Genç kız bir süre ayakta dikilmeye devam etti. O kadar kötü bir durumda kalmıştı ki ne yapacağını bilemiyordu. Hayatı boyunca hep kaçınmıştı bu denli göz önünde olmaktan. Derin bir nefes alarak arkasını döndüğünde, odadaki herkesin merakla ona bakan bakışlarıyla karşılaştı. "İşte başlıyoruz..." diye geçirdi içinden. Daha ilk günden gündeme oturmayı başarmıştı.
Yanında bir hareketlenme hissettiğinde bakışlarını o tarafa çevirdi. Ahmet, kararmış bir yüz ifadesiyle ona bakıyordu. Yüzünde ki mana şaşkınlık değildi sanki hayatının en önemli varlığını elinden almış gibi bakıyordu kıza. Kaşlarını çattı Stephanie, karşısındaki çocuğun neden böyle davrandığını anlayamamıştı.
Ahmet, sinirli tavırlarla çantasını alarak hızla odadan ayrıldığında biraz daha çattı kaşlarını. Ne olmuştu ki böyle birden bire? Düşünceleri yanına yaklaşan kişilerle sekteye uğradı. Onunla beraber atanan yeni çaylaklar neşeli tavırlarla yaklaşıyorlardı ona doğru. Yüzündeki ifadeyi sabit tutmak için insan üstü bir çaba sarf etmesi gerekiyordu o anda.
"Merhaba Steph!" diye heyecanla şakımaya başladı Miranda.
"Ah ne kadar şanslısın! Bina F herkesin hayali! Sanırım yanında ki yakışıklıda orayı istiyordu."
Daha cevap veremeden David konuşmaya başladı;
"Gerçekten inanılmaz! Bina F 'de çalışanları bizzat Profesör Sylvia'nın belirlediğini duydum. Onunla daha önce tanışmış mıydın?"
Elbette orada bulunan herkes sorunun gerçek halini anlamıştı. Bay turuncu kafa aynen şöyle diyordu ;
"Torpilin nereden güzelim!"
Konuşmanın başından beri suratına yapıştırdığı tahammül maskesinin son kullanma tarihi biterken, yavaşça masaya yanaşıp çantasını ve kimlik kartını aldı kız. Kimlik kartını başından geçirirken, yüzüne yapmacık olduğu bir kilometre öteden anlaşılabilecek bir tebessüm yerleştirerek, gözlerini direk David'in gözlerine dikti ve konuşmaya başladı;
" Burada kimseyi tanımıyorum arkadaşlar. Tercihlerini en yetenekli personelden yana kullanmış olmaları muhtemel. Kolay gelsin hepinize..."
Arkasında huzursuz yüzler bırakarak odadan dışarı çıkarken bir yandan da kendisini tebrik ediyordu kolay değil az önce kendisini toplumdan sonsuza kadar soyutlamıştı.
~~~~~ <*> ~~~~~
Ana binadan çıktıktan sonra hızlı adımlarla yeni evine doğru yola çıktı. Heyecanı adımlarından önde gidiyordu. Hayalleri bonus paketle önüne seriliyordu bugün. Tamam bazı istenmeyen olaylarda yaşadığı doğruydu ama bardağın dolu tarafından bakmak gerekiyordu bu hayatta.
Ana binayı geride bıraktığında Bina F yi diğer binalardan ayıran yüksek çim çitlerle karşılaştı. Taştan duvarın üzerine çekilen yüksek çim çit binanın bahçesinin dışarıdan görünmesini engellerken, içeridekilerin de dışarı çıkmasına mani oluyordu. Enstitünün bu bölümünde yüksek güvenlik önlemleri alınıyordu.
Bahçe kapısından kimliğini göstererek geçtiğinde, bir an için kendisini Alice'in harikalar diyarına girmiş gibi hissetti. Bütün gençliğinin birikimi yükseliyordu gözlerinin önünde. Seri adımlarla ilerledi binaya doğru. İçeri girdiğinde bir güvenlik görevlisi yanına yaklaşıp, kimlik kartını kontrol etti ve ardından ona yol göstermeye başladı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SILENT CRY
Short StoryHayallerinin işine kavuştuğunu düşünen bir doktor adayı... İnsanlara ikinci şans vaat eden bir enstitü... "Güneşin üzerine gecenin siyahı çalındığında, Karanlıkta akis bulan çığlığı duyacaksın..." "Aslında gerçek her zaman baktığın yerdedir."