6. bölüm

450 12 3
                                    

...

Kapıyı elimdeki alışveriş poşetlerinden dolayı  küçük bir akrobatik  hareketler yaparak  açmıştım. Sonunda kapı açılınca mutluluk dansımı yapmamak için kendimi tuttum. Efsun ile bugün bolca alışveriş yapmış ve hasret gidermiştik. Aramıza giren bu üç yıl bizden bir şey almamıştı. Eskisi gibi hiç ayrılmamış gibiydik. Bol gıybet ve bol gülme içeren bir gün  geçirmiştik.

Içeriden bağırış seslerinin gelmesiyle kaşlarım çatıldı. Ne oluyor ya.  Babamın "Buna asla müsade etmem." Diye bağırışını duyunca elimdeki poşetleri yere bırakıp  içeri girdim. Babam telefonla konuşuyor annem ise oturduğu koltukta ağlıyordu. Ne olmuştu burda. Icimden tahmin yürütmeye son verip sorularımı  dile getirdim. "Ne oldu. Birine bir şey mi oldu?" Aklıma ilk gelen ihtimali sordum.  Umarım kimseye bir şey olmamıştır.

Soruma cevap alamayınca annemin yanına gidip eğildim. "Anne ne oldu? Neden ağlıyorsun?" Annem ağlamaktan kızarmış gözlerini bana çevirdi. Beni görünce daha çok ağlamaya başladı. Annemin cevap vermeyeceğini anlayınca babamın yanına gittim. Telefonu kapatmış sinirli bir şekilde salonda dolanıyordu.  "Baba ne oldu işle ilgili mi?"  Babam da cevap vermeyince  sinirlerime hakim olamadım. "Allah aşkına   ne oluyor? Bir açıklama yapın  artık. Delireceğim burda. "
Babam sonunda konuşmaya başladı. O konuştukça kaşlarım daha da çatılıyordu. "Ezra yarın ilk uçakla Londra 'ya gidiyorsun. " Çok büyük bir şey olmuş olmalıydı. Daha geçenlerde konuşmuştum öğrenim kredimi ödesin diye ama kesin bir dille reddetmişti. Şimdi ne olmuştu da beni Londra ya gönderiyordu. Bu habere sevinemiyordum bile. Fikrini ne değiştirmişti ki?  "Neden ?"   Diye sordum.
"Hiç bir nedeni yok sen çok istemiyor muydun zaten git bitir okulunu. " annem de konuşmaya dahil oldu. "Bu hiç bir işe yaramayacak biliyorsun. "
"Ne yapmamı bekliyorsun Yelda elim kolum bağlı oturmamı mı? "
"Biri bana açıklama yapacak mı artık? Neden birden bire Londra ya gidiyorum daha düne kadar gitmemi istemiyorken hem de. "
"Açıklama yapacak bir şey yok odana çık bavulunu topla." Sanki benden kurtulmaya çalışıyorlardı. Büyük bir sorun olmalıydı.
Annem "Onu daha da sinirlendireceksin Orhan. Bu da daha kötü sonuçlara yol açabilir. " dedi. "Kim sinirlenebilir. Neden daha kötü sonuçlara yol açabilir.  Bulmaca gibi konuşuyorsunuz hiçbir şey anlamıyorum. "  Babam ben çıkıyorum diyerek evden ayrıldı. Kafayı yiyecektim ya. Kimse beni kaliye alıp cevap vermiyordu. Anneme sorgular gözlerle baktım. "Şimdi değil Ezra . Sonra"  diyerek oturduğu yerden kalkıp üst kata çıkan merdivenlere yöneldi.

Ne olmuştu az önce. Beni ilgilendiren bir şeyler oluyordu ama bundan benim haberim yoktu. Içimde kötü bir his vardı. Kötü bir şey de yapmamıştım ki karma beni cezalandırsın.
Salonun ortasında daha fazla  dikilmemek için odama çıkan merdivenlere yöneldim. Aklım hâlâ az önce olanlardaydı.  Neyse  yakında öğrenirdim nasıl olsa. Üzerinde durmamaya çalıştım.
Üzerime şortlu pijama takımımı giyip yatağımın içine oturdum. Günlerce aklımda olan şeyi yapıp Asude yi görüntülü aradım. Telefonu yüzümün hizasında tutup kendimden uzaklaştırdım. Çok geçmeden ekranda Asude nin sevimli   yüzü belirdi.  "Yaa kuzum çok özlemişim. "  dedim.
"Özleseydin arardın kaç gün oldu. Sonunda aklına geldim demek. "
"Haklısın hep aklımdaydın ama ne yapayım günlerim o kadar yoğun geçiyor ki arayamadım. "
"Neyse trip işini sonraya bırakıyorum. Hemen anlat neler oldu.  "  bu hâline sırıttım.  Az önce yaşananlar aklıma gelince sırıtmam kayboldu. "Yarın ilk uçakla Londra'ya geliyorum. ."
"Ya bu süper bir haber. Burs veren şirket hatasını düzeltimi. "
"Hayır öyle değil. Babama bir şey olmuş sebebini bilmiyorum ama yarın ilk uçakla Londra 'ya gidiyorsun dedi. " sesim düşünceli çıkıyordu.
"Ezra kuşum buna sevinmen gerekmez mi hayallerine kavuşuyorsun. "
"Seviniyorum ama başka bir şeyler dönüyor. Ve bu neyse beni endişelendiriyor. " Asude göz devirdi. "Boşuna kuruntu yapıyorsun. Karman sonunda düzeldi. Okuluna hayallerine kavuşacaksın tabiki bana da . "  belkide Asude hakkıydı boşuna kafama takıyordum benin şuan sevinçten havalara uçmam gerekiyordu. Gülümseyerek.  "Haklısın. Ee İstanbuldan bir şey istiyor musun? Gelirken getireyim." 
"Yok kuşum sen gelsen yeter bana.  Neyse neler yaşadın şu bir kaç gündü anlat çabuk. "

PERESTİŞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin