Küçükken göğüsümüzü ağırtan olaylara sadece acı diyerek zamanı ne kadar çok hissizleştirmişiz. Sadece anlamamak. Bu hissi bilememek... Bu gerçek olamazdı zaten. Çünkü gördüğüm her çift bir kadın ve erkekten oluşuyordu. Bir erkek bir erkeğe nasıl aşık olabilirdi. Bu sadece arkadaş ilişkisi değil miydi? Belki o her konuda daha üstün olduğu için bir hayranlık duymuştum. Ama biliyordum ki bu farklı bir histi.
Ben Jeon Jungkook 9 yıldır karşı komşumuz olan, hatta şu anda bile pencereden onun uyurken izlediğim Taehyung'a sanırım aşığım. O 7 yaşında benim sınıfıma nakil olmuştu. Başlarda sadece arkadaştık. Ama zaman geçtikçe onu gördükçe kalbim daha hızlı atmaya, gözlerim parlayamaya ve gülümsemeye başladım. Onsuzluk neredeyse ölüm gibiydi. Göğüsümde öyle bir ağrı oluşurdu ki... Bu ağrıdan öleceğimi sanmıştım.
Taehyung ile aynı lisede olmak için bir yerlerimi parçalamıştım. Sonunda aynı lisedeydik ama bu beni daha da çok istekli yaptı. Ona söylemek istiyordum. Onu deli gibi sevdiğimi söylemek istiyorum. Ama korkuyorum.
Bu sıralar okulda popüler bir çocuğum. Bu yüzünden kendime bir sevgilimi yaptım. Belki onu unutabilirdim. Birkaç gün dayanabilmiştim. Onu görmemek... Bu kadar yakın olup ona o kadar da uzaktım. Göğüsümde sanki tonlarca müstakil ev inşaat edilmişti. Bugün dayanamayıp onu yine gecenin bir vakti izlemeye başladım.
Sokak lambasının ışığı yüzünü aydınlatırken tıpkı bir Tanrıya benziyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
broken hearts - taekook
FanfictionOna nasıl bu kadar yakın olup, uzakta olabiliyordum?