salı gunleri valla dersler okadar yoğunki eczacılık okumak bu kadar zor muydu ? Diyorum bazen.Başımı kaşıyacak vaktim yok denilecek bir haldeyim .oktay'la gün içinde mesajlaşıyoruz.Ses kayıtları hariç sesini hiç duymadım.saat 16 yı gòsteriyordu .Arayan oktay'di.Ama ben dersteydim.Açamamıştım.Akşama dogru geri döndüğümde
"Ben oktay değilim ."
deyince panik oldum kapatacağim sırada
"Durda benum oktay "dedi .
İlk konuşmada böyle başladı.Fakat yemek yerken aradığım için kapatmak zorunda kaldım.Gece 23 civari tekrar arayan oktay'la bayağı konuştuk .Daha doğrusu bana göre konuşmuştuk.Oktay'a göre ise ben değil sadece o konuşmuştu...Oktay bir türlü konuşmama alışamamıştı.
Niye susuyorsun Azra?
diye sorardı.
-Alışma aşamasındayım der dururdum bende.
Ama gerçekten de suskundum onla konuşurken.Normalde bu kadar suskun olmadiğımı zamana ihtiyacım olduğunu söyledim ona.Bana inanmıyordu bu konuda .Konuşmam için elimden geleni yapıyordu ama ben kısa cevaplar vererek oktay'i delirtebiliyordum.konusurken nefes almadiğimi dile getirip.
"Boğuluyorsun kasma kendini bu kadar "derdi.
konuşurken sürekli nefes alışverişimi dinler.BOĞULUYORSUN derdi.O öyle dediğinde daha cok tutardım nefesimi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVDALUK
Teen FictionKaradeniz miydi Azra yi bu kadar yakan yoksa bir insan mıydı kalbinin derinliklerinde kalan . karadeniz gibi ol sevgili yağmur ol yağ bedenime sonra güneş ol doğ yüreğime Severek okumanız dileğiyle...