Rüya mı bu, hayal mi?
Uyurken görürsün rüyaları, hayaller uyutmaz. Hayal olamıyacak kadar gerçek, gerçek olamayacak kadar güzeldi. Bana o bakışları. Yoongi gelemeden az zaman önce tanışmış olsakda onu çok seviyordum. Onunla kendimi rahat hissediyordum. Biliyorum beni kurtaracaktı."Ben Taehyung Kim bir fahişeyim. Savaşta Efendi Jungkook'a haz vermek için Kral tarafından getirildim. Efendi Jungkook bilindiği üzere, kendisi kadın ya da erkek fark etmeden fahişe becermesi ile ünlüdür. Efendi Jungkook ile kısaca tanışmamız böyledir. Savaştayken bir gece çok içmişti. O gün Kral hakkında ki tüm hislerini bana anlattı. Kral'dan ne kadar çok nefret ettiğini, ne kadar çok öldürmek istediğini... Kafası ayıkınca bunları anlattığını fark etti ve bana acımasızca tehditler savurdu. Eğer gerçekleri söylersem beni öldüreceğini söyledi. Birlikte yaşamaya zorladı. Bir fahişe olduğum için kabul etmek zorunda kaldım. Zaten bizler bir çöp parçasından bile daha değersiziz. Bir fahişenin kalbini kırmak kimin umrunda ki? Efendi Jungkook bana birlikte olduğumuz süre içinde iyi davranmaya çalıştı. Ona 'aslanım' derdim ve bu onun çok hoşuna giderdi."
Kıkırdama sesleri kulağımı doldurdu. Anlayamıyordum.
"Hep Kral'ı öldürme planı kurardı. Tüm planlarını bana anlatırdı. Beni yakın görüyordu ama beni sevmediğini biliyordum. Çünkü beni Kraliçe'nin fahişesi olmam için zorladı. Kral ile birlikte Kraliçeyi de öldürmek istedi. Kral'ın ölümünden 1 hafta önce 2 gün boyunce odamıza gelmedi. Normalde hiç böyle yapmazdı. Döndüğünde elinde zehir vardı. Onunla Kral'ı öldüreceğini söyledi ve sabaha kadar seviştik. Son günlerde ise benimle hiç irtibata girmedi. Geri kalanını bilmiyorum."
"Teşekkürler Efendi Taehyung, lütfen yerinize geçin. Bu suçlamalar sonucunda Efendi Jungkook söylemek istediğiniz bir şey var mı?"
Taehyung sana inanamıyorum. Sen ne bir fahişe, ne de bir çöp parçasıydın. Sen kalbimi delice hızlandıran senin yüzünden aptal olmama sebep olan benim için bir Tanrıydın. Nasıl bana ihanet edersin? Nasıl kendine çöp dersin, aptal? Kraliçe'nin fahişesi olmak mı? Seni delice kıskanırken mi? Ah Taehyung seni o kadar çok seviyorum ki sana kızamıyorum bile. Ne anlamam lazım o bakışlarından? Ah, Taehyung beni hiç mi sevmedin?
"Efendi Jungkook söylemek istediğiniz bir şey var mı?"
Kötü müyüm ben? Alçak mıyım ben? Katil miyim? Hiçbiri değilim. Ne de zormuş sıradan hayatlar içinde kendin olmak. Ne de zormuş birine inanmak, güvenmek, sevmek... Lanet olası sevgi. Hepsi senin yüzünden
"Efendi Jungkook sessizliğiniz suçlamaları kabul ettiğinizi söylüyor. Lütfen karar için Kral Yoongiyi dinleyiniz. Konuşma hakkınız artık bulunmuyor."
Hayallerimi bir bir yak Taehyung. Ben tam bir aptalım. Sırtımı sana verip sana güvenirken o elindeki hançeri göremeyecek kadar körmüşüm. Nasıl sevilmek istiyorsam öyle sevdim.
Özgürlüğü buldum. Tüm umudunu yitirmek özgürlüktü.
Çok yalnızdım ama hayallerim vardı. Artık hepsi bir kül.
Kazanacak hiçbir şey yoktu. Kaybedecek çok şey vardı. Bu hayatta beni destekleyen bir rüzgar dahi yoktu. Yaşam veya ölümün hiçbir farkı yoktu her zaman yapayalnızdık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
broken hearts - taekook
FanfictionOna nasıl bu kadar yakın olup, uzakta olabiliyordum?