İnsan önce bi içeri çağırır falan nezaket yoksunu bu çocuk ya hasta olmasa hayatta ayağına gelmezdim bunun ama neyse.
-Ben... Şey bizimkiler geliceklerdi bende gelmişlerdir diye bakıyım dedim.
Demez olaydım. Hani hastaydı lan bu çeneye bak nasıl iyi çalışıyo.
-Bizimkiler derken ne ara bu kadar samimi oldunuz.
Sadece sustum arkamı dönüp gidicektim ki
-Her neyse seni kapıda bekletecek deilim içeri gel.
Aslında bi erkegin evine girmek çok doğru gelmiyordu saçma sapan düşüncelere dalmıştım ki
-Korkma bir şey yapmam hasta hasta beni kapıda bekletme.
Şok olmuştum acaba düşuncelerimi mi okuyo die düşünürken içeri daldım. Evleri çok iyi dekorasyon edilmişdi annesi zevkli biri olsa gerek.
Ne yapacağımı bilmiyordum içeriye geçtiğimde televizyon izliyordu. Konuşma gereği duydum böyle sus pus oturmak istemiyordum.
-İyi misin?
-Sabaha göre daha iyi sadece biraz başım ağrıyor.
-iyi olmana sevindim.
Gülümsemiştim.Saate bakıyordum 15.00 kafamı kaldırdığımda o da ilk defa bana gülümsüyordu şok olmuştum belli etmis olmalıyım ki,
-Öyle bakma ben de gülümsemeyi biliyorum.
-Bana karşı pek güler yüzlü sayılmazsın aslında bu ilk olunca biraz şaşırdım.
Yine gülümsemişti sanırım hastalık kafasına vurdu. Gülümsemek de çok yakışıyordu. Ne diyorum ya ben off saçmalama başladım.
-Nerde kaldılar acaba arasak mı?
-Telefonum masanın üstündeydi getirir misn?
-Tabi.
Aradığında yetişmek üzere olduklarını söylemişti fırat. Artık gelselerde evime gitsem.
Havadan sudan saçmalarken sonunda kapı çalmıstı. Kapıyı açmaya ben gittim.
Kapıda elinde çiçekle Fırat dikiliyordu karşımda. O kadar tatlı görünüyordu ki şok oldum. Kalbimin ritminin değiştiğini hissediyordum.
-Selam Irmak çoktan gelmişsin.
-Evet sizde biraz geç kaldınız sanki.
-Evet çiçekci bulamadık.
-Diğerleri nerde ?
-Merdivende sürünüyorlardı en son.
-Neyse geç hadi içeri.
Ve digerleri de gelmişti tek tek selam vererk girdiler.
-Ooooo Cem bey bu ne hal.
-Dalga geçmeyin sakın benimle >.<
-Peki peki ama beyaz renk sana çok yakışmıs.
Oda da bir kahkaha kopmuştu haklıydı Umut bembeyaz görünüyordu yüzü.
-Al sana çicek aldık.
-Çiçek mi ? Ne kadar pintice >.< çiçekleri sevmediğimi bilerek aldınız değil mi ?
-Tabiki de ama bulmamız çok uzun sürdü onun için kabul etmelisin.
Çiçekleri sevmemek de neydi tamam yani çiçeklere bayılmasını da beklemiyordum ama sevmemesi çok saçma geldi her neyse bu uyuzdan ne bekliyordum ki?
-
-
-
Nasılsın falan filan konuşmaları baya uzamıştı çok sıkılmıştım. O kadar sıkılmıştım ki esnemeye başlamıştım. 30 dk daha oturup kalkayım bari. Sıkıldığımı ilk farkeden Can olmuştu.
-Muhabbet pek açmadı sanırım Irmağı
-Yok ya ne alaka öyle değil.
-Hadi hadi esnemeye başladın. Bi kahve yapsan da azcık hamnaratlığını görsek.(Can)
-Yok yok ben yaparım zehirleniriz falan şimdi çok da hamarat görünmüyo.(Umut)
-Pehh pehh ne alaka gayet de hamaratım.
-Irmakla dalga geçmeyin gel hadi beraber yapalım kupaların yerini gösteriyim hem(Fırat)
-Olur.
Mutfaga gectigimiz de her şeyin yerini biliyordu. Ve ne yalan söyliyim mutfakta normalden daha havalı görünüyordu.
-Üstünde ki dolapta kupalar var tepsiye dizsene.
Dolsbı açtığımda kupalar biraz yukarda kalmıştı. Kesinlikle ben kısa değildim raf çok yüksekteydi. Parmaklarımın üstünde yükseldim yine de yetişemiyordum tam dönüp Fırata söyleyecektim ki o arkamdan bardaklara uzanınca burun buruna geldik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Kız
RomanceBabamın işte yeni evimiz demesiyle uyanmıştım. Yine yeni bir şehirdeydik. Yine yeni bir okul , yeni arkadaşlar , yeni öğretmenler, yeni ortamlar. İçimden bir ses bu sefer son durak diyordu burası bana iyi gelecek. ~~~~~