10

676 86 184
                                    

asiri bos kaldığım bir hafta, ondan ötürü size bi' bölüm atayım dedim, boş kaldıkça girip atacağım sanırım buraya, sizden isteğim satır arası yorum yapmanız bebisler✨😭

———

Güneş ışınları, neredeyse gözler önünde olan bedenimi yakıp geçerken yorgun irislerimi önümde duran ezilmiş meyvelere çevirdim sıkıntıyla iç çektim. Kulaklarıma ilişen yemek sesleri, birlikte geldiğim siyahlının bu zamana kadar görgü almadığına dair kendimce zihnimde profil oluştururken elimi önümde duran elmaya götürdüm.

Oldukça buruşuk bir hal alan elma, dudaklarımın büzüşmesine neden olurken bunu pek sorgulamamaya çalıştım ve elmayı dudaklarımla buluşturdum. İğrenç tad, ağzımın her bir yerine dokunurken midemin bulandığını hissetsem dahi, elmadan ikinci bir ısırık daha aldım çünkü; başka çarem yoktu.

Burada hayatta kalmak, biraz da olsa enerji toplamak istiyorsam, çöp dahi olsa yiyebilirdim ki zira şu an yediklerimin de çöpten bi' farkı yoktu.

"Yemeklere alışmalısın, neredeyse buradaki herkes böyle besleniyor, normal bi' yiyecek yiyen bir kişi dahi yok."

Bakışlarım duyduğum tiz ses üzerine, yanımda duran siyah saçlı kişiye dönerken elmamdan bir ısırık daha aldım ve "Fırın ve kasap gördüm lakin." dedim meraklı çıkan ses tonumla.

"Sürgün olarak, onları yiyebileceğini düşünmüyorsundur umarım ki; keza burada yaşayan kimse yiyemiyor. Ekmek fırınlarında bulunan ekmeklerin hepsi küflü ve kimsenin parası yok. Kasaplar ise, kimse parası olmadığı için olamıyor ki; olsa dahi alacaklarını sanmıyorum."

Alaylı çıkan sesine tezat durgun bakışları, bu durumu garipsememe neden olurken bedenimi ona döndürdüm ve "Neden?" diye sordum.

"Köpek, kedi, fare hatta bazen ölmüş insanlar. Kasaplar bu tür etleri satıyor. Çok nadir, ölümün eşiğinde olan insanlar yaşama tutunmak için bu tür etleri çalıyorlar fakat hepsi teker teker yakalanıp elleri kesiliyor."

Duyduklarım karşısında, gözlerim şokla açılırken elimdeki bitmiş elmayı önüme doğru atmış ve "Çok değişmiş." diye mırıldanmıştım, siyah saçlının beni duymayacağını umarak fakat yanılmıştım.

"Değişen ne?"

Duyduğum şüpheci ses tonu, huzursuzlukla yerimde kıpırdanmama neden olurken "Bir yıl öncesine kadar ben de burada yaşıyordum ve burası kesinlikle böyle değildi. Pekala, oldukça dayanılmaz bir yerdi fakat şimdi, yaşanabilecek bir yer dahi değil burası." dedim durgun ses tonumla ve devam ettim.

"Böylesine kısa bir sürede düzenin değişmesine neden olan şey ne? Merak ediyorum."

Siyah saçlı, gözlerini kısıp koyu irisleriyle çehremi incelerken olduğum yerde huzursuzca kıpırdandım ve bakışlarımı kaçırdım. Ardından, olduğu yerde geri yaslanıp "Burada kurtulmuşsun fakat yeniden geldiğin yer burası olmuş, oldukça can sıkıcı olmalı senin için." demişti şüpheyle beni incelerken "Özellikle, neden sürgün olduğunu merak etmiyor değilim, hangi soyluyu bu denli kızdırdın?"

Durgunlaşan bakışlarımı, ellerime sabitlerken titrek bir nefes aldım ve "Schvallen kontuna, ihanetten sürgün edildim." dedim tek bir çırpıda ardından ise kırmızılıklarımı, siyahlının tepkisini ölçmek için ona çevirdim.

Obedience | Katsudeku Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin