26

175 32 24
                                    

öncelikleee selam hepinize, bir sürü olay atlattım ve üniversite sonuçlarını beklediğim için buraya hiç uğrayamadım ama final yaklaştı ve kitap bitiyor şaka maka :,)

———

Bir çok şey tahmin ettiğim gibi ilerlemişti. Krallıktan eser kalmamış, kraliyet ailesine isyan çıkartılmış ve her şey alt üst olmuştu. Düzen değişmişti, insanlar değişmişti ve bölgelerin yeni sahipleri vardı.

Kral değişmişti, taşra artık eskisi gibi değildi ve insanlar acı çekmiyordu. Ülkenin refah seviyesi yükselmişti, yeni kral herkes tarafından sevilmiş ve birçok karanlık işlere bulaşan isyana meyilli olan soylular sürülmüştü.

Ve ben ise her şeyin başladığı o yere geri gelmeyi başarmıştım; kontluğa.

Eskisi gibi olmamasıyla birlikte bölgenin yeni sahibi olan kont, ona göre daha enerjikti. Burada olduğumdan beri kimse birbiriyle tartışmamış, hatırladıklarımın aksine işliyordu her şey.

Her yeri kötü anılarla olan kontluğun havasının değişmesi bir yandan çalışanlara iyi gelse de hala hoşuma gitmeyen bir detay vardı.

Eski Kont Izuku Midoriya'nın malikanenin en belirgin yerine asılı olan, boydan boya olan tablosuydu.

Daha doğrusu benim, onun için çizdiğim yahut yarım bırakmış olduğum tablosu desek daha doğru olurdu.

"Kahya."

Bedenim duyduğum ince sesle birlikte irkilirken yanımda beliren ve benden birkaç santim kısa olan kontese çevirdim bakışlarımı.

"Neredeyse beş dakikadır tabloyu inceliyorsun, dikkatimi çekti."

Kaşlarım şaşkınlıkla havalanırken "Üzgünüm efendim, fark etmemişim. Benden istediğiniz bir şey mi vardı?" diye sordum ilgiyle. İfadesiz yüzüne yerleştirdiği anlık, samimi gülümsemesiyle yeniden şaşırırken "Hayır," demiş ve tabloya doğru dönmüştü "sen buranın en eski çalışanıydın değil mi?"

Beklenmedik sorusu irkilmeme sebep olurken "Evet efendim." dedim. Memnuniyetle gülümserken "Eski konttan geriye kalan yalnızca bu tablonun olması ne içler acısı. Öyle ki yapan ressam sorumsuz olmalı, tabloyu bitirememiş bile." demişti bana alttan alttan bakışlar atarken "Yaşamına son verdiği için devam edememiş olmalı, sahi sen kimin yaptığını biliyor musun?"

Anılar zihnimde teker teker birikip benliğime teker teker darbe sallarken "Üzgünüm efendim fakat buna dair bir bilgim yok." demiştim. Kontes dudaklarını bükerken "Pekala kahya," demişti "balo hazırlıklarını büyük sarayda yapacağımızı biliyorsun. Son kez kontrol etmeni istiyorum, biliyorsun bu gece önemli konuklarımız var."

"Peki efendim."

Büyük saray.

Değişimden herkesin etkilendiği gibi yaşadığımız malikane de etkilenmişti. Hiçbir şey eskisi gibi sade değildi, kontluğun tüm alanlarına bahçeler, yeni konaklama yerleri ve balo salonları yapılmış karanlığa boğulan kontluk aydınlığa kavuşmuştu.

Büyük saray da, Izuku Midoriya'nın çalışma alanının yıkılmasıyla yapılan bir balo salonuydu. Devasa bir büyüklükteydi ve ben bazen cidden kontluğun büyüklüğünde kendimi kaybedebiliyordum.

"Kahya bu süsleri nereye koymamız gerekiyor?"

Çalışanlar büyük saraya adım atmamla birlikte sorularını anında bana yöneltirken sesli bir nefes verdim. Gün yoğun geçecek gibi görünüyordu. Yani köle olduğum zaman kahya olduğumda her şeyin düzeleceğini düşünsem de şimdi kesinlikle öyle düşünmüyordum. Neredeyse birçok şeyin sorumluluğu bendeydi ve bu çok yorucuydu.

Obedience | Katsudeku Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin