SEVDALUK

benim şehrim

Dün gece Eray'ın gözlerinden bir an bile ayırmamıştım gözlerimi.
Bana istemeye geleceğiz ailene söyle derken ki ciddiyetini bir okadar kıskanıp koruyan tavrını gördüm gözlerinde.
Bunlar bence rüya olamazdı diyerek kalktım yatağımdan.
Aileme konuyu açmaya kararlıydım.
Aslında güçsüzdüm bir karadenizlinin hırçın dalgaları beni paramparça etmiş bir kez kırılmıştım  ama şu hani bir olsun adam gibi olsun dedikleri sözdeki gibi
Adam gibi kırılmıştım.

Her genç kızın hayali gibiydi benimde hayallerim.
Pembemsi ama bir o kadar tatlı hayallerdi.
Pamuk şekerden bir şehir inşa etmiştim sevdiğimle yaşadığım.
Bütün olumsuzluklar sanki onunla bertaraf oluyordu işte bu yüzden hiç bir hayalimde kötülük olumsuzluk yoktu.
Bunlar benim hayalimdi yönetmeni bendim.
Pamuk şekerden kurduğum o şehirde ben hiç ayrılık kurgulamamıştım.
Sözünü,nişan alış verişini,tencere tava yı hatta kayinvalidemle karşılık li türk kahvesi içerken ikimizin ortak noktası olan sevdiğim adamın dedikodusunu yapmayı bile kurguladımda ben
Ayrılık kelimesini koyamadım hayallerime
Sığdıramadım işte göğü mavi yeryüzü aşk kokan şehrime.
Sonrası mı?
Hayallerimden ayrıldım .
Elinde baltayla girdi o karadenizli tek tek yıktı onunla kurduğum şehri.
Evet hayalini kurduğum o ağaçtaki salıncağında iplerini kesti,
Birlikte yarış yaparız diye aldığım o bisikletlerinde tekerlerini tek tek söktü.
Erkeğe giden yol midesinden geçer  sözünden ders alıp dolu dünya kurduğum o sofralarıda başıma geçirdi.
"Seni sevmiyorum" dediğinde
Yıkıldı şehrim böyle işte.

Şimdi bu yıkılan şehirde tek sağlam kalan bendim.
Bunu göreyim diye beni sağ bırakmıştı işte.

Böyle yıkıldı benim şehrim .

Ama yönetmeni bendim hayallerimin.
Zor oldu o yıkık şehirde yaşamak
Salıncağın kopan halatında
Kurduğum o sofranın yerlere devrilmesinde akan suların durmasinda boğuldum.
Böyle gitti şehrinden karadenizli.

Ve şimdi o şehri tekrar inşa etme vakti gelmişti tekrar ayağa kalkacak gücü Eray da bulmuştum.

Tüm cesaretimi toplayıp ailemle Konuşma ya karar verdim.
Konuştum da.
Sesim titriyordu ama bir o kadar da gülüyordu hissediyordum bunu.
Ailem araştıralım biraz bakalım siz de sevdiyseniz birbirinizi biz karşı çıkmayız zaten yanındayız senin kızım biz diyerekten bana bütün dayanağı olmuşlardı.
Ailem bir haftalık bir süreç istediler benden.
Bir haftalık süreçte biz biraz araştıralım damat beyi dediler.

Bütün bu konuşmaları eraya anlatmak için sabırsızlanıyordum.

Mavi bir elbisemi çıkardım dolaptan saçlarımı at kuyruğu yapıp makyajımı tamamladım.
Pek bir özenerek hazırlamıştım bugün.

Yeniden dogmak gibi bir şeydi içimdeki his.
Erayı aradım bizim evin yakınlarındaki parkta seni bekliyorum deyip kapattım.
Sesime anlam verememişti aslında.
Yarım saat sonra yanındaydı.

Bakışlarıyla sanki bir kez daha aşık olmuş gibi bakıyordu bana.
Prenses yine çok güzelsin ama bugün ki daha bir mavi güzellik neye borçluyuz bu sebebi diye gözlerime bakarak gülümsedi.

Cevap vermeme izin vermeden sarıldı sımsıkı.
Işte dedim içimden bu adamı gerçekten seviyorum ben.

Sonra geri cekildim ve baktım gözlerine

Ben seninle bu yolda yürümekten o kadar mutluyum ki dedim.
Ve bu yolda seninle yürüdüğümü sensiz yürümek istemediğimi söyledim aileme.
1 haftalık bir zaman istediler benden seni sorup soruşturmak için dedim

Tatlı bir gamze belirdi yine

Tuttu elimi.
Ve sözleri söyledi bana

Benim kurduğum hayallerin,benim kurduğum şehirlerin sen baş tacısın

Çok yakında bir bir gerceklestirmeye var misin deyip yine baktı gözlerime.
Diğer elini de ben tuttum
Cevabımı bu şekilde verdim.
Ve o günden sonra yıkılan şehrimi bambaşka inşaa etmeye başladık.