•••~•••
Yemekhanede sessizce yemek yerken sabah olanları düşünüyordum. Chris sabah yanıma gelip konuşmak istediğini söylemişti. Sungwoon sessizce ikimize bakmıştı.
Chris Sungwoon'a bakış atıp yalnız konuşmak istediğini eklemişti. Sungwoon'u gönderip Chris'in diyeceklerini beklemistim.
Oldukça şaşırtıcı şeyler söylemişti. Daha doğrusu bunları bana güvenerek söylemesi şaşırtmıştı. Hapishaneye geleli sadece iki hafta olmuştu. Ama birilerinin güvenini kazanmıştım demek ki.
Chris bir kaçış planından bahsetti. Bir kaç kişinin daha olduğunu söyledi ama kim olduklarından bahsetmedi. Galiba bu bir önlemdi. Yani benden az da olsa şüphelendiklerini gösteriyordu.
Kısaca üstünden geçti planın. Eğer kabul edersem tamamını anlatacağını ve kimlerle çalışacağımızı söyleyecekti.
Düşüneceğimi söyledim. Plan iyi gibiydi ama kusursuz değildi. Kısaca anlatmasına rağmen bir çok eksik vardı. Mesela en büyük engel Yoongi'ydi. Hapishanede kuş uçsa Yoongi'nin haberi olurdu.
Bunu ona söylediğimde burada devreye sen giriyorsun dedi. Bu merakımı arttırsa da bir şey demedim. Kabul ettiğimde beni plana sokacağını biliyordum.
Bu konu hakkında birinden tavsiye almalıydım. Bugün görüş günüydü. Belki Hoseok bana mantıklı bir şeyler söylerdi.
Önümde bana bakan yemeğimi elimle ittim. Hapishanede olduğundan beri iştahım kaçmıştı. Doğru düzgün yemek yiyemiyordum.
Ayağa kalkıp etrafı süzdüm. Yoongi ve Jungkook bir köşede oturmuş konuşuyorlardı. Yoongi birinin ona baktığını hissetmiş gibi kafasını kaldırdı. Refleksle kafamı çevirip geriye adım attım.
Adım atmamla sandalye devrilmişti. Ardından ben. Yemekhanedekilerin bu halime gülüp etrafı inletmesine yüzümü buruşturdum.
Kendime lanet ederken masadan destek alıp kalktım. Etrafa sinirli bakışlar attım. Bir kaçı sussa da bazıları gülmeye devam ediyordu. Bunlardan biri de Yoongi'ydi. Kafamı onlara çevirdiğimde bıyık altından gülümsediğini gördüm. Elini çenesine koyup ağzını kapatarak gülüşünü bastırıyordı.
Jungkook'un ondan farkı yoktu. Tek fark o gülüşünü gizlemiyordu. Sinirlerimin bozulduğunu hissettim. Yoongi ile göz göze gelince kafamı ne var anlamında sallayıp yemekhaneden bir hısımla çıktım.
Aptallığıma küfür ederken hücreme girdim. Sungwoon sinirli halimi görünce elindeki çekiş benzeri aleti kenara bıraktı. Yanıma gelip omzuma dokundu.
"Noldu?" Gözlerinde ki meraklı ifadeye bakıp başımı iki yana salladım.
"Bir şey yok. Sinirlerim bozuldu sadece. Görüş saatine ne kadar kaldı?" Bir şey demeyeceğimi anlayınca tekrar duvarın önüne oturdu.
"2 saat falan." Onaylayıp yatağıma atladım. İki saat kadar uyusam bir şey olmazdı.
•••~•••
Koluma değen eli refleks ile tutup yatakta üstüne çıktım. Altımda bana şaşkın ve korku karışımı ile bakan Sungwoon'u görünce kaşlarımı çattım.
Üstünde hızlıca kalkıp nefes alış verislerimi düzelttim. "Neden sessizce yaklaşıyorsun?"
"Uyandırmaya çalışıyordum sadece." Sitemle söyleyince kafamı salladım.
"Kusura bakma." Sorun olmadığını söyledi.
"Görüş saati geldi. Birazdan gelir gardiyan." Başımı sallayıp yatağa oturdum. Aklıma gelen şeyle Sungwoon'a baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
779•Yoonmin
ActionHapishanenin sevildiği kadar nefret edilen eşcinsel Yoongi'si ve homofobik olan Jimin'i.