✷⤵
Günün akşam saatlerindeydik. Sofrayı güzelce hazırlamış, annemin yaptığı ikramlıkları tabaklara yerleştirmiştik. Biraz önce de üzerimize düzgün bir şeyler giymemizi söyleyen annem yüzünden odalarımıza çıkmıştık.
Üstümdeki tişörtün eteklerini düzeltip odamdan çıktığımda kapı çaldı. Ben hızlıca merdivenleri inip kapıyı açmaya giderken Lilya'da peşimden odasından çıkmış ve gelmişti. Bizden hızlı davranan annem gülümseyerek kapıyı açtığında biz görüşümüzü kapatan annem yüzünden gelen kişileri bir türlü görememiştik ama annem sonunda içeri davet edince güler yüzlü, kısa saçlı bir kadınla karşılaşmıştık.
"Hoş geldiniz." diye gülümseyerek konuştuk ikimizde. Annem ve arkadaşı geri çekildiği sırada gördüğüm kişiyle beraber şaşkınlıkla gözlerim irileşmişti.
"Sen?" dedim. "Taehyung!"
Ben nasıl şaşırdıysam onun da benden bir farkı yoktu. "Lilah!" diyerek tepkisini belli ettiğinde hemen ardından gülümseyip içeri girmişti.
"Siz nereden tanışıyorsunuz?" diye merakla soran Lilya'ya döndük ikimiz de. "Parkta tanıştık." diye cevapladım onu.
Daha sonra kapıda beklememize son verip içeri geçmiştik. Şimdi ise Taehyung, annesinin yanında yüzünden sıkıldığı belli olacak şekilde beklerken arada bir göz göze geliyorduk. Lilya'nın da ara ara ona baktığını ve incelediğini fark etmiştim.
"Ee hadi o zaman sofraya geçelim, beklemeyelim daha fazla." diyen annemle beraber hep birlikte kalkıp yerlerimize geçtik ve yaklaşık bir saatin sonunda yemeklerimizi yemiştik. Lilya ve ben masayı kaldırdıktan sonra mutfağa gitmiştik ve şimdi de bulaşıkları makineye dizip mutfağı toparlıyorduk.
Elimdeki tabağı yerleştirdiğim sırada içeri giren adım seslerini duydum. "Kolay gelsin, yardım edeceğim bir şey var mı?" diye kibarca soran sesin sahibi Taehyung'du.
Lilya gülümseyerek ona döndü. "Gerek yok, bitti sayılır zaten."
Gerçekten de bitmek üzereydi. Tezgâhtan aldığım son kaşığı makineye yerleştirip kapağı kapattım.
"Ee, tanışmadık biz seninle." diyerek elini uzattı Taehyung Lilya'ya. Lilya zaten dünden razıydı. Yeni insanlarla tanışmaya bayılırdı.
"Adım Lilya." dedi ve gülerek beni işaret etti. "İkiziyim."
"O kadar aynısınız ki başta Lilah'ın arkasından bir tane daha çıkınca çok şaşırdım."
"Evet yüzündeki ifadeden belli oluyordu." diyerek güldü Lilya.
"Sizi ayırt edebileceğim bir farkınız var mı?" diye sordu Taehyung merakla.
"Var." dedim başımı sallayarak onaylarken.
"Ama görebileceğin bir yerde değil." diyerek beni tamamladı Lilya.
"Evet." dedim. "Ama her havada güneş gözlüğü takan ve hep uzun kollu giyinen benim. Belki buradan ayırt edersin."
Kaşlarını çattı. "Ama şu an kısa kollu giyiyorsun?"
"Çünkü evdeyim."
Verdiğim cevaptan sonra bir süre dümdüz bir ifadeyle baktı. Bu esnada kırdığım pot yüzünden Lilya ile bakışmış ve gergince önümüze dönmüştük. Taehyung'un gözleri saniyelik de olsa kollarıma kaydığında ise hemen peşine gülümseyip konuyu değiştirmişti.
"Hiç birbirinizin yerine geçtiniz mi?"
"Ohoo, hemde kaç kez." dedi Lilya ve ortaokuldaki sınav olayını anlatmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cursed Sun | Yoongi
FanficLilah, güneşe alerjisi olan, dört duvar arasına sıkışmış, yalnız ama aşık bir kızdı. Texting/düzyazı for @cleosera