-§1. Bölüm§-

238 123 211
                                    

Oy vermeyi ve satır arası yorumları unutmayın... ;)

Keyifli okumalar🍒

Babamın verdiği soruyla öylece kalakalmıştım. Korkudan tir tir titriyordum. Dün gece evde olmadığımı nereden öğrenmişti ki? Sabah hiç bir sorun yoktu. Şimdi ne oldu?

"Cevap versene artık. Tüm gün senin keyfini mi bekleyeceğim?" diye kükremesi benim bir adım geri gitmeme neden olmuştu. Korkuyordum...

"Şey... B-baba-" diyordum. Cümlemi bir türlü tamamlayamıyordum. Dün gece evde değildim, ama bunu nasıl ve nereden öğrenmişti ki?

"Cevap ver lan! Cevap ver!" bağırmıştı. Benim ise gözlerimden yaşlar gelmeye başlamıştı bile. Şimdi babama ne diyecektim ben?

"Duyduklarım doğru mu lan! Sen... Sen bir erkeğin kollarında mıydın?" ne! Nereden duymuştu? Hem olayın aslı astarı bu değil ki.

"Hayır, baba b-" diyecekken o sözümü kesmişti bile.

"Ne lan, ne! Sana tek bir soru soracağım" baş parmağını bana sallayarak devam etmişti. "Tek bir soru. Dün dışarıda mıydın, yoksa değil miydin? Evet ve ya hayır!" karşıma sunduğu seçenekler beni korkutmuştu.

Doğruyu söyleyecektim elbette, ama beni yanlış anlamıştı. Ya da dün beni gören yanlış anlatmıştı, ama bu kim olabilirdi ki? Kim! Artık düşünmenin anlamı yoktu zaten. Bugüne kadar yalan söylememiştim, bundan sonra da söylemeye niyetim yoktu zaten.

Başımı aşağı yukarı sallayarak "E-evet, ama bab-" demeye kalmadan kendimi yerde bulmuştum. Sol yanağım çok acıyordu. Babamın beni dinlememesi canımı acıtmıştı.

"Lan! Sen... Sen ne hakla! Ne hakla başkasının kollarındaydın, ha!" bağırmaya başlamıştı. Evi babamın sesi doldurmuştu.

"Ama baba, bir dinle,l-" diyordum ki, sözümü kesmişti.

"Neyini dinleyeyim lan senin? Neyini!" kükremişti. Ben ise daha çok korkuyordum. "Madem hata yaptın. Cezasını da çekeceksin" devam etmişti, ama bu sefer daha sakindi. Yine de tek soru vardı. Cezam neydi? Hem neyin cezasıydı ki, bu şimdi?

Babam benim kolumdan tutarak kaldırdı ve sürüklemeye başladı. Evin dış kapısını açtı ve beni öylece dışarı fırlattı. Canım çok acımıştı. Gözlerimden yaşlar akmaya devam ediyordu. Hatta ağlamam şiddetlenmişti. Babamın beni dinlememesi beni fazlasıyla kırmıştı. Gerçeği bile bilmiyordu, ama kafamda tek soru şu; babama kim söylemişti?

"Bir daha buraya gelme! Bundan sonra benim senin gibi kızım falan yok!" demişti babam. Yalvarır gözlerle ona bakmaya başlamıştım. Beni dinlemesini istiyordum. "Artık seni görmek istemiyorum! Sakın gözüme görüneyim deme" diye devam etmişti ve kapıyı kapatmıştı.

Bu nasıl bir gündü böyle! Nasıl! O alçak herif yüzünden hem evimden, hem de babamdan olmuştum. Babam beni dinlememişti bile. Sadece söyledikleri kadarıyla biliyordu. Peki, ya gerçek? Benim bir suçum yoktu. Ben hiç bir şey yapmamıştım, ama bir yandan da kendimi suçluyordum, çünkü ilk başta olanları anlatsaydım bu olanlar olmayacaktı.

Hemen ayağa kalktım ve kapıya arka arkaya vurmaya başladım. "Baba ne olursun beni bir dinle. Lütfen her şeyi anlatacağım!" ağlayarak konuşmuştum.

AnlaşmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin