Hyunjin evden ayrıldığında pencereden görülebileceğini hesaba katarak birkaç adım atıp gözden kayboldu.
Diğerlerinin artık onu izlemiyor olduğuna ikna olduğunda yere eğilerek tekrar eve yaklaştı, salonun camlarından birinin pervazının altına saklanarak içeriyi izlemeye başladı.
Minho ve Jisung kahvaltı ederken koltuğun altında saklanan Seungmin'e baktı.
"Özür dilerim Seungmin."
Seungmin başını pencereden tarafa çevirmiş, kafasını gördüğü Hyunjin'e çatılmış kaşlarıyla beraber bakıyordu.
Dün gece barda tanıştıklarında Hyunjin'in nazik tavırları yüzünden etkilenmiş, evine geçip bir şeyler atıştırma teklifini kabul etmişti.
İşler ikisinin beklentisinin de üstüne çıkıp yatakta bittiğinde iki taraf da herhangi bir pişmanlık hissetmiyordu.
Ta ki sabah kahvaltıyı nerede etmeliyiz diye konuşurlarken kapı çaldığında heyecanlanan Hyunjin kendisine "Minho geldi, Minho geldi! Saklan!" diye bağırana kadar.
Seungmin nereye saklanabileceğine bakıp aklına ilk gelen yerin, koltuğun altına girdi ve Hyunjin'in
"Ben çık diyene kadar orada kal." komutuna ayak uydurup beklemeye başladı.Ama şeref yoksunu Hyunjin kendisini arkada bırakıp evden çıkmıştı!
Hyunjin eliyle kahvaltı eden ikiliyi işaret edip dudaklarını okumasını ümit ederek sessiz sessiz Seungmin'e konuşuyordu.
"Sevişmek için yukarı çıkarlar sandım, nereden bileyim aç köpekler olduklarını."
Yalvarır moddaki gözlerini Seungmin'e dikerek ellerini camın hizasına çıkardı, birbirine sürterek af dilemeye çalışıyordu. Seungmin başını onun aksi tarafına çevirerek kendisini görmezden geldiğinde dayak yiyeceğine emindi.
Minho eve birisini getirdiğini anlarsa bir ömür dalga geçecek potansiyele sahipti, hele hele yalnızca bir gündür tanıdığı birisini gece kalmak için evlerine getirdiğini öğrenirse duymak zorunda kalacağı lafın miktarını hesap bile edemiyordu. Bu yüzden yanındakine saklanmasını söylemişti.
Seungmin başta neler olduğunu anlayamayıp yalnızca gelen komuta uymuştu. Jisung'un da burada olduğunu anladığında saklandığı için kendisine minnettardı.
Jisung burada olduğunu bilse kısa bir dram filmi çeker, Seungmin başkalarına gidip beni terketme diye ağlardı.
Aralarındaki ilişki arkadaşlıktan çok Jisung'un annesi rolünde olduğu bir şekilde gelişmişti. Jisung da vefalı bir çocuk olup kendisine uyduğu için bu durumu sorun etmiyordu ama arkadaşının olayları büyütüp evleniyormuş gibi davranması için hazırlıklı değildi. Çıkacak karmaşayı hayal bile edemiyordu.
Jisung kendisine haber vermeden Minho ile samimiyetini başka bir evreye çıkardığı için kızmayı ihmal etmeyecekti ama önce kendi götünü kurtarmalıydı. İkilinin üst kata çıkması için beklemeye başladı ama nafileydi. Yalnızca sohbet edip kısa kısa öpüşüyorlardı.
En yakın arkadaşının aşk hayatına bu kadar yakından tanık olmak istediğini hiç sanmıyordu, kulaklarını tıkayabilse kesinlikle yapardı.
Koltuğun üstünde oturup sürekli kıpraşan çifte daha fazla dayanamayacağına karar verdiğinde suratını elinden geldiğince kapatarak koltuğun altından çıktı ve en yakın kapıya doğru koşmaya başladı.
Kendilerini görmesiyle bir korku filmi karakteriymişçesine herkes çığlık atmaya başlamıştı. Stresten Seungmin'in kendisi de çığlık atarak kaçıyordu.
Dışarı çıktığında Hyunjin'i doğduğuna pişman edecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Enayi on the call || Minsung
FanfictionMüşteri temsilcisi Lee Minho hattadır. [ Tamamlandı ] , uyarılar introda. 06/21 bxb, min(SK)sung(SK), hyunmin, chanlix