9.Bölüm

2.2K 72 0
                                        



Karakolda işlerimi halledip çıkmıştım.Puşt herif polis olduğumu öğrenince korkusundan şikayet etmekten vazgeçmişti.

Saat 10'a geliyordu.Bu saatte gidilir mi bilmiyorum ama bugün halletmek istiyordum.

Arabamı evlerinin önünde durdurdum.Kendime gelebilmek için birkaç dakika bekledim.Arabadan inip kapının önüne geldim.Kapıyı çalıp açılmasını bekledim.

Karşısında beni gören Naz Hanım mutlulukla baktı.Sarılmak hamle yapınca geri çekildim.Yaptığım şeye üzülsede sorun etmedi.

"Geçebilir miyim artık?"

"Ah tabii buyur kızım."

İçeriye doğru ilerledim.Salona doğru yürüdük.İçeri girdiğimde herkes burdaydı.Beni görünce hareketlendiler.Cem koşarak yanıma geldi.Parıldayan gözlerle bana baktı.

"Abla sonunda geldin.Gözlerimiz yani gözlerim yollarda kaldı."

Kendimi gülümsemeye zorlayarak ona baktım.Sonra birden bağırdı.

"Abla dudağına noldu patlamış ayrıca yanağında kızarmış."

Şerefsiz adam osmanlı tokadı atınca tabii.

"Bir şey yok"

Kerem öne atıldı hemen
"Ne demek yok kim yaptı bunu sana?"

Gözlerimi devirdim
"Bi lavukla uğraştım gelirken.Ayrıca polis olduğumu unutmayın"

Rutkay Bey
"Oğlum çekilin kızımın yanından otursun ilk önce"

Kızım ne kadar da yabancı bir kelime.İç çekip koltuğa kendimi attım.Birkaç dakika boyunca kimseden çıt çıkmadı.Boğazımı temizledim.

"Bakın benim için aile kavramı çok yabancı.Şu an bir aileye ihtiyaç duymuyorum.Ben böyle büyüdüm kendi kendimi büyüttüm.Yaşadığım şeyleri tek başıma aştım.Arkamda ailem yoktu.Küçükken de ailemle aram iyi değildi Babam yani üvey babamla anlaşamazdık zaten küçük yaşımda annemi kaybettim o günden sonra üvey babamı görmedim yurtta kaldım bir süre.Neyse işte hayatım böyleydi.Size nasıl şans verebilirim düşünüyorum."

Naz Hanım buruk bir gülümsemeyle yüzüme baktı.
"Gece'm inan şans versen pişman olmaman için elimden ne gelirse yaparım.Yıllarca hasretinle yandım.Bugünü yaşadığım için çok mutluyum.Seni kanlı canlı güçlü bir kadın olarak görmek gurur verici.Geçmişi inan değiştiremem ama geleceğinde olmamıza izin ver."

Söylediklerinden sonra kalbimden bir şeyler aktı.Ama herkese kolay kolay güvenmezdim.

"Gece değil Aslı diye seslenin bana.Gece,gecelerin en karanlık saatlerinde öldü.Gece diye biri yok."

Kendimi tutamamıştım.İsmimden nefret ediyordum.Derin bir nefes aldım.Aklımdaki düşüncelerini topladım.Tam ağzımı açacağım sırada Arslan söze girdi.

"Neden 16 yaşında yurttan kaçtın?"

Söyledikleriyle dondum.Yutkunamadım.Ne diyebilirim ki? Cevap vermedim.

"İnsanlara kolay kolay güvenmem ama sizi de suçlayacak değilim.Şans vermeyi düşünüyorum ama bunu nasıl yapabilirim bilmiyorum"

Rutkay Bey
"Öncelikle sen bizim kızımızsın.Bizi hemen kabullenmeni beklemiyoruz.Kendi kararlarını doğru verecek yaştasın seni bir şeye zorlayamayız.Ama bizi de düşün kızım onca yıl öldü sandığımız kızımız karşımızda.Annenin dediği gibi geleceğimizde seni istiyoruz.Öncelikle bizimle aynı evde yaşayarak başlayabilirsin."

"Bakın ben tek yaşamaya alıştım bir düzenim var kendi evim var bırakaman."

Naz Hanım
"Kızım en azından birbirimize alışana kadar bizimle yaşa.Ayrı ayrı evlerde ne kadar birbirimizi tanıyıp alışabiliriz ki?"

Düşündüm.Mantıklıydı söyledikleri.En azından bir süre kalabilirdim.

"Pekala deneyebiliriz"

Herkesin yüzü aydınlanmıştı.Cem koşarak üstüme atlayıp sımsıkı sarıldı.Yaptığı şeyle dondum.
"Olay be sonunda ablam var artık."

Ellerim titremeye başladığında zorla ittim kendimden.Çatık kaşlarla bana baktı.

"Bu kadar yeterli ben eve gidiyorum.Yarın konuşuruz."

Titreyen ellerimi cebime koydum.Dönüp yürümeye başladım.Titreyen bacaklarım buna engel oldu.Birbirine dolanarak yere düşmeme sebep oldu.

Herkes telaşla yanıma geldi.

"Kızım noldu birden bire neyin var?"

Tam Arslan kucağına almak için atıldığında birden yükseldim.

"Dokunma!"

Gözlerimi sımsıkı yumdum kendime gelebilmek için.Naz Hanım'ın koluna tutunup ayağa kalktım.

"Kızım gitme bugün burda kal iyi değilsin."

"Olmaz Güneş evde"

"Güneş kim?"

Cevap vermeden telefonumu çıkarıp Emir'i aradım.

"Alo Emir"

"Efendim güzelim bir şey mi oldu?"

"Eve gitmen gerek bugün eve gelemem evdeki yavruma iyi bak tamam mı?"

"Yavru? O kim?"

"Emir eve git soru sorma hadi kapatıyorum."

Telefonu kapatıp onlara döndüm abi tayfası çatık kaşlarıyla bana bakıyordu.'Hayırdır' anlamında başımı salladım.

Naz Hanım'a dönüp
"Kalacağım yeri gösterebilir misiniz?"

Başını sallayıp yolu gösterdi.Kalacağım yere girince etrafımı inceledim odanın içinde iki kapı vardı.Biri banyodur ama diğerinin ne olduğunu anlamadım.

"Kızım gel benimle" diyip bi kapının önünde durdu.Kapıyı açıp içeri girdik.Burası çocuk odasıydı.Çoğunluk beyaz renk ve pembe renklere hakimdi.Aklıma gelenlerle gözlerim doldu ama hemen toparladım kendimi.

"Burasını sen doğmadan önce ayarlamıştık.Her şeyi ben seçmiştim.İçerdeki oda babanla benim odam olacaktı.Ama senin öldüğünü öğrenince yapamadık.Hem burası hem orası kaldı."

Anladım dercesine kafamı salladım.Bir süre sonra oradan çıkıp odaya döndük.

"Giyebileceğin kıyafetler var şu dolapta senin için seçip aldım.Rahat olabilirsin.Ben çıkıyorum kızım iyi geceler"

Ben de "iyi geceler" dedim.Odadan çıktıktan sonra kendimi yatağa attım.Bugün fazlasıyla yorulmuştum ruhen.

Sonundaa bir araya geldiler
Bundan sonra kaos vaktiii🤭🤭

DUVARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin