30|Feci aşık

901 96 49
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Günümüz/ Sasuke olayı Naruto'ya anlattıktan sonra

Dakikalar boyunca pür dikkat yüzümde dolanan mavilerine bakarken nefes verdim.

"İşte böyle..."

Naruto bir yandan ıslattığı bezle kaşımdaki yarayı siliyor bir yandan endişeyle beni dinlemeye devam ediyordu.

Sonunda onun bu sessizliğinden rahatsız olarak havadaki yuzume doğru yaklaşan kolunu tuttum.

"Bırak şu yarayı şimdi... Bir şey demeyecek misin? Yani birisini öldürmüş olabilirim ve sen çok saki-"

Başını iki yana salladı.

"Değilim Saske. Hemde hiç değilim ama yinede seni kaybetmekten iyidir. Vicdansızca geliyor kulağa biliyorum ama yaralanan kişi sen olmadığın için çok mutluyum"

Gecenin bir saati yatağında karşılıklı bağdaş kurmuş birbirimize bakıyorduk. Tuttuğum kolunu kendime çekerek bileğinin içini öptüm.

Kafamı kaldırdığım sırada gülümseyerek beni izliyordu.

"Seni uyarmıştım değil mi ? Yan yana gezmeyelim demiştim ben"

Omuz silktim. Naruto hâlâ bilmiyordu. Adamları İno'nun gönderdiğini de. Benim kızın evine gittiğimi de. Bilmesine gerek yoktu. Hem zaten bana, bir şey yapmayacağıma dair söz verdirtmişti. Ve ben o sözü aynı gün içinde bozmuştum. Hâl böyleyken Naruto bilmese daha iyi olacaktı.

"Hâlâ yan yana olduğumuza göre bir sorun yok bence"

Güldüğünde bakışlarım kısılan gözlerine gitti. Gülerken belirginleşen elmacık kemikleri, ortaya çıkan beyaz dişleri... Her şeyi mükemmeldi. Onu izlerken dahi içim gidiyordu. Dizlerimiz birbirine değecek kadar yakınımda olmasına rağmen yetmiyordu. Sanki içimde kocaman bir kapalı kutu varmışta Naruto oraya aitmiş gibi hissediyordum.

Camdan süzülen ay ışığının parlattığı dudaklarına baktım. Mavileri beni bulduğunda başını yana eğdi.

"Yine öyle bakıyorsun"

"Nasıl bakıyorum ?"

Sakince bir nefes alıp geri bıraktığında bana doğru yaklaşıp alnıma alnını yasladı. Kapattığı gözlerini izledim biraz. Ardından bende kapattım. Birkaç dakika sustu. Öylece başlarımız birbirine dayalı ellerimiz yatağın üzerinde kenetli bir şekilde oturduk. Sonra usulca ses tonunu duydum.

"Başka bir diyara aitmişim gibi"

Cevap vermedim. Yutkunduğum sırada tekrar konuşmaya başladı. Kapalı gözlerim, bana değen teni ve kusursuz ses tonuyla kutsanıyor gibiydim.

"Bazen gerçekten öyle olduğumu sanıyorum. O kadar fazla derin bakıyorsun ki... Nasıl olabilir bu ? Birini bu kadar fazla sevebilir misin ? Sana dokunana seninle vakit geçirene kadar bunun mümkün olduğunu sanmıyordum. Ama sanırım artık anlıyorum Saske. Devam ediyorsam nedeni sensin. Eğer sen bir gün düşersen kolundan tutup kaldıracağım. Ve eğer olurda... Öyle bir zaman gelir ki artık yanında olmazsam. Bil ki ruhum hep seninle. Ondan güç al ve yoluna devam et. Çünkü ben seni ayakta tutamadığımı görürsem kahrolurum"

Başımı kaldırıp mavilerine diktim siyahlarımı. Tek elimi uzatıp yüzünü okşadığım sırada gözlerini kapattı.

"Bir yere gitmene izin vereceğimi mi sanıyorsun ? Nereye gidersen git arkandan geleceğim"

Naruto elini enseme atarak saçlarımla oynadı. Ardından sakince bana doğru yaklaşıp dudaklarımızı birleştirdi. Tüm vücudum anın huzurlu atmosferinde eriyor gibiydi. Ensemde gezinen eli dokunduğu her noktayı ateşe veriyordu. Gözlerim kapalıyken elimi beline attım. Bedenini kendime doğru çektiğim sırada yatakta sırt üstü düşmüştük. Üstümdeki beden güldüğü sırada başını göğsüme koydu.

Ellerimi kalbimin üstünde yatan çocuğun sarılarına daldırdım. Yumuşak teller parmaklarımın arasından kayarken Naruto mırıldandı.

"Kalbin... Çok güzel atıyor"

Güldüm.

"Normal kalp işte aptal"

Kafasını kaldırıp sol göğsümü öptüğünde nefesimi tuttum. Yattığı yerden yukarı çıkarak yanıma uzandı. Ona doğru döndüğümde oda bana dönmüştü. Gözlerimiz birbirine kenetlenmişken elimi uzatıp yanağını okşadım.

"Seni kaybedeceğimi sandım Saske... Sadece ufak bir ihtimalin bile nasıl şuursuz bi acıya sebep olduğunu tahmin edemezsin... Bir daha böyle bir şey yaşamak istemiyorum..."

Yaklaşıp alnını öpüp geri çekildim.

"Yaşamayacaksın güzelim... Bir daha asla"

Başını yavaşça göğsüme indirdiğinde kollarımı bedenine sardım. Dakikalar geçerken Naruto nun huzurla alıp verdiği düzenli nefesleri duyuyordum. Tişörtüme dayalı olan minik burnunu hissettim.

Kokumu seviyordu.

Gülümsedim. Kollarımın arasındaki beden çok geçmeden uykuya dalmıştı. O uyurken ben düşüncelerde süzülüyordum.

Deidara'nın ölmemiş olmasını umdum. Eğer ölürse kızıl saçlı olanın öfkesinin altında ezilecektik. Ve bu sefer gerçekten Naruto'yu korumak zorundaydım. Belki de buradan kaçıp gitmeliydik. Sürekli benim yüzümden üzülüyordu ve buna bir tane daha eklensin istemiyordum. Önce saldırıya uğraması şimdi de yaşadığı korku. Tek istediğim şey onun huzurlu bir şekilde benimle olmasıydı.

Düşüncelerimi bir kenara atıp uyuma kararı aldım. Ellerimin altındaki sıcak bedenle sakinleşiyordum. Gözlerimi kapattığım sırada Naruto uykusunda mırıldandı.

"Saske..."

"Hmm ?"

"Ben... Sana çok feci aşık olmuşum"

Devam edecek.

Deidara ölürse Sasoriyi kimse tutamaz arkadaşlar adam ruh hastası. Asıl o zaman boku yediğimiz zamandır saygılar...

Soft bölüm sözümü tutmuş sayılırım bence bu bölümle :0

I WISH I WAS HER | SasunaruHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin