Günün 2. bölümüdür 20. Bölümü atlamayın 🧚♂️🧚♀️
Gözümden akan yaşlarla gördüğüm ilk minübüse attım kendimi, titrememi durduramıyordum.
Şöför benim bu halimi görüp yanındaki koltuğa oturan adamı kaldırıp oturmamı sağlamıştı, ben bunun bile farkında değildim.
Çeplerimi karıştırıp hapımı çıkardım. Titremekten hapı yerinden çıkarmakta zorlanmıştım. İki tanesini kuru kuru yuttuğumda yandan bir şişe su uzandı.
" Hiç içmedim al iç bunu."
Sorgulayacak halim yoktu, alıp kafama diktim belki yangınımı alır diye ama mümkünatı yoktu.
" İyi misin?"
İyi olmanın yanından bile geçmezdim.
" Otogara gidiyor mu araç?"
Önce bir arkayı yoklayıp tanıdık olduğunu düşündüğüm birinin kulağına bir şeyler fısıldadı.
" Gider gider. Ama istersen hastaneye git bir, kötü görünüyorsun?"
" Gerek yok."
Bu halimi şöför farkedebilmişti ama Nurullah farkedememişti. Hıçkırıklarım boğazımda düğüm düğümdü.
Demin ki adam her ne söylediyse arkada bir uğultu koptu.
" İtirazı olanın parasını ödeyip indirelim aşağıya!"
Şöförün bağırtısıyla irkildim. Yüksek ses duymaya tahammülüm yoktu artık. Bunu farkeden şöför sesini kesmişti hemen. Arkanın uğultusuda kesilmişti zaten.
" Ben Ufuk."
Elini yandan bana uzattığında şaşırdım.
Sarsıla sarsıla ağlıyordum ve o benimle tanışmak mı istiyordu?
Bir şey söylemeyip otagara kadar titremelerime devam ettim. Eve gitsem ne yapacaktım ki sanki. Bekleyenim mi vardı?
Yapayalnızdım yine. Kendimle başbaşa kalacaktım. Keşke o mesajları hiç okumasaydım . Yine darmadağın olmuştum ama bu sefer kendimi toplamak için hiç mecalim yoktu.
Araç durduğunda etrafa bakındım. Otogara gelmiştik. Şöför el frenini çekip kontağı kapattı.
" Sen iyi değilsin gel bırakayım ben seni."
Zonguldağ'ın insanı hep böyle miydi acaba? Aklıma Nurullah gelince ürperdim. Zaten aklımdan hiç çıkmamıştı ki.
Kolumdan tutup beni otogara doğru yürüttü.
" Biletin var mı?"
" Yok."
" Nereye gideceksin peki?"
" Buraya kadar yardımcı olduğunuz için teşekkür ederim. Gerisini ben halledebilirim."
Üzerime yapay bir dinginlik çöktüğünde ilaçların etkisini göstermeye başladığını anladım.
Bir acentanın önünde durup biletimi aldım ama en erken bir saat sonraya vardı.
Bir saat burada kafayı yerdim ben.
" Aldın mı bileti ?"
" Siz gitmediniz mi daha?"
Aynı anda konuştuğumuz için kelimeler birbirine girmişti.
" Bakayım bir"
Elimden bileti çektiğinde şokla baktım ona.
" Ne yapıyorsunuz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Atanma Harekâtı - GAY-
ChickLitTamamlandı Facebookta amcaları dolandırmaya çalışırken nasıl bir erkeğe aşık olduğumun hikayesi. ... Texting- metin karışık Hikaye iki erkeğin arasında geçmektedir. Olumsuz ögeler içerir. 28.05.21