3 saatlik yolculuğun sonunda biraz midem bulanmıştı ve günlerdir yol gitmiş kadar yorgundum. Hwa elimi tutmuştu. Kalacağımız odaya dorğu yürüdük. Tüm kulüp üyeleri düzgün bir şekilde dizilmiş Hwa'yı bekliyorlardı. Sevgilim havalı diye düşündüm. Elimi bırakmadan önlerine geçti ve onlara dönerek konuşmaya başladı:
-Hepinize anahtarlar verilecek. Odalar da ikişerli olarak kalacaksınız. Şimdilik odalarınıza gidip dinlenin. Yarından itibaren yorulacaksınız zaten.
-Tamam
Hep bir ağızdan yorgun bir şekilde cevap vermişlerdi. Bir eliyle valizleri bir eliylede benim elimi tutuyordu. Merakla konuştum:
-Bebeğim biz şuan da tam olarak neden buradayız hala anlamadım. Tamam bir kamp ama ne amaçla yapılıyor?
-Bebeğim mi dedin sen? Bir tanecik öpeyim mi o minik dudaklarından.
-Ah. Uğraşmasana benimle yaaa bir şey sordum
-Tamam. Buradayız çünkü yakın zamanda bir yüzücü turnuvası olacak okulumuzun çapında. Bu elemelerden geçen olursa uluslararası turnuvaya hak kazanacak. Bura da onları hazırlayacağız. Binevi koçları gibiyim.
-Hımm anladımmm
-Öpeyim mi şimdi?
-Ya dur kodordayız biri görür.
-Kimene. Sevgilimi öpemez miyim ya?
-Ah Hwa dur iki dakika yerinde zaten birazdan odaya geçeceğiz.
-Ne yani o zaman mı öpeyim? Ama bu defa daha da uzatmak zorunda kalırız bu öpüşmeyi diğer sefer ki gibi.
Yanaklarım kızarmış bir şekilde başımı öne eğdim ve gülümsedim:
-Hwa! Bana bak hatırlatıp durma ısırırım yanaklarını.
-Aaaahh peki susuyorum
Otel görevlisinin bize verdiği anahtarı alıp üçüncü kata çıkıp odadan içeri girdik. Hwa elindeki valizleri bırakırken bende etrafı süzdüm. Havuza baka ferah bir balkonu vardı. Dışarısı yeşillikle kaplıydı. Orman görünüyordu biraz ileride. İçeride ise geniş bir yatak odası ve minik bir mutfak vardı. Ben gözlerimi gezdirirken Hwa konuştu:
-Aç mısın?
Kafamı onaylar şekilde salladım:
-O zaman aşağı inip yiyecek bir şeyler bulalım.
-Olur. Hwa aslında biraz midem bulanıyor yol tuttu sanırım.
-Ahh bebeğim bana neden baştan söylemedin hı? Gel çıkalım bahçeye hava al biraz iyi gelebilir
-Peki. Bekle üstümü değiştireyim.
Üzerimdeki ince gri tişörtü çıkardım. Yarı çıplak bedenimle dönüp Hwa'ya baktım. Attığım minik bakıştan sonra eğilip valizden yeni bir tişört çıkaracakken Hwa arkamdan sarılıp çıplak omzumu öptü. Karnım da hissettiğim kelebekler.... Asla geçmeyecek gibiydiler. Sarılmaya devam ederken konuştum:
-Bir sorun mu var? Bir anda sarılmadım böyle
-Benim olduğun için çok şanslıyım Joong. Beni bırakırsan mahfederim seni aptal.
-Saçmalama. Gitmeyeceğim. Bunu daha önce konuştuk. Düşünme şöyle şeyler. Üzülüyorum. Sana çok aşığım. Vazgeçmeye niyetim de yok. Bir daha düşünme böyle yoksa ısırırım yanaklarını
-Isırsana
-Ne? Çok mu istiyorsun ya
-Hıhı
Kolarını belimden çekip onu yatağa forlatmıştım. Minik bedenimle üzerine çıktım ve yanaklarını hafifçe ısırmaya başladım. İkimizde kahkaha atmaya başlamıştık:
-Joong jdoskzkdpdkofpflf çok acır sanmıştım. Kedi gibisin ya hissetmedim bile. Ama yüzümü ıpıslak yaptın
-Immm yıkayalım?
Yavaşça başımı sol tarafa atmıştım. Saçlarım düşmüştü gözlerimin önüne gelmişti ve dudaklarımı büzmüştüm:
-Hey! Çok tatlı bu. Öpeyim bir kere nolur nolur noluuurrr
Yalvarırcasına bana bakıyordu. Tanrım bunu kaldıramıyorum. Yüzüne eğilip dudaklarına çok minik bir öpücük bıraktım. Gülümsemişti. Onu mutlu etmeyi seviyordum:
-Bakıyorum geçti midenin bulantısı bay Joong
-İstedin diye öptüm. Kıyamıyorum sana şükret.
-Tamam hadi kalk giy üstünü minik kedi
Sevimlice gözlerimi kısıp gülmüştüm...***
Yürüyüş yapmıştık ve yemek yemiştik. Şimdide yüzme havuzunun önündeki merdivenlerde oturuyorduk. Başımı omzuna yaslamıştım. O kadar huzur veriyordu ki. Bana güven veriyordu:
-Hwa
-Efendim sevgilim
-Bende en çok sevdiğin 5 fiziksel özellik söyle.
-Immm... Minik ellerin, dudakların... Onları cidden seviyorum başkaa.. Popon
-NE
-Yalan değil şimdi
-Uffff
Yanaklarım kızarmıştı hemen:
-Yaa utandın mı sen? Şakaydı tepkimi merak ettim sadece
-Sevmiyorsun yani
-Öyle demek istemedim neyse ne ya
-Tamam tamamm başka neyimi seviyorsun
-Geriye iki tane kaldı. Düşüneyim Bi.... Göğüs kaslarını seviyorum mdldmxlxlxkcl bir de kedi gibi dişlerini
-Ahh
Yine utanmıştım. Aptal gibiydim. Bu defa da o sormuştu:
-Sen bende en çok sevdiklerini söyle
-Hım. Büyük ve ince ellerin var. Yani bende senin ellerini beğeniyorum. Dudakların... Çekici ne yalan söyleyeyim sürekli öpesim var gördükçe
Bunu söylediğime inanamıyordum. Ama haklıydım
-Kim sana öpme diyor
-Şeyyy....
-Sevgiliyiz biz. Bu konular da utanma artık. Bebeğim bunları yapman için benden izin almana gerek yok. O gün ki gibi. Göğsümden akan damlaları sildiğin gibi. İzinsiz ölebilirsinde
Kahkaha atmıştı. Beni utandırmaya bayılıyordu.
-Karşımda öylece durmasaydın sende ya. Dayanamadım. Tutamadım kendimi. Zaten duş aldıktan sonra vücudunu ilk defa görmüştüm. Hem şaşırdım hem deeeee.....
-Ne hemde
-Ufff durduramadım kendimi işte ya
-İyi yaptın. Bende uygun zamanı bekliyordum. Ama seni de germek istemiyordum. Neyse kapatalım konuyu utanıyorsun zaten kdldkdkfp. Kalk hadi hasta olacaksın hava soğudu. Kalkmam için elini uzattı ve beni yerimden kaldırdı. Odaya çıktık ve çoktan kendimi yatağa atmıştım. Yolun yorgunluğunu atmamıştım. Yanıma uzandı ve bir bacağını üzerime attı. Çoktan uyumuştuk bileee.***
Sabah olduğunda havuza ineceğimiz için uygun bir şeyler giydik ve aşağıya indik kahvaltı yaptıktan sonra. Havuzun önünde sıralanan kulüp üyelerini fark ettim. Hwa yoklama almaya başlamıştı:
-Wooyoung
-Bura da
-Yunho
-Bura da
-San
-Bura da
-Jongho
-Bura da
-Mingi
-Bura da
-vee son olarak Yeosang
-Buradayım
-Peki. Şimdi havlularınızı kenara bırakın. Sırayla hepinize bakacağım. Yüzme konusunda eksiğimiz varsa tamamlayacağız beraber.
Havuzun yanındaki şezlonglardan birine oturdum yarı çıplak vücudumla. Sanırım yorucu olacaktı bu hafta. Hwa'nın yanına yaklaşan boynunda düdük asılı koçu görene kadar her şey normaldi. Koç o kadar samimi davranıyordu ki Hwa'nın yarı çıplak vücudunda elini gezdirip ondan yararlanıyordu ama Hwa bunun farkında Değildi...***
Yeni bir fic üzerinde çalışıyorum. Bu yüzden geç yazdım bu defa yb. Üzgünümmm. Bu yüzden uzun yazdım bu defa hehet iyi okumalar🐾
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YOU WERE BEAUTIFUL//SEONGJOONG
Teen Fiction[TAMAMLANDI] ... Bu şarkı, diğer şarkılar gibi gözükebilir Evet, biliyorum Ama yine de, söylemek istiyorum bu hisle, Bu yüzden bebeğim, dinle Senin için söyleyeceğim: Seninle aynı gökyüzünde soluduğum her ana aşığım "Sevmek" kelimesi yeterli d...