}21{

981 78 11
                                    


Hepimizin kendi içinde sorunları ve üzgün olduğu zamanlar var. Açık konuşmak gerekirse okumak, yazmak ve müzik dinlemek benim için en iyi sorunlarımı unutma şeklim. Kısa bir süreliğine bile olsa bütün dertlerini geride bırakıp kendi dünyana çekilmek gerçekten çok iyi hissettiriyor. Umarım bu yazdıklarımda biraz olsun sıkıntılarınızı geride bırakıp kafanızı dağıtmanıza yardımcı olabiliyordur.

Neyse..

Ay öyle bir içimden geldi.

~

Yorulmuştum.

Hem ruhsal hemde fiziksel olarak çok yorulmuştum.

Bişeyleri görmezden geldiğimde yada geçiştirdiğimde mutlu olabileceğimizi düşünmüş ve bütün sorunları geride bırakabileceğimize inanmıştım.

Fakat bir türlü sorunun bizzat Jungkook olduğunu anlayamamıştım.

Hangisi daha ağırdı, sustukları mı yoksa duyduklarım mı?

Tam şu an bir hesap bile sormadan o kapının ardından sessizce ayrılırken artık bununda bir önemi olmadığının farkındaydım. Taehyung nereye gittiğimi sorduğunda eve uğrayacağımı söylesemde bunun kısa süreli bir gidiş olmadığını o an sadece ben biliyordum.

Gidiyordum fakat gelmeyeceğimi de biliyordum.

Çünkü sorunlarımı geride bırakıyordum.

Jungkook'u geride bırakıyordum.

~

Jungkook

Yoongi ile konuşmamız biteli nerdeyse iki saat olmuştu ve ne zaman bir ses duysam kafam hızla kapıya dönüyordu.

Aradığım kişi bir türlü gelmiyordu.

Taehyung öğlene doğru Jimin'i sorduğumda eve uğrayacağını söylemişti ve ne olursa olsun geleceğini biliyordum. İçimden konuşmalarımızı defalarca kez hayal etsemde tepkisini tam olarak kestiremiyordum.

Yoongi'nin açıklamaları en azından bir yerden bişeyleri anlatmam gerektiği konusunda doğru bir fikir olduğu için azar azar da olsa anlatmaya başlayacağımı söylemiştim. Konuşmamız bittiğinden beri Jimin'e nasıl bu durumu açıklayacağımı düşünüyordum ve gerçekten tartışacak olmamız gerilmeme sebep oluyordu. Tek tesellim bunu ona söyleyen kişinin ben olması durumunun onu biraz olsun yumuşatacağını düşünmemdi.

Bir insana katil olduğun nasıl anlatılırdı ki?

Üstelik ilk cinayetini 15 yaşında işlemişsen bu kime anlatılırsa anlatılsın korkunç gözükecekti.

Ve ben, benden korkmasını istemiyordum.

Eğer her şeyi anlatırsam beni desteklemese bile anlayacağını ve bunun onun için bir sorun olmaktan çıkacağını biliyordum fakat böyle bişey nasıl anlatılırdı, işte onu bilmiyordum.

"Hey!" duyduğum sesle duvarda olan bakışlarımı kapının ordan bana bakan Taehyung'a çevirdim. Muhtemelen su içmeye kalkmıştı çünkü en son birbirlerine iyi geceler dediklerini duymuştum. Kaç saattir onu bekliyordum?

"Uyumamışsın?"

Kısaca "Uyku tutmadı," dedim.

Kafasını onaylar gibi sallarken "Jimin'i mi bekliyorsun?" diye sordu.

Evet bekliyorum.

Son beş yüz yılım onu beklemekle geçti ve hâlâ onu bekliyorum.

Kafamı salladığımda iyi geceler deyip arkasını döndü, tam çıkacakken "Bekle," diye seslendim. Kafası bana döndüğünde "Jimin ile konuştunuz mu? Yani buradan çıktığından beri?" diye sordum.

𝓱𝓲𝓻𝓪𝓮𝓽𝓱 - jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin