Mart'ın ilk haftası çarşamba günüydü.Dün akşam yine geç yatmıştım.Oktay'a sinirliydim .Yüzùme telefon kapatìlmasından nefret ettiğimi söylediğim halde inadìna kapatıyordu.sinirlendiğimi anlayınca birdaha kapatmayacağına söz verdi.O da telefonunun yanıtlanmamasından nefret ederdi.Arada bende açmazdım telefonlarını.
Bugün derslerim çok yoğundu.okul ev ar geri asında mekik dokuyordum bir de şu ikinci üniversite için hazırlıklar beni çok yoruyordu.Oktay gün içinde arıyor ama cevap veremiyordum .Genelde hep derste oluyordum.Müsait bir zamanda döndüğümde
dün uykulu söyledikleri için onu takmama mı söyledi
Ben ise
20 yaşındaki bir kızla konuşunca herkes sana deli der olur mu öyle şey bence konuşmayalım artık dedim.
-Saçmalama Azra ,uykuluydum o sıra
-Hem bak ben çay nasıl toplanır bilemem dediğimde bana sen lazım değilsin demiştin nasıl unutursun diye söylendim.
Laf çarpıtıyordum .
-Şaka yapmıştım.Senle çay toplamak isterdim demişti.
-Bana her şaka da bir doğruluk payı olduğunu sen öğretmiştin diye karşılık verdim.
Oktay'a bayağı yüklenmiştim.Daha fazla devam edersem kızdıracaktım.Telefonu kapatır kapatmaz
-Aşkum :( diye mesaj atmıştı .BOĞULUYOR MUYDUM? Saçmalana Azra oktay takıntı yapmıştı şu nefes konusunu .Bana bağlanmıştı belliydi.Sürekli sevduğum derdi .Peki ya ben ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEVDALUK
Teen FictionKaradeniz miydi Azra yi bu kadar yakan yoksa bir insan mıydı kalbinin derinliklerinde kalan . karadeniz gibi ol sevgili yağmur ol yağ bedenime sonra güneş ol doğ yüreğime Severek okumanız dileğiyle...
