}6{

2.4K 170 33
                                    

~

Taehyung ile kafamızı dağıtmak için bara gelmiştik ve girdiğimde ilk gözüme çarpan Jungkook ve arkadaşlarıydı. Kızın biri Jungkook'un boynuna kolunu dolamıştı. Ne yapacaklarını merak etsemde adının Jin olduğunu öğrendiğim çocuğun bize baktığını fark edince önüme dönüp oturmak için barmenin önündeki sandalyelere yöneldim. Tae benim aksime onları fark etmemiş olacak ki benimle konuşmaya başlamıştı.

"Sen öğle arasında kütüphaneye gittikten sonra bende yemeğimi yiyip kantinin çıkışına yöneldim ama o sırada benimki bana omuz atmasın mı?"

Göz devirerek "Yoongi seni tanımıyor bile benimki deyip durma çocuğa, " dedim.

Tae beni umursamayıp anlatmaya devam etti. "Her neyse işte çarptı bana, tabi ben refleks olarak özür dilerim desemde yakışıklı şerefsiz hiç oralı olmayıp yanımdan geçmeye yeltendi. Yeltendi diyorum çünkü adete bir badboy edasıyla kolunu tutup özür dilemeyi düşünmüyorsun galiba dedim. İnanabiliyor musun uke ruhum ilk kez seme gibi davrandı. Tabi Yoongi benim bu tavrımı umursamayıp evet düşünmüyorum diyerek gidince ben bir göt oldum. Zaten ben yanına gelmeden zil çaldığı için direkt sınıfa geçtim işte. "

"Bu çocukları hiç gözüm tutmadı Tae, bir kez olsun beni ciddiye al ve uzak dur şu çocuktan. "

"Bunu sen mi söylüyorsun Jiminie? Sınıfa Jungkook'la giren sendin fark-"

"Ne kaynatıyorsunuz yine siz?"

Tae'nin lafını bölen şey Taemin'in sorusu oldu. Gülümseyerek kolunu boynuma dolayan Taemin'e dönüp uzun süre görüşmediğim için ayağa kalkarak sarıldım. Benden sonra Tae ile de sarıldıktan sonra uzun süre görüşmemenin acısını çıkarırcasına muhabbet ettik. Arada bir gözlerim Jungkook'un gözlerine deysede fazla uzatmayıp önüme dönüyordum.

Bana neden sürekli baktığını anlamasam da umursamıyordum.

~

Okul başlayalı 2 hafta olmuştu ve şimdiden okula alışmıştım. Zaten Tae nerdeyse herkesle kanka olmuştu. Haliyle çoğu kişi Tae'nin sürekli yanında gezen -evet o ben oluyorum- soğuk nevaleyide tanıyordu.

Bugün pazartesi olduğundan marşı okumak için sıraya dizilmiştık. Saat daha erken olduğu için beden hocası diğer öğrencilerinden gelmesini bekliyordu.

Evet marşı beden hocamız okutuyor.

Ve sesi berbat...

İkili sıra olmuştuk ve Tae ön çaprazımdaydı, yanındaki tanımadığım bir çocukla konuşuyordu. Ben ise onların hemen arkasında tektim.

Hayır artık tek değildim.

Yanıma Yoongi gelmişti ve gözleri bana değmemişti bile.

Çünkü gözleri yanındaki çocukla gülen Tae'nin üstündeydi.

Ensemde ki nefesle ürperdiğimi hissettim. Jungkook denen yavşak tam arkamdaydı ve yakınlığı yüzünden parfümünün kokusunu alabiliyorudum. Çok güzel kokuyordu fakat konumuz bu değildi. Konumuz sanki tahrik etmek ister gibi burnunu hafifçe enseme sürterek nefesini üflemesiydi. Dudağını kulağıma yaklaştırdığını hissedince yumruğumu sıktım.

"Günaydın."

Öfkeyle ona dönecekken bahçeye yayılan melodiyle hazır ola geçip gözlerimi bayrağa çevirdim.

Bir gün elimde kalacaksın Jungkook.

~

Ders başladığında telefonumu kapatıp çantaya koyacakken gelen bildirimle telefon gözükmesin diye çantamı sıraya koyup gelen mesaja baktım.

𝓱𝓲𝓻𝓪𝓮𝓽𝓱 - jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin