5

699 122 191
                                    

onca kisinin okuyup 10 kisinin oy vermesi asiri üzüyo beni😔 ayrica bölümlerde bol bol yorum yaparsanız sevinirim🥱

———

"Neler oluyor burada?"

Hissettiğim korku, tüm vücudumun titremesine neden olurken nefesimi tuttum. Kahya, kaşları havalanmış şaşkın bir biçimde benim ve yanımda duran melezin arasında bakışlarıyla mekik dokuyordu.

Bir adım atıp, titreyen dudaklarımı araladığın sırada önüme siper edilen kol ile kafamı yan tarafa çevirmiş ve ciddiyetle bakan bir çehreyle karşılaşmıştım.

"Burada neler olduğu, seni ilgilendirmiyor." diye konuştuğunda melez, sesinde elle tutulur bir biçimde bulunan alayı hissetmiş ve gözlerimi büyültmüştüm. Pekala aynı sınıfta olabilirlerde fakat kahya, konta tüm bu olanları anlatırsa eğer, yaşamım sona erebilirdi.

Kahya önce kaşlarını çatıp, dudaklarını aralarken ardından sesli bir nefes vermiş ve gözlerini bana dikerek "Birkaç gün sonra yapılacak balo bu geceye alındı, git ve hazırlıklara katıl." dediğinde şaşkınlıktan, küçük dilimi yutacağımı sanmıştım.

Bu adam nasıl olur da yanımda duran meleze haddini bildirmeyip, okları bana çevirmişti?

Gözlerimi kırpıştırıp önce yanımda duran meleze ardından ise kahyaya bakmış ve boğazımı temizleyerek başımı olumlu anlamda sallamıştım.

"Hala ne bekliyorsun, hızlı ol." diyerek kaşlarını çatan kahyaya karşı telaşa girmiş ve yanımda duran melezin yüzüne bir kere daha bakmadan hızla balkondan çıkmıştım. Büyük salona girdiğimde, hizmetliler arasında gördüğüm telaş ile kaşlarım çatılırken yanımdan geçen birini durdurmuş ve "Neler oluyor burada?" diye sormuştum.

"Bilmiyoruz, kontun bi' duruma öfkelendiğini söylüyorlar. Sanırım bu yüzden baloyu erkene almış."

Duyduklarım üzerine tuttuğum kişiyi bırakırken hızla, Johe'nin yanına ilerlemiştim. Yanına gittiğimde kolundan tutmuş ve "Ne yapmam gerekiyor?" demiştim bir çırpıda. Johe "Büyük salona git, orada bizler için hazırlanan özel kıyafetlerden giyindikten sonra salonu temizlemeye yardım et." dediğinde kaşlarımı çattım.

"Siz gelmiyor musunuz?" diye sordum merakla Johe'nin elini bırakırken. "Biz buradaki misafirlerle ilgilendikten sonra geleceğiz, sen büyük salona git." diyerek beni ittiren Johe'ye kafamı salladım ve hızla buradan çıkarak, büyük salona doğru ilerlemeye başladım.

Yaklaşık on dakika sonra büyük salona geldiğimde, az önceki yere nazaran daha da büyük olan yere girdiğimde üst kata çıkan merdivenle kullanarak, bizim için ayrılan kapıdan içeri girdim. İçeride benim gibi birkaç erkek daha giyiniyordu.

Hızlı hareketlerle benim için ayrılan kıyafeti elime aldım ve üzerimi çıkartarak giyinmeye başladım. Bugün için beyaz, kolları oldukça bol olan yakası V şeklinde bir gömlek, alta siyah kumaş pantolon ve parlak siyah ayakkabılar ayırtılmıştı bize.

Giyinme işlemin bittiğinde eski kıyafetlerimi de yerine koyarak, herkesten önce davranıp bizim için ayrılan bölmeden çıktım. Dışarıda, bir eli ağzında endişeyle dışarıda bekleyen Himiko'yu görmemle kaşlarım çatılırken onu kolundan tutmuş ve kimsenin bizi göremeyeceği yere çekerek "Ne yapıyorsun burada?Birisi seni görebilir." diye sormuştum sinirle.

Obedience | Katsudeku Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin