hyunjin,
"gelmeyeceksin sanıyordum?"
"geldim ama."
"nasıl?"
"baktım bu siz bankta otururken senin yanına geldi, anladım rahat vermeyeceğini. içim huzursuz olacağına geleyim dedim hem güzel vakit geçiririz."
"benim için arkadaşlarını ekmene gerek yoktu."
"vardı."
fazla havalıydı ve cidden kendimi üst sınıftaki bad boylara platonik olan kızlar gibi hissediyordum. şaka.
yol boyunca güzel muhabbet etmiştik, en başta kedilerden sonrasında hangi kahveyi sevdiğimize kadar konuşmuştuk. en önde oturan görevli öğretmen geldiğimizi belirten konuşmalar yaptığında, sırayla inmiş ve sinema salonunun içine ilerlemeye başlamıştık.
yürürken jisung koluma girip beni minho'dan uzaklaştırdığında bir şey söyleyeceğini anladım; "ne oldu?"
"kanka şey diyecektim, ben şimdi koşar minho ve sen için en arkadan yer kaparım merak etme tamam mı?"
"ne alaka?"
pis pis sırıtışından yaptığı imayı anlamıştım ve gelişi güzel koluna bir yerine geçirmiştim.
"ya ne vuruyorsun amına koyayım? karanlık ortam şimdi siz rahat etmek istersiniz diye dedim."
"jisung daha fazla zevzek zevzek konuşacak mısın? ona göre changbin'e seni şikayet edeceğim, beraber ağzını yüzünü kıracağız."
"ne kadar kötü insanlar oldunuz-"
konuşmasını dinlemeden tekrar minho'nun yanına dönmüştüm, zaten salon kapısına çoktan gelmiştik. içeri girdiğimizde orta sıralarda bir yerlerde oturan changbin ve felix'in yanına, en köşeye geçmiştik.
onlara yakın tarafta oturacağımdan bütün film bunların yiyișmesini dinleyecektim, müthiş.
filmin ortalarına doğru, iki karakter ve hayaletler kovalamaca oynamaya çalışıyor gibi gözüktüğünden korkmuştum ve izlemek istemedim. eminim okulun ayarladığı film bu değildir, birinin parmağı vardır, çünkü asla korku filmine gidileceğini düşünmemiştim. minho'ya baktığımda sıkılmış gözüküyordu,, göz göze geldik. sessizce fısıldadı. "korktun mu?"
"hayır, sadece film ilgimi çekmedi."
anladığını belirttiğinde tekrardan yapacak bir şey bulamayıp salonu izlemeye başlamıştım. filme asla bakmak istemiyordum, göz ucuyla baktığımda korkudan olduğum yerde sinmiştim. gerçekten korkunçtu.
"korkuyorsan çıkabilirsin, ben de gelirim seninle."
minho'nun fısıldamasını duyduğumda gerim gerim gerildiğimden korkup yerimde sıçrar gibi olmuştum ama bozuntuya vermedim. "korkmuyorum."
"o zaman elimi bırakabilir misin? acıdı." dalga geçer gibi konuşmuştu.
farkında olmadan elini sıktığımı anlamıştım, bir günü de rezil olmadan geçirsem başıma taş yağacaktı. elini bırakıp asla göz göze gelmemeye çalışmaya başladım.
film sonlara doğru sıkıcılașmıștı ve herkesin bunaldığını fark etmiştim, felix ve changbin'den duyduğum garip sesleri duymak istemediğimden tekrar minho'nun olduğu tarafa döndüm.
nereye dönsem ayrı bir dert beni buluyordu.
yüzlerimizin çok yakın olduğunu fark ettiğimde biraz geçti, gittikçe daha da yakınlaşıyorduk. heyecanlanmıștım ve belli etmemin önüne geçemiyordum, minho daha da yakınlaştığında olacak şeyi anlamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
nieves | hyunho
Fanfictionjisung, hyunjin'in adıyla itiraf sayfasına minho hakkında itiraf atmıştı ve bu her şeyin başlangıcı oldu. 26.06.21 bitti </3 # | hyunho, changlix <3