𝓱𝓲𝓻𝓪𝓮𝓽𝓱 - jikook

}5{ Jungkook'un ağzından

~

"Asma artık oğlum suratını."

Bardakta gezdirdiğim gözlerimi duyduğum sesle çaprazımda oturan Hobi hyunga çevirdim. Jin biraz keyifsiz gibiydi ve genelde neşeli tavırlarına alıştığımız için bu durgunluğunu garipsiyorduk. Gerçi benim bu konuda tahminlerim vardı fakat o itiraf etmediği sürece Namjoon'a olan hislerini bildiğimi belli etmeyecektim.

"Gitmeyelim üstüne belliki anlatmak istemiyor. Yakında çıkar kokusu."

Yoongi bu konuda çok yanılıyordu çünkü bu yakında kokusu çıkacak bişey değildi. Zaten anlayacak olsalar 5 senedir illaki anlardılar ama herkes Jin'in Namjoon'a olan bu yakınlığına arkadaş gözüyle bakıyordu. Zaten kafam dolu olduğu için daha fazla konuşmalarına kulak almayarak önümdeki içkiyi tek dikişte bitirdim.

Jimin aklımdan çıkmıyordu.

Çocuklar ona olan ilgimi fark etselerde anlatmayacağımı bildikleri için konusunu açmıyorlardı. Şimdiye kadar.

"Şu girenler okula yeni gelen çocuklar değil mi?"

Jin'in üstündeki ilgiyi atmak için kurduğu cümle ile hızla başım girişe döndü.

Kimse gelmemişti.

Öfkeli bakışlarım Jin'e döndü. Piç, sırtlan gibi sırıtıyordu. Anlamıştı tabi Jimin'e olan ilgimi sonuna kadar kullanırdı artık. Jin benim onu azarlamama izin vermeden piç gülüşünü bozmayarak Yoongi'ye döndü. "Hadi Jungkook neyse de sen hayırdır Yoongi, seninde gözün yollarda kaldı sanki?" Söylediği şeyle sırıttım. Yoongi tıpkı benim gibi girişe bakmıştı ve Jin bu cümleyi kurmasa hâlâ bakacağına emindim.

Jin bozulan moralini bizimle düzeltiyordu. Stres topuyuz sanki amına koyayım.

"Sana boşuna Seokjin diyoruz Sikik Jin demeliyiz aslında. "

Dediğimde şeyle Yoongi ve Hoseok gülsede Jin göz devirmişti. Böyle bir süre daha sohbet etsek de pek konuşmuyorduk. Herkes sessizce içiyordu, gerçi kulüpteki yüksek müziğin sesini hesaba katarsak pekte sessiz içmiyorduk. Bir süre sonra sıkılıp telefonda takılmaya başladım. Jin yine yeni çocukların geldiğini söylesene bu sefer dediğine ne ben ne de Yoongi kanmayıp telefonlarımıza bakmaya devam ettik.

"Bu sefer yemezler Jin."

"Oğlum valla geldiler lan."

Jin bu sefer ciddi bir şekilde cevap verince kafamı girişe çevirdim.

Hasiktir.

Cidden buradaydı. Evet yine o cocuk yanındaydı. Yoongi de benimle aynı şeyi düşünmüş olacak ki "Bunlar niye hep beraber takılıyorlar amına koyayım," dedi fakat bakışlarımız sorgular gibi ona dönünce umrunda değilmiş gibi telefonuna gömüldü. Tam kafamı Jimin'e çevirecekken boynuma dolanan ince kolla başım hemen dibime oturan kıza kaydı.

Kızın adını hatırlayamasam da daha önce takıldığımıza emindim. Zira takılmasak bana bu kadar yaklaşmaya cesaret edemezdi. Her ne kadar Lisa ile sevgili olsakta bu aileleri memnun etmek adına yapılan birşeydi ve okul-ev dışında pek bir araya gelmiyorduk. Zaten sevgilisi olduğunu bildiğim Jisoo denen kız bu iki ortam dışında Lisa ila yan yana gelmemizden pek hoşlanmıyordu. Bu durum benimde işime geldiği için tek gecelik ilişkilerime devam etmiştim.

Ama bazen karşıdaki kişinin tek gecelik olduğunu anlamayıp etrafımda dolaşmaya devam etmesi sinirlerimi bozuyordu. Burnumdan sesli bir nefes vererek kızın boynumdaki kolunu çektim.

Neyseki kız tavrımdan dolayı uzatmayıp masadan uzaklaştı. Sonunda gözlerim yine onu buldu. Taehyung denen lavuk hararetli bir şekilde birşeyler anlatıyordu ve o ise elindeki bardağı çevirerek hafif bir tebessüm ile onu dinliyordu. Ben gülümsemesine dalmışken boynuna dolanan kolla kaşlarım çatıldı.

Bugün boyna kol dolayan dolayana anasını satayım.

Kaşlarım, kolun sahibine dönünce daha da çatıldı.

Taemin?

Jimin'in etrafini Tae sarmıştı resmen.

Ben öfkeyle yumruklarımı sıkarken onların konuşmasını izledim. O çocukla gülerek konuşuyordu ve konuşma sırasında bakışları bir ara bana dönsede uzun süre bakmayıp tekrar önüne dönmüştü.

Hatırlamıyordu.

"Söz ver Jungkook beni unutmayacaksın."

"Söz veriyorum. Ayrıca ya sen beni unutursan, sende söz ver o zaman."

"Öyle bişey mümkün mü sence, söze bile gerek yok biliyorsun."

Varmış.

Söze gerek varmış fakat  o zamanki ben onun bana olan sevgisine o kadar güveniyordum ki bir gün bana yabancı gibi bakma ihtimali aklımdan bile geçmemişti.

Ve artık ben Jimin için hiç kimseydim.

~