5. bölüm

1.5K 95 32
                                    

                                                                             ~ Keyifli okumalar ~

________________________________🌹

  Aklım almıyordu... Bu olanlar çok tuhaftı ve akıl almazdı. Daha haftalar önce tanıştığım biri bana gelmiş sen benim kaderimsin diyordu. Bununla da kalmayıp bana vampir olduğunu söylüyordu. Bu söyledikleri gerçekten akıl almaz bir şeydi.

  Donuk bakışlarım Karan da iken koluma dokunan el ile bakışlarımı elin sahibine çevirdim. Annem gözleri dolmuş bir şekilde bana bakarken şu sözleri söylemeye başladı.
"O'nun dediği her şey doğru kızım. Sen onun kaderindeki kişisin. Boynunda bulunan iz de bunun bir göstergesi." dedi ve dolu gözlerinden yaşlar akmaya başladı.

  Dolan gözlerimi yere indirip sıkı bir şekilde kapatmıştım. Bu olanlar çok fazlaydı. Kaldıramıyordum... Ailem bile onun kaderimdeki kişi olduğunu söylüyordu. Kapalı duran gözlerimden birer damla yaş aktı ve onların arkasından birer damla daha. Güçlü olmalıyım. Ağlamamalıyım...Ağlamamalıyım... 

  Yüzümde hissettiğim soğuk ve kemikli eller ile kapalı duran gözlerimi açtım. Karan iki eli ile yüzümü avuçlarının içine almış ve gözlerimden akan yaşları siliyordu. Yüzümdeki son damlaları da silip dudaklarından şu sözler dökülmeye başladı.
"Ağlama Mina'm. Bu gözler asla ağlamamalı." değip alnıma bir öpücük kondurdu.

  Normal bir durumda olsa asla buna izin vermezdim ama şuan ona karşı koyacak gücü kendimde bulamıyordum. Soğuk dudaklarını alnımdan çekip gözlerini gözlerime dikip dudaklarını araladı ve konuşmaya başladı.
"Mina'm, güzelim benim, emin ol sana asla yanlış bir şey yapmam. Saçının tek teline bir zarar gelse ölürüm ben. Mina'm sen benimsin. Buna kimse karşı çıkamaz. Sen benimdin ve hep de öyle kalacaksın."  dedi. Onların dediklerine inanmayacaktım. Ben kimsenin değilim ve asla da olmayacaktım. 

                                                                                        🌹🌹🌹

  Bakışlarım elimde sıkıca tuttuğum içi çay dolu kupada iken odamın penceresinin tıklatılması ile bakışlarımı oraya çevirdim. Penceremde siyah bir silüet gördüm. Bir adım daha attığımda gördüğüm silüetin Karan'a  ait olduğunu anladım. Adımlarımı hızlandırıp pencerenin önüne geldim ve perdeyi çektim. Şuan kimseyi görmek istemiyordum. Cama art arda vurulmasıyla hızla perdeyi açtım. Camda yine bir gül vardı. Pencereyi açtım ve cama yapıştırdığı gülü aldım. Pencereyi kapattım ve arkamı döndüğümde Karan ile burun buruna geldim.

   Yağan yağmur nedeni ile Karan'ın saçlarında ki yağmur damlaları yüzüme düşüyordu. Kollarımı kaldırıp ellerimin tersi ile yüzüme düşen yağmur damlalarını bir hırsla silerken bir yandan da Karan'a
"Neden geldin." dedim. Karan,
"Kokuna ihtiyaç duyduğum için geldim." değip bir kaç adımda aramızda ki mesafeyi sıfıra indirdi. 

  Kaşlarım çatılmış bir şekilde ona bakarken boynuma kondurduğu öpücük ile yanaklarımın sinirden ve utanmaktan yanmaya başladığını hissettim. Boynumda ki dudaklarının yolu biraz daha ilerleyip kulağımın arkasına geldiğinde oraya da bir öpücük kondurup kokumu içine çekti. Ellerimi göğsüne koyup ittim. 'Sen ne yaptığını sanıyorsun. Nasıl olurda beni öpersin. Kimsin sen he...kimsin. Kaderinde olduğumu söylüyorsun ama ben böyle zırvalıklara inanmam. Bir daha asla beni öpmeye kalkma. Şimdi defol git odamdan.' deyip işaret parmağımla kapıyı işaret ettim.

VAMPİRİN ÖPÜCÜĞÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin