TANITIM

3.1K 155 194
                                    

Selam 🤍

📍 Siyahın Esiri Serisinin 4. Kitabıdır. Kitaplar konu akışını (Lobelia, Raven, Orenda, Viraha) olmak üzere birbirini takip eder. Diğer kitaplara profilden ulaşabilirsiniz..✨

Tanıtım videomuz hazır fakat Wattpad de sorun olacak ki buraya video eklenemiyor. Instagram hesabımdan da bu gün yayınlayacağım, Instagram hesabı olmayanlar profilimde ki linke tıklayarak yeni seri tanıtım videosunu izleyebilirler. Eğer linke ulaşamayanlar olursa bana özelden yazarlarsa hepinize teker teker dönüş yapacağım 🙏🏻🤍

4. Serinin ilk kitabından kesiti paylaşmadan önce size ufak bir açıklama yapmak istiyorum. Siyahın Esiri serisi bildiğiniz üzere fazla uzun bir kitap oldu. Ve çoğunluk bundan memnuniyet duysa da ufak da olsa bir kesim 'Neden bu kadar uzatıyorsun?' Gibisinden yorumlar yapıyor. Bu kitapta ki ana karakterler ailesinin eksiklikleri yüzünden, ihmalleri yüzünden çok fazla eziyet çekmiş karakterler. Ve bu kitapta ki asıl olay anne, baba sevgisi hiç tatmayan, her koşulda kendi ayakları üzerinde durmak için çabalayan karakterlerin savaşlarıyken ben Savaş ve Esin'in bebeği olduktan sonra klişe bir şekilde kitabı bitiremezdim. Yakışmazdı.. Çünkü ilk günden beri hiç anne baba sevgisini bilmeyen iki kişinin bu yolda ki çabasını yazmam gerektiğini düşünüyordum. O beğenmedikleri anne babalarından ders mi çıkartacaklar, yoksa onlara benzememek için çabalarken iyice dibe mi batacaklar.. İşte tam olarak bu. Baştan beri bütün çabam hâlâ sonunu nasıl bitireceğimi bilmesem de size bunu yansıtabilmekti. Ki- Öyle de olacak. Fazla hareketli bir seriye yeniden başlıyoruz..🤍 

Yarın 1. Bölüm yayınlanacak. Aşağıda ise 1. Bölümden Kesit sizlerle.. Keyifli okumalar ✨

Onlar aralarında bir şeyler konuştuktan beş dakika sonra bana bir bir aynı uyarıları yapıp çıktıklarında Pars üzerime eğildi ve yarım baygın bir şekilde yatmamı umursamadan geniş yatağa güvenerek Kaan'ı yanımda ki boşluğa yatırıp kollarımdan tutarak her ne kadar izin vermesem de canım yandığı için doğrultmasına izin verdim. "Benim kimseye kurban edecek kardeşim yok. Her koşulda kendini cezalandırmaktan vazgeç artık. Savaştan dolayı miskin ve acınası bir hayat yaşamana izin vermem." Söylediği şeylerle o dediği miskinin tanımına sırf böyle yaptığı için uyup başımı yastığa yasladığımda nedensizce diğerlerine olduğu kadar Savaş konusunda ki hassasiyetimi Parsa göstermekten çekinmiyordum.

"Kendine acımıyorsan yanında ki çocuğa acı!" Sırf dikkatimi çekmek için böyle söylediğini anladığımda duymazlıktan gelmeye devam ettiğim için sinirlenmiş olacak ki diline hakim olmadan kalbimi paramparça ederek konuştu. "Bir bebeğini o adama kurban verdin zaten! Geleceğini o adam uğruna yaktın zaten. Kaan'ın da mı başına o bebeğin başına gelenler gelsin?!" Elim refleksen karnımı bulduğunda hemşireler veya doktorlar bebek hakkında hiç bir şey söylemediği için bir bebeğin olmadığını düşündüğümden dolayı şimdi söyledikleriyle yüreğimde aşamayacağım kadar büyük bir acı daha oluşmuştu. "Sırf o Savaşın inadı yüzünden bir daha belki de asla bebek sahibi bile olamayacaksın. Kaan'ı da mı kaybetmek istiyorsun sen anlamıyorum ki ben seni!" Bir kez daha konuştuğu an yaramı umursamadan bacaklarımı kendime çekip dayanamayıp tuttuğum hıçkırıklar içinde göz yaşlarımı özgür bıraktım ve dizlerimin üzerine yüzümü gömdüm.

"Bu bebeğe babasının yokluğunu hissettirmemek sana düşüyor, bana düşüyor. Sen bir an önce iyileşmek yerine hâlâ onun için ağlıyorsun. Sen eskisi kadar yalnız ve kimsesiz değilsin. Anlıyorsun değil mi beni?" Söylediği sözleri duymak dahi istemediğim için iyice bedenimi küçülttüğümde bir daha asla bebek sahibi olamayacağım gerçeği ve tıpkı Parsın dediği gibi kurban verdiğim bebeğimin acısıyla bedenimi yatağa yatıracakken kolumdan tuttu. "Ben Savaşa o gece söyledim.. İnanmadı bana" Ağlarken dayanamayıp hıçkırıklar içinde konuştuğumda kalbimde ki acıyı hissetmiş olacak ki anında bana sarıldı ve kendine dar gelen bir nefesi ciğerlerine çekti.

"Bende ihtimal vermemiştim. Lilliana söyleyince hem Savaşı belki durdururum, hem de bunun bilincinde olmasını sağlarım diye düşünmüştüm. Ama o dinlemedi bile beni. Şimdi de kendine nasıl bir hak tanıyorsa defolup beni bir başıma bıraktı. 'Evim' diyebileceğim en ufak bir yer bile bırakmadı bana." Karnıma sıkıca sardığım ellerimi Parsa doladığımda dikişlerimde ki acının tarifi yoktu. "Senin evin benim. Sen neyden bahsediyorsun öyle!? Saçma saçma konuşup durma. Kaan benim oğlum, sende benim canımsın. En çok benim yanıma yakışırsın." Söylediği sözler her ne kadar güzel olsa da ben evimi de, hayatımı da Savaşın üzerine kurmuş biri olarak bu konuda tek kelime edememiştim. Pars bir ailesi olduğunu unutarak konuşuyordu. Benim kendi evimi, kendi hayatımı ilk fırsatta kurmam gerektiğini anlayamıyordu. Onun söylediği aksine ben şu durumda en çok onun yanına yakışmazdım..

❄️

Bölüm gif'leri ve spoiler için
Pinterest: İremErduran
Instagram: iremerduran00

SİYAHIN ESİRİ | VirahaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin