19

315 50 121
                                    

bol bol yorum yaparsanız sevinirim 💕

———

"Kendini nasıl hissediyorsun?"

İçimde yavaş yavaş büyüyen huzursuzluk hissi, prensin bana seslenmesiyle birlikte olabildiğince açığa çıkarken derin bir nefes aldım kendimi rahatlatmak amacıyla fakat nafileydi, rahatlayamıyordum.

"Yani, her dakikamı koskoca sarayın içinde Konttan kaçmaya uğraşıyorum, her geçen gün saraydaki şövalyeler artıyor, beni bulması an meselesi ve biz hala ne yapacağımızı bilmiyoruz."

Prens yatağa oturup elini elimin üzerine koyarken, beni sakinleştirmeye çalıştığını biliyordum. Biliyordum bilmesine lakin benim gibi bir köle için neden bu kadar şeye katlanmasına anlam veremiyordum.

"Kontun sana olan takıntısını anlayamıyorum." dedi prens dediklerimden bağımsız olarak ve ben de omuzlarımı silktim "Ben de anlam veremiyorum, sanırsam bu kadar çok şey bilmeme karşın beni öldürmek istiyor."

"Kontun almayacağını bilseydim eğer," demişti prens yüzünü yüzüme yaklaştırıp "seni benim yapardım."

Dudaklarını dudaklarıma değdirip, geri çekilirken koyulaşan irislerine baktım. Elim usulca yüzünün yanmış tarafına ilerledi, önce irkilse dahi ardından yüzünü avucumun içerisine koyup "Gitmem gerekiyor," diye mırıldandı "sen de zorunda olmadıkça odadan çıkma."

Kafamı olumlu anlamda salladım ve elimi çekerek prensin kalkarak odadan gitmesini izledim. Odadan çıktığında ise yüzümde olan, yapmacık gülümseme de kayboldu.

Herkes birbirine ihanet edebilir.

Tabi ki, prense asıl planlarımı söylemiyordum veyahut gün içerisinde neler yaptığımı. Burada bugün ile birlikte 1 hafta süredir kalıyor, camdan gizli gizli kontu izliyordum.

Belki izlediğimi biliyordu, bilmiyorum.Tek bildiğim şu anda kontluğu çökertmek için elimde olan birçok bilgiye saray sayesinde ulaşabilmiş olmamdı.

Ve oldukça sağlam bir plana sahiptim. Bunun içinde bana yalnızca üç gün lazımdı. Üç gün sonra kraliyet ailesine ait olan büyük balo sayesinde, tüm soyluların önünde kontu düşürmeyi düşünüyordum ve bunun için belgelerim hazırdı. Bu bir hafta içerisinde detaylıca araştırma yapmıştım.

Kont çoğu şeyden üstün olabilirdi lakin asla hukuktan üstün değildi.

Geçmişte de olduğu gibi.

Dudaklarımı birbirine bastırdım, belgeleri almak üzere yatağın üzerinden kalktım ve o sırada kapı çaldı. Kaşlarım çatıldı ve yönümü o tarafa çevirerek hızlı hareketlerle kapıyı açtım. Bu kata Todoroki ve birkaç hizmetçi dışında kimse gelemezdi, bunu denetleyen bizzat Todoroki'idi.

Kapıyı açtığımda iki eli önünde, mektup şeklinde kapatılmış bir bez parçasını bana uzatan yüzü yere eğik hizmetçi karşılamıştı beni. Kaşlarımı çatıp hizmetçinin elindeki bezi aldım ve yavaşça içini açmaya başladım, o sırada da hizmetçi bir şeyler mırıldanıyordu.

"Efendim bunu bırakıp gittiğinizi, eşyanın sahibini daima bulacağını söylememi ve size iletmem gerektiğini söyledi."

Obedience | Katsudeku Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin