m.s.p.s 13

510 46 6
                                    

Freya_Diana_Brown <3

***

Mektup olaylarının ardından bir haftayı geride bırakan Draco tam anlamı ile kendine gelmişti. Oğlu ile aralarında gereksiz bir soğukluk vardı ki o bunun sorumlusu olarak Potter'ı görüyordu. Sürekli Scorpius ile ilgileniyor onunla oyunlar oynuyordu. Sanki geçmişin acısını çıkarmak ister gibi... Bütün sorumlu Potter'dı,evet. Ona göre böyleydi ve Draco oğlunun elinden alınmasının cezasını ağır kesecekti.

Şuan ise Harry Potter'ın kaldığı odanın önünde dikilmiş sinirle kapıyı çalıyordu. Kapıyı açan kişi biricik oğlu Scorpius'tu. Sinirleri geçecek gibi olurken tekrar yerini buldu.

"Çabuk odana gidiyorsun Scorpius!"

Scorpius tam inkar aşamasına geçeceği sırada omzunda güven verici bir el hissetmiş susmuştu.

"Peki baba. İyi geceler babalarım!"demiş koşarak gitmişti. Draco şaşkınlıkla kaşlarını çatıp gözden kaybolan oğlundan çekti bakışlarını. Tam zümrütlere baktı.

"Oğlumu benden alıyorsun!"dedi sinirle. Şuan çok güzeldi Harry'nin gözünden bakılınca. Kızarmış yanakları,uzun salınık sarı saçları ve sinirden yerinde durmayan elleri... Muhteşem bir mazaraydı.

"Öyle bir şey yok Draco-"

"Bu yüzden mi bir haftadır oğlumun yüzünü adam akıllı göremedim?! Bu yüzden mi her ona yaklaşmaya çalıştığım zaman itildim?! Onu bana karşı dolduruyorsun. Buna eminim."demiş derin nefes alıp vermişti.

Harry sadece gülümseyerek kendisine bakıyordu.

"Kes şunu!"demiş Harry'nin omzuna sert(?)bir yumruk atmıştı.

"Peki peki kızma. İçeri geçip kahve eşliğinde sohbet etmeye ne dersin Draco?"dedikten sonra kapısı açık olan odasına girdi ve küçük mutfağa ilerledi Harry.

"Duymuyor musun sen beni?"dedi giden adamın arkasından kendisi de girdi odaya.

"Şekersiz. Filtre."demişti Harry sorarcasına. Ama Draco'dan sadece homurtu duymuştu. Buna gülümseyip kahve makinasını çalıştırdı. Ardından kalçasını granite yaslayıp kollarını bağdaştırdı göğsünde. Tam grilere bakıyordu. Ne sağına ne soluna. Dimdik.

"Onu senden almak gibi bir çaba yok Draco. Çünkü o senin olduğu kadar benim de oğlum. Benim kanımdan. Hiçbir şekilde sana karşı onu doldurmuyorum,aksine senin yanına gitmesi gerektiğini söylüyorum ve o da bana ne diyor biliyor musun? Babam dedemden beter olacak. Anlatabiliyor muyum güzelim? Sorumlu sensin. Oğluna yeterince vakit ayırmıyorsun. O da gelip diğer babasından ilgi görmek istiyor. Bu kadar basit."

Draco omuzlarına yüklenen tonlarca yük ile çöktü yavaşça parkelerin üzerine. Sonra baktı duvara. Bomboş,gözleri dolu bir şekilde. Sesler geliyordu ama o anlamıyordu. Sonra gözlerine bir perde indi ve o yere yığıldı.

Malfoy's son, Potter's son/drarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin