C14: When i tell you baby

744 97 43
                                    

*

Minho Jisung'un sözleri üzerine yutkundu ve cevap verdi:

"Birçok şey?" Jisung gülmeye başladı.

Minho gergin gergin diğerine bakıyordu.

"Daha önce hiç altta olmadım." Jisung gülümseyerek altındaki Minho'ya baktı.

" So im your first baby."
( Yani ilkinim bebeğim.)

Ardından Minho'nun belini kavrayıp sırtüstü yatan bedeni yüzüstü şekilde çevirdi.

"Sadece bana güven." Başını sallayan Minho'ya bakıp gülümsedi ve konuşmaya devam etti:

"Kalçalarını kaldır." Minho istediğini yaptı. Ardından diğerinine bakmak için başını yana çevirdi.

"Bana bakabileceğini söylemedim Minho." Ellerinden birini gerip diğerinin kalçasına şaplak attı. Minho'nun acıyla hırmalasını duyduğunda sözlerine devam etti.

"Bu gece benimle oynamak istiyor musun? Yoksa gitmeli miyim?" Minho tereddüt etmeden cevabını verdi.

"Lütfen kal." Jisung, Minho'nun tatlı sözleri üzerine diğerinin dudaklarına yanaştı, önce derin bir nefes verdi. Altındaki vücudun titrediğini hissetti. Ardından dudaklarını buluşturup dilini diğerinin ağzına yolladı.

Kendi penisi Minho'nun kalçalarına sürtünüyor, öptükçe diğerinin kalçalarının aşağı düştüğünü hissediyordu.

"Kalçalarını benim için dik tut." Jisung öpücüğe son verip doğruldu. Diğer bedenin kalçalarını kavradı ve kendisini itmeye başladı. Kısa itip çekme hareketleri karşısında Minho inlemesini tutamıyor, Jisung'un adını söylüyordu.

Hareketlerini kestiğinde Minho daha fazlasını ister gibi tekrar başını Jisung'tan tarafa çevirdi. Yaptığı hatayı kalçasında beliren ikinci bir şaplağın etkisiyle anladı.

"Sana hâlâ izin vermedim Minho." Kendi kalçalarının diğerininkine olan temasını kesmeyerek diğer bedenin üzerindeki kıyafeti sıyırdı ve ufak öpücükler bırakmaya başladı Jisung. Minho'nun aldığı zevke işaret eden sarsıntıları hoşuna gitti. Kendisinin uyarıldığını da açıkça hissediyordu.

Minho arkasında hissettiği penisin kabarmasıyla derin bir inleme bıraktı, kendisini Jisung'unkine bastırmaya başladı. Jisung izin vermeyip geri çekildi.

"Üzerindeki her şeyi gözlerini benden ayırmadan çıkar Minho." Minho duyduğu komutla beraber istemeyerek de olsa kalçalarının hareketini durdurdu ve söylenene itaat etti.

Tüm kıyafetlerini çıkarmayı bitirip yalnızca baksırıyla kaldığında Jisung'un kendisine olan istek dolu bakışlarını vücudunun her yerinde hissetti. Altındakini çıkarıp çıkarmamakta tereddüt ediyordu.

Jisung partnerinin tereddütünü anladığında izlemeyi bırakıp ona katıldı. Karnından yakalayıp kendisine çekerek kalçalarını tekrar buluşturdu, şimdi Minho tekrar köpek pozisyonunda altında duruyordu.

Diğerinin baksırını sıyırıp dizlerine düşmesine izin verdi. Kendisini geri çekip Minho'nun kalçalarına nefesini verdi. Minho hissettiği utanç yüzünden artık geriye bakmak için bile çabalamıyordu. Ağzının kenarında iki parmak farkettiğinde yumduğu gözlerini açıp yalamaya başladı. Jisung, yeterince ıslandığını düşündüğünde parmaklarını çekti ve geriye yalnızca tahrik edici bir ses kaldı.

"Biraz acıtacak ama fazla sürmeyecek.Canının çok yandığını hissedersen söyle, duracağım. Anladın mı?"

Minho anladığına dair onayı verdikten sonra Jisung parmaklarından birini diğerinin girişine yolladı. Minho'nun acıyla inlemesi üzerine birkaç saniye bekleyip diğer parmağını da soktu.

"Acıyor, bekle, acıyor." Gözleri hafifçe dolmuş Minho'ya doğru çevirdi bakışlarını Jisung. Partnerinin kalçalarını boştaki eliyle aşağı itip sırtüstü konuma getirdi diğerini. Ardından dudaklarını Minho'nunkilerin üzerine kapatıp öpmeye başladı.

Minho'nun hoşuna gittiğini farkettiğinde tekrar parmaklarını deliğinin etrafında konumlandırıp tek seferde ikisini de soktu. Minho diğerinin ağzının içine inliyordu. Hissettiği acıyla Jisung'un alt dudağını ısırdı. Jisung hareketlerini ikinci kez kesmedi, parmaklarını itmeye devam etti.

Birkaç dakika sonra Minho hareketlere alışmış olsa gerek ki diğerinin dudaklarını artık ısırmıyor, aksine kalçalarını Jisung'un parmaklarına doğru itiyordu.

Jisung uyarı vermeksizin parmaklarını çekti ve Minho'yu hızlıca yüzüstü çevirdi. Kalçalarından kaldırdı, parmaklarının yerini dili aldı ve emmeye başladı.

Minho ani hareket karşısında kendini kontrol edemeyip Jisung'un adını haykırdı. Altta olmanın bu kadar zevk verdiğini bilmiyor, uyarılmış haldeki penisine inanamayan gözlerle bakıyordu.

Jisung ardında yüksek bir ses bırakarak emmeyi kesti ve içerideki dilini çıkardı. Diğerinin kalçalarını yalamaya başlayıp kısa kısa öpücükler kondurarak sırtına çıktı. Ardından bir öpücük için başını çevirmiş Minho'yu gördüğünde ellerinden birisiyle diğerinin boynunu kavradı ve öpmeye başladı.

Minho'ya kısa bir anlığına gözlerini açıp baktığında gözlerindeki karartıyı gördü ve ardından kendisini diğerinin altında buldu.

Minho üzerine çıkmış kalçalarını Jisung'a sürtüyor, tahrik edici gözlerle diğerini süzüyordu. Jisung'un üzerindeki kıyafeti çıkardı ve yere fırlattı. Ardından şortu da çıkarmak için kendi kalçalarını geriye itti. Düğmesini açıp fermuarı indirdiğinde halinden hoşnut gözüken Jisung'tan bir anlığına bile gözlerini ayırmadı.

Son olarak baksırını da aşağı indirdiğinde yatağın üzerinde biriken tüm kıyafetleri ayağının ucuyla aşağı itti ve başını Jisung'un penisi üzerinde konumlandırdı. Ellerinden birini etrafına sarıp ucunu ağzına aldığında Jisung inleyip diğerinin adını haykırdı.

Minho gelen tepkiyi beğenmişti, penisin geri kalanını da ağzına alarak ileri geri hareketler yapmaya başladı. Jisung inlemelerini tutmak için çaba sarfediyor gibi gözükse de pek başarılı değildi.

Jisung kalçalarını ağzının içine doğru itmeye başladığında Minho uyum sağlayıp daha fazlasını istedi. Kendi penisinin uyarıldığını ve sızladığını hissediyordu. Şuanda boş olan deliği de yanıyordu.

Ağzındaki penisi dışarı çıkardı ve kalçalarını tekrar Jisung'un üzerinde konumlayıp sürtünmeye başladı. Partneri yalnızca izlemekle kalmayıp ellerini Minho'nun küreleri etrafına sardı ve sürtünmesine yardım etti.

Minho daha fazla beklemeyip eliyle diğerinin penisini kavradı ve kendi girişine konumladı. Yavaşça içine almaya başladığında Jisung doğruldu ve tek seferde kendisini içeri itti. Minho beklenmedik hareket yüzünden çığlık attı ve kendisini Jisung'un terli omuzları üzerine bıraktı.

Jisung gözü dönmüş halde kucağındaki Minho'yu inletiyor, penisini hızlı bir tonda itip çıkarıyordu. Diğerinin kalçalarını kavrayıp hızını artırdı, ardından kulağına yaklaştı.

"Adımı söyle." Saçı başı dağılmış, omuzlarından akan terle altındaki penis yüzünden inliyordu Minho. Jisung'un sözlerini umursamayıp partnerinin kulağını emmeye başladı. Diğerinin kendisine itaat etmediğini görmesiyle Jisung hareketlerini hızlandırıp tekrar diğerinin gözlerine baktı.

Minho hissettiği hıza uyum sağlayamayarak daha yüksek sesle inlemeye başladı ve Jisung'un kulağının çevresine eğilerek verdiği nefesin arasından konuştu.

"Durma Jisung."

Enayi on the call || MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin