}26{

788 53 44
                                    

Yazım hataları için şimdiden özür dilerim🥺

~

Jungkook garip bir adamdı.

Bunu söylememin sebebi onun önce benden deli gibi kaçıp sonra birden benimle duş alıp uyuması değildi.

Bunun sebebi ondan gizlice buluştuğum şifacıyı ayağımıza kadar getirmesiydi!

"Sen?" Şaşkınlıkla söylediğim cümleyi bölen şey Taehyung'un bağırışıydı.

"Hacı Amca!!"

"Hey, sen. Kare surat. Bana şunu demeyi kes." Birden bana döndü "Sende ağzını kapat, yeterli tıbbi bilgiye sahibim iç organlarını görmeye ihtiyacım yok." Dediği şeyle hızla ağzımı kapatırken Taehyung cebinden çıkardığı aynayla yüzünü inceliyordu.

"Omo omo! Yüzüme kare mi dedi o?"

Hoseok kolları gövdesinden bağlı bir şekilde bizi izlerken göz devirdi. "Yine moda girdi."

Jungkook kaşlarını kaldırarak yapmacık bir ifadeyle konuştu. "Jimin? Neden onu seninle tanıştırmak için getirmeme rağmen zaten onu tanıyormuş gibi bakıyorsun?" Kahretsin, onunla görüşmemizi biliyordu.

Taehyung bile yüzüne tuttuğu aynayı indirirken aynı anda bağırdık. "Jin!"

Ensesini kaşıyan arkadaşımız beceriksizce gülümsemeye çalışarak konuştu. "Ehe, ne diyorduk?" Hiçbir şey demiyorduk ve tam olarak kaçmaya çalışıyordu. "Heh, ben bir dışarıdaki tavuklarıma yem vereyim."

Hoseok sanki kaostan zevk alıyormuş gibi sırıtarak bizi izlerken hızla araya girdi. "Hangi tavuklar Jin? Biz tavuk beslemiyoruz."

Jin bize fark ettirmediğini sanarak ona öfkeli bir bakış attı. Tabiki Hoseok bunu umursamamıştı.

"Yanlışın var canım, besliyoruz."

"Nere-"

"Yeter." Şifacının sesiyle herkes ona döndü.

Pardon, Jungkook hâlâ bana bakıyordu. Tabi bunu alışkanlık haline getirdiği için pek belirtme ihtiyacı hissetmiyordum. Normalde üzerime titrerdi zaten ama son olanlardan sonra artık gözleri sürekli üzerimdeydi. Bir ara tuvalete bile benimle gelmeye çalışmıştı.

"Jungkook, saçmalama. O kadar da değil."

"Asıl sen saçmalama düşmanla-"

"Lanet olası düşmanlar benim tuvalete girmemi beklemiyorlardır eminim ki. Paranoya yapıp durma, en kötü üstlerine işerim olur biter."

"Üstlerine işemek ha... Olabilir, ama işeyecek kadar vücut sıvın kalmazsa bana sesle-"

"Sen benimle... Dalga mı geçiyorsun!!"

Tabiki dalga geçmişti. Bu diyaloğumuzu duyan Hoseok ise ondan daha çok dalga geçmişti. Zaten her gün kendine eğlenecek birini bulup onu köşeye sıkıştırıyordu.

Anlaşılan bugün ki kurban Jin'di.

"Jimin, Jungkook. Benimle gelin." Bir şey demeden onu takip etiğimizde Jin'e hesap sorma görevini Taehyung'un yerine getireceğini biliyordum. O yüzden içim rahattı. Zaten nasıl bilipte sustukları da ayrı bir bilinmezdi. Misafir odasına geldiğimizde aniden sorduğu soru dumura uğramamıza sebep oldu.

"Siz birlikte mi oldunuz?"

"Ha?"

"Ha?"

İkimizde şaşkınlıkla cevap verdiğimizde tabiki ilk Jungkook şaşkınlıktan sıyrılıp cevap vermişti. "Evet, nereden anladın ki?" Nasıl hiç rahatsız olmadan söyleyebiliyordu?

𝓱𝓲𝓻𝓪𝓮𝓽𝓱 - jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin