•••~•••
Kolumu dürten parmak ile gözlerimi araladım. Bir süre alışması için dururken başımda dikilen dilsiz adamı görmüştüm.
Başımı ne var anlamında salladım. Gelen anons ile neden uyandırdığını anladım. Başımı sallayıp tekrar gözlerimi kapadım. Uzaklaşan adım sesleri ile esneyip yerimde gerindim. Saçlarımı karıştırıp yataktan indim.
Yüzümü sertçe ovalayıp odada bulunan lavaboya ilerledim. Eli yüzümü yıkayıp peçete ile kuruladım. Ellerimi kenara koyup kirli aynada kendime baktım. Yüzüm solmuş gözlerim çok uyumaktan şişmişti.
Normal hayatımda yüzüme her zaman bakım yapardım ama buraya bakım malzemelerini getirmediğim için cildimin kötüleştiğini farkettim. Siktir edip odadan çıktım.
Aşağı inip yemekhaneye giden insanları takip ettim. Sonuçta nerde olduğunu bilmiyordum. En sonunda yemekhaneye gelmiştim. Etrafıma gezdirdim gözlerimi. Herkesin çoktan oturup yemek yediğini gördüm. Jihwoon'un masadan biraz uzakta ve tek oturduğunu gördüm.
Beni görmediği için hızlıca ilerleyip aşçının hazırladığı kahvaltılıkları tabağıma doldurdum. Gözüme kestirdiğim boş bir masaya geçtim. En azından masalar sınıfsal değildi.
Yavaş yavaş yemeğimi yemeye başladım. Yoongi ile karşı karşıya gelmemizin üstünden bir hafta geçmişti. Havalandırma saatlerinde göz göze gelsekte hiç konuşmamıştık.
Onun altında inleyeceğimi söylemişti ama bunun için hiçbir atak yapmamıştı. Bu yüzden ilk günler rahatsız ve tedirgin geçirmiştim ama hiçbir şekilde benimle irtibata geçmeyince umursamamıştım.
Bir hafta içinde ise Jihwoon ile arada bir konuşsam da homofobi olduğumu öğrenenler yanıma gelip konuşuyordu. Ben de onlarla. Hatta bir kaç tanesi ile iyi de anlaşıyordum.
"Jimin yanımıza gelsene." Başımı kaldırıp ilerideki masada bana bakan Chris ile göz göze geldim. Elimi kaldırıp yok anlamında salladım. Bang Chan iyi anlaştığım insanlardan biriydi. Bizim bloktaydı ve dün onunla birlikte tuvaleti temizlemiştim. Ve o kadar igrenmiştim ki ağzıma tek bir lokma bile alamamıştım.
"Bugün ziyaret günü. Seni ziyaret edecek biri var mı?" Demişti yan masadan biri arkadaşına. Bugünün ziyaret günü olduğu aklımdan çıkmıştı.
Hoseok'un geleceğinden emin değildim. Ben bile unutmuştum. Ama Hoseok bir şeyleri zor unuturdu. Bu yüzden geleceğini biliyordum.
Yemeğimi bitirip masadan kalktım. Boş tabağımı görevliye verirken koyu kahvelerle göz göze geldim. Ve yanında ki kara gözlerle. Bakışlarımı önüme çevirip bloğuma ilerledim.
Merdivenlerden çıkıp odama geçtim. Dilsiz adam çoktan gelmişti. Ya da hiç çıkmamıştı odasından. Bu sefer çizim yapıyordu.
Yatağıma doğru yürüyüp çantamdan kitabımı çıkarıp yatağıma oturdum. Rahatça oturup kitabımdan kaldığım yeri açıp okumaya başladım. Ziyaret saatine kadar kitabımı okudum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
779•Yoonmin
AcciónHapishanenin sevildiği kadar nefret edilen eşcinsel Yoongi'si ve homofobik olan Jimin'i.