Bölüm 18

7.5K 612 81
                                    

" Nurullah beklesene geride kaldım ben ya. Heyy kime diyorum."

Koşar adım ona ilerlediğimde anca yetişmiştim.

"Atlı mı kovalıyor ne bu hız."

Dönüp bana alaycı bir bakış attı.

" Sen yavaş olmayasın sakın?"

Omuz silktim. Benimde bacak boyum uzundu ama ona göre biraz hantal yürüyordum sanırım.

" Keşke piknik sepeti hazırlasaydık. Ne güzel piknik yapardık."

Bunu dememle yüzü düşmüştü.

" Ama böylede güzel hem ilk defa buraları görüyorum bir dahakine yaparız olur mu?"

Kafa salladığında toparladığım için sevindim. Bir dahaki sefere dememe kızmadığına göre bir dahaki seferimiz daha olacaktı.

" Nurullah düğünde sana ileri geri konuşmuştum ya hani şey yapmassan ben şey yaparım diye."

Ulan iki çift lafı bir araya getirememiştim resmen.

Altı üstü eğer evlenirsen herkese bir erkekle ayıplı konuşmalar yaptığını söylerim dediğim zamanı anlatmak istemiştim.

Şöyle bir düşündümde. Pekte söylenecek şey değilmiş zaten.

" Şey neymiş öyle?"

Bıyık altından güldüğünde benimle kafa bulduğunu anladım.

" Nurullah! Alay etme benimle. Anladın işte. Boşa sıkmıştım. Asla öyle bir şeyi aklıma bile getirmedim."

Yüzü alaycılıktan sıyrıldı. Ciddi bir hale büründü.

" Biliyorum. O günün üzerinden çok sular aktı. Kimin ne olduğunu iyice gördüm ben. Aslında özür dilemem gerek senden."

Hass.. yok artık.

" Hayır , hayır, hakettim ben güvensizliklerini. Özür dilemesi gereken benim."

Özür dilemesini istemiyordum. Yanlış bir şey yapmamıştı o. Sadece yetirememişti yaptıklarımı. Zaten yenilir yutulur cinsten bir nane de değildi yaptığım.

"Hayır Muammer. Özür dilerim söylediklerim için. Öyle bir insan değilim ben. Sadece... gözüm dönmüştü bir an."

Sanırım bana ibne dediği içindi bu söyledikleri. Ben unutmuştum bile.

" Sorun değil. Ben seni biliyorum."

Bana öyle bir baktı ki. Gözlerimi kaçırmak zorunda kaldım. Sanki artık senin beni bildiğin gibi bende seni biliyorum der gibiydi .

" Hadi gel oturalım burada."

Elindeki bebek çantasından bir örtü çıkarıp yere serdi.

" Buraya geleceğimizi akıl edemediğim için hazırlıksız geldik. Çıkışta yemek yeriz güzel bir yerde."

" Tamam ama ben ısmarlayacağım. Hem evini açtın sen bana bu kadarını yapayım en azından."

Sanki babasını öldürmüşüm gibi baktı bana.

" Nurullah bakma bana öyle."

Ödüm kopmuştu.

" Sende saçmalama. Ben varken sana hesap ödetir miyim?"

Ulan yine etkilendim. Yeni yetme oğlanlar gibi hissediyordum kendimi. Tam klasik türk erkeğiydi. Ateş basmışıtı durduk yere.

" Ama öğretmen oldum ya ben. Bana o kadar destek oldun. Maaşımla bir yemek ısmarlayamayacak mıyım sana?"

Atanma Harekâtı - GAY-  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin