre hoca konuşmaya başladı , nihayet onunda konuşması bitti. Herkez otobüsteki yerlerini alırken bizde barış eda ben bi kac kişiyle en arkaya oturduk. Gidicegimiz yeri cok merak ediyordum .

"Barış  ya araba tuttuyor beni of ya ben  sana dedim demi ben gelmek istemiyorum diye ."

"kuzen ya sakin oll kapa gözlerini uyumaya çalış . "

"offf yaaa kuzen "

"esin kapa gözlerini yat şu bacagıma uyumaya çalış."

"Tamamm . "

Bu kampa gitmek istemedigim  gibi bide  araba tutuyordu. Nefret ediyorum arabaya binmekten . Şimdi ise uzun bir yolculuk yapıcaz nasıl dayancagımı bilmiyorum off offf.

"kuzenn kalkk "

"belki daha sonra kalkarım uykum var. "

"kalk'da bi elini yüzünü yıka , hava all biraz kuzen rahatlatsın.

"off tamam kuzen . "

Dışarı cıktıgımız an hafif rüzgarın suratıma carpmasıyla bir anda irkilip kendime geldim .

Terminel gibi biyerde durmuştuk nerede oldugumuzdan hic bir fikrim yoktu , tam olarak nereye gidiyoduk onuda bilmiyorum. Sırf Şahini başı boş bırakmamak icin katlanıyorum bunlara .

"kuzen hadi iceri girelim kahve iceriz kendimize geliriz hadiii bakalim düş önüme marş marş."

"tamam barış  az şekerli olsun biz şuraya oturuyoruz."

"tamam hemen alıp geliyorum."

Bir 5 dakika orda oturduktan sonra otobüs  tekrardan haraket etti. Uzun zaman sonra kamp alanina gelmiştik. Biz edayla beraber aynı cadırda kalıcaktı. Barışta sınıftan kaan diye bi cocukla kalıcaktı.Nihayet sonunda cadìrlarımızı yapmış dinlenmek icin rahat bir şekilde uzanmıştık cadırın icinde.

Sabah kuşların ciyak ciyak sesleriyle enerjik bir şekilde kalkmıştım. Gercektende temiz bir havaya ihtiyacımız varmış.

Cadırdan dışarı cıkarken adımlarımı sesiz sesiz  atıyorum ki  edam uyanmasın , uyanınca biraz akresif oluyor.

Mp3 calarımı alıp ormanda kısa bir yürüyüş yapmak icin ormana dogru ilerledim . Şahin şuan acaba ne yapıyor ? Uyuyordur bu saate kalkmaz heralde . Onu cok özlüyorum . Şahin bunu hicbir zaman bilmiycek  , cok cok özledim onu .

Ani bir çarpma sayesinde yere düşmüştüm.

"Aaaaa bacağım . Ya insan bir önüne bakar ."

"Sen bana çarptın ben degill. "

"Aaaa dizim kanıyor, ben kana bakamam , bakarsam bayılırım ,offf cadıra geri dönmem lazım."

"İstersen cadıra kadar ben eşlik edebilirim . Hem sakın kana bakma bayılırsın fılan başıma kalırsın."