VAMPİRİN ÖPÜCÜĞÜ

10. bölüm

~Keyifli okumalar~

______________________________

Nefes nefese kalmıştım. Arkamdan birileri geliyordu. Önüme döndüm ve adımlarımı daha da hızlandırdım. Tekrar arkama bakındığımda bir şey görünmüyordu. Önüme dönecekken ayağım taşa takıldı ve yüzüstü yere düştü. Canım çok yanıyordu. Ellerimi yere koyup kalkacakken tam önümde biri duruyordu. Yavaş bir şekilde başımı kaldırıp karşımdaki kişiye baktım. Başını eğmiş kırmızı gözleriyle bana bakıyordu. Yanıma egilip boynumdan tuttuğu gibi beni havaya kaldırdı. Elleri boğazımı çok sıkıyordu. Nefes alamıyordum. Ellerimle ellerini itmeye çalışıyordum. Ne kadar denesem de daha fazla dayanamadım. Bilincim yavaş yavaş kapanmaya başladı ve kendimi yerde buldum.

-----------------------------------
Gözlerimi açtım. Başım çatlıyordu. Etrafı inceleyip nerede olduğumu anlamaya çalıştım. Odamdaydım. Odama nasıl gelmiştim ki ben. Yatakta dik bir konuma geçip elimi başıma götürdüm. Bu kadar çok ağrıması normal miydi? Dün gece hakkında da pek bir şey hatırlamıyordum. En son dans ediyordum ama kimle dans ettigimi de hatırlamıyordum. Zihnimde sadece bir söz yankılanıyordu. Bana 'Moya Lyubov' demişti. Ah şimdi kafama dank etmişti işte. Dans ettiğim kişi aradığım kişiydi fakat onun orada ne işi vardı. Oraya nasıl gelmişti ve ben buraya nasıl gelmiştim. Ellerimi başıma götürdüm ve ovmaya başladım. Bir yandan da bu olanları düşünüyordum. Başımı ovarken gözüm masama kaydı. Açıkta duran kitabı görünce şaşırdım. Kendini kilitlememiş miydi bu? Yataktan kalkıp masama geçtim ve oturdum. Sayfayı çevirdim. Adres olduğu gibi karşıma çıkmıştı. Bir kalem ve kağıt alıp adresi not etmeye başladım. Tekrar bir kilitlenme vakası yaşamak istemiyordum. Adresi yazdım ve kağıdı katlayıp çantamın içine koydum.

Ah bu başım niye bu kadar ağrıyordu ki. Odamdan çıkıp aşağıya indim ve bir ağrı kesici alıp içtim. Duvar saatine baktığımda saat 06.00'yı gösteriyordu. Odama geri çıkıp duş almaya karar verdim. Dolabımın kapağını açtığımda karşımda dün gece giydiğim elbise vardı. Özenle asılmış bir şekilde duruyordu. Elim elbisenin üzerinde gezinirken dün gece o ve ben Kral ile kraliçe seçilmiştik. Bu his çok iyi hissettirmişti. Dudaklarım yukarı doğru kıvrıldı. Elimi elbiseden çekip kıyafetlerimi ayarladım ve kendimi sıcak suyun altına bıraktım.

Kısa bir duşun ardından kendimi havluya sardım. Bir yandan da baş havlumla saçlarımda ki fazlalık suları alıyordum. Saçlarımı kuruttuktan sonra kıyafetlerimi üzerime geçirdim. Aynanın karşısına geçip saçımı taramaya başladım. Taradıktan sonra salık bıraktım. Biraz bakım yapmaya karar verdim. Serum ve kremlerimi çıkartıp yapmaya başladım.

Yaklaşık yarım saatin sonunda işim bitmişti. Aşağıdan gelen tıkırtılarla annemin uyandığını anladım. Yardım etmek için odamdan çıkıp aşağıya indim. Annem beni gördüğünde

' Günaydın kızım.' dedi. Yanına gidip her zaman ki gibi yanaklarını öpüp

' Günaydın anneciğim.' dedim ve anneme kahvaltıyı hazırlamak için yardım etmeye başladım. Annem bir yandan patatesleri soyarken bir yandan da dün gece hakkında sorular soruyordu.

' Balo nasıldı kızım, iyi eğlenebildiniz mi?'dedi. Kafamı sallayıp

' Güzeldi anne. Fazlasıyla eğlendik.'dedim. Annem gülümseyip

'İyi bakalım.'dedi ve patatesleri soymaya devam etti.

Annemle bir çırpıda kahvaltıyı hazırlamıştık. Babamda geldiğinde masaya oturduk ve kahvaltı etmeye başladık.

Güzel bir kahvaltıdan sonra annemle masayı topladık. Odama çıkıp biraz kitap okumaya karar verdim. Kitaplığımın yanına geldim ve kitaplarıma göz gezdirdim. Gözüme çarpan Victor Hugo'nun 'Bir İdam Mahkûmunun Son Günü' eserini alıp yatağıma geçip okumaya başladım.