Obedience | Katsudeku

7

oy sinirini arttiriyorum +40 olwcak, bol bol yorum yapmayi unutmayin😮‍💨❤️‍🔥

———

Şokla gözlerimi açmış, korku içinde karşımdaki zümrütlere bakıyorken kolumdan tutulup çekilerek arkaya doğru ilerletilmiştim. Gözlerimi birkaç defa kırpıştırıp, kaşları çatılı Himiko'ya bakarken sertçe yutkundum ve kucağımda duran Ai'yi kendime daha da bastırarak sakin olması gerektiğini söyledim.

Karşımda duruyordu, dağınık koyu yeşil saçları, zevkle parlayan gözleri, üzerine ve yüzüne yer yer bulaşmış kanlar ile Izuku Midoriya, tam da karşımda elinde kılıcıyla duruyor ve büyük bir açlıkla bizi süzüyordu.

"Neyi amaçlıyorsunuz kontum?" diyerek bir adım öne çıkan prenses, tüm bakışların ona yöneltilmesine neden olurken kont elindeki kılıcı yere batırmış ve omuzlarını silkerek "Önemli bi' rolü olan birisini yanıma alıyorum ve?" demişti tek kaşını kaldırıp prensese meydan okurcasına.

Bakışlarımı ondan ayırıp, yere odaklarken kahyanın belindeki kılıcını çıkardığını ve "Prensese zarar veremezsiniz." dediğini duymuş ve sinirle dudaklarımı birbirine bastırmıştım. Birkaç hışırtı sesiyle kafamı refleks olarak kaldırıp Himiko ile göz göze geldiğimde, içimi oldukça garip bir his doldururken onun dudaklarını oynatarak sessizce kaç dediğini fark etmiştim.

Kırmızı irislerimi konta çevirip, dikkatinin kendisine yaklaşmakta olan kahyanın üzerinde olduğunu gördüğümde geriye doğru birkaç adım atmış ve arkama dönmek üzere hareketlenmiştim.

"Aklından bile geçirme." diye uyarıcı bi' ses tonuyla konuşan kont, yutkunmama neden olurken koyu irislerini bana çevirmiş ve bir kez daha "Sakın, cüret dahi etme." dediğinde gözlerimin dolduğunu ve korkuyla titrediğimi fark etmem pek zamanımı almamıştı.

Öldürülecektim, kont her şeyi biliyordu. Titrek bir nefes aldım ve yavaş bir biçimde konta dönerek irislerine baktım. Kurnazlıkla parlayan irisleri, şu anda burada bulunan herkesin içine korku salarken prenses boğazlarını temizlemiş ve "Katsuki'yi ben aldım, bana ait olan bi' köleyi alma hakkın yok." demişti korku dolu sesiyle.

Izuku gülümseyip eliyle arkada kalan kısmı gösterirken "Siz de mi eğlenceye katılmak istiyorsunuz prenses?" diye sormuş ve gülümsemişti. Himiko sinirle dudaklarını aralayıp, konta bağıracağını fark ettiğim sırada boşta kalan elimle onu tutmuş ve kafamı olumsuz anlamda sallamıştım.

Prenses bakışlarını konttan çekip bana ve kucağımda duran Ai'ye baktığında, mahçup bir biçimde dişlerimle dudaklarıma baskı uygulamış ve bıkkınlıkla nefes vermiştim. Pekala konttan kurtulmayı her şeyden çok istiyor olabilirdim fakat artık, gözlerimin önünde bir kişinin daha öldürülmesine dayanabileceğimi hiç sanmıyordum.

O yüzden korksam da ileri doğru bi' adım attım ve "Efendim," diye bağırdım kekelememeye çalışarak dolan gözlerimle "geleceğim fakat lütfen, yalvarıyorum size Prensese ve Himiko'ya zarar vermeyin."

Kafamı eğip kurduğum cümleye karşın, Kontun gözlerinin parlayıp "Nasıl istersen." dediğini duymuş ve fark etmiştim. Bunun üzerine ise Himiko kolumdan sertçe tutup "Delirdin mi sen? Onca uğraşından sonra, ne dediğinin farkında mısın?" dediğinde kaşlarımı çattım ve "Buradan yalnızca cesedimizin çıkacağının farkındasın öyle değil mi? İki türlü de sonum aynı olacak, o yüzden lütfen Ai'ye iyi bak." dedim dolu gözlerime eşlik eden titreyen sesimle.