-§8. Bölüm§-

36 18 5
                                    

Selamm🖤

Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin canlar

Keyifli okumalar 🤍

" Gerekli olan herşeyi söyledim sana. Şimdi Tolga seni arabayla gitmen gereken yere kadar bırakacak. Yarından itibaren ise eğer işe girmeyi başarırsan, Tolga seni bir yere kadar bırakacak, ondan sonrası için şirket sana bir özel şoför göndericektir. " demiş ve hemen ayağa kalkmıştı. " Umarım başarırsın Asya " demişti son defa ve Tolga yanımıza gelmişti.

" Abi, gidelim mi artık? Saat 06:45. 15 dakikamız kaldı. " demişti gelir gelmez Tolga.

" Tamam Tolga, gidin, ama şirketten biraz uzak mesafede indir Asya'yı Tolga " uyarır şekilde konuşmuş ve tembih etmişti Aras.

" Biliyorum abi, merak etme " güven verici şekilde konuşmuştu Tolga.

" Tamam o zaman, hadi gidin artık " artık gitme zamanımız gelmişti. Ben.. Ben kendime hala güvenmiyordum hala... Tolga'yla birlikte evden çıktık ve arabaya doğru yöneldik. Tolga şoför koltuğuna, ben ise arka koltuğa geçmiştim. Tolga arabayı çalıştırmaya başladı. Aniden dikiz aynasında kendimi gördüm.. Peki, bu ben miydim?

Hayır! Bir makyaj beni bu kadar değiştirmiş olamazdı herhalde, dimi? Ben kendimi bile tanıyamıyordum, ama neden beni tanınmaz hale getirmişlerdi ki? Bu kadar makyaja ne gerek vardı. Sadece 1 saat 15 dakikaya tamamen değişmiştim.

Sonunda varmış olmalıyız ki, Tolga aramayı durdurmuştu. Hemen ardından ise " Geldik, inebilirsin.. " demişti. Bende hemen arabadan inmiştim beklemeden. Tolga da benim ardımdan inmişti arabadan.

" Peki, benim gideceğim şirket çok mu uzak veya nerede? " demiştim arabadan iner inmez.

" Hayır, aslında yakınındasın. Bak, sadece bu araba yolunu devam edeceksin ve sonra sağa doğru döneceksin. O yolu dümdüz gittikten sonra şirketin tam karşısında olacaksın. " karşımızda ki, yolu ve binaları işaret parmağıyla göstererek konuşmuş, yolu tarif etmişti.

" Peki, neden şirketin önünde bırakmadın ki? Öyle daha çabuk ve kolay olmaz mıydı? " demiştim bir anda merakıma yenik düşerek.

" Ne sormak istiyorsan, eve gelince abime sorarsın. Şimdilik sadece 10 dakikan kaldı. Acele et ve yola koyul " demişti emrivaki bir şekilde.

" Tamam " demiştim sadece fazla uzatmayarak. Tolga arabasına binerken, ben yola koyulmuştum bile. Yürüyordum sadece düşünceler içinde... Babamı düşünüyordum, daha doğrusu baba dediğim adamı. Peki, ya o adam benim babam mıydı, ya da ben onu baba olarak görüyor muyum? Gelip özür dilese, affeder miyim?!

Yıllardır beni sevgisizliğe mahkum eden babamı affeder miyim? Ya annem.. Küçükken, daha çocukken bizi terk edip, kaçan annemi affeder miyim? Hayır! Affetmem, affedemem...

AnlaşmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin