-§2. Bölüm§-

174 104 175
                                    

Oy vermeyi ve satır arası yorumları unutmayın... :)

♡♡♡

"Yanılgı"

Keyifli okumalar🍒

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Keyifli okumalar🍒

Ben düşünürken yağmur yağmaya başlamıştı bile. Yere düşen damlalara bakınca sanki biraz da olsa huzur bulmuştu içim. Şuan da yağmurun altında, ıslanmayı ve durmayı öyle çok isterdim ki,... Üzerime düşen yağmur damlaları beni az da olsa rahatlatırdı belki.

Fazla geçmeden yağmur yavaş yavaş dinmiş, yerini soğuk rüzgara bırakmıştı. Rüzgarın ne kadar sert estiğini ağaçların hareketlenmesinden anlıyordum. Yerlerde çamur, küçücük su birikintileri vardı. Hava karanlık olduğu için her yer çok güzel görünüyordu. Aydan saçılan ışık kendini belli ediyordu.

Sonunda otobüs durmuş ve uzun bir yolculuğun sonuna gelmiştim. Şimdi tek bir işim kalmıştı. O da annemin evine gidip, ondan yardım istemekti. Tek umudum annemdi ve umarım tek umudum da sönmezdi. Yolda yürümeye başladım. Allah'tan adresi biliyordum.

Terk ettiği gün babam bir yolunu bulup evinin adresini öğrenmişti. Annemle konuşmak için buralara gelmiş ve bende rahat durmayıp babamı takip etmiştim. Babam anneme bir sürü hakaret edip arabasına dönmüş ve arabada beni görünce önce şok geçirse de, sonra baya bir azarlamıştı beni.

Hala yürüyordum. Gece olduğu için yolu zar zor görüyordum. Yerler çamurdu ve bu benim devam etmemi fazlasıyla zorlaştırıyordu. Yarını bekleyemezdim. Hemen annemle konuşup tüm olanları anlatmam gerekiyordu. Bana yardım etmesi gerekiyordu. Yoksa... Hiç iyi şeyler olmayacaktı.

Sonunda annemin evine varmıştım. Hemen bahçelerine girdim. Korumalar yoktu nedense... Evlerinin kapısına yaklaştım. Önce tereddüt etsem de, sonra cesaretimi toplayarak kapının ziline bastım. İçeriden bir takım sesler geliyordu ve kapı açıldı. Annem tam karşımdaydı. Kumral saçları, güzelliğiyle... Hiç değişmemişti.

"Anne..." duygulanmıştım. Hemen kollarımı boynuna sarıp ona sarıldım. Gözlerimden göz yaşlarım akıyordu. Hem mutlu, hem de üzgündüm.

"Sende kimsin?" demesiyle şoka girmem bir oldu. Nasıl yani? Öz kızını tanımıyor muydu? Hemen annemden ayrıldım.

"Anne, benim. Kızın Asya. Beni unuttun mu gerçekten?" üzgün bir sesle konuşmuştum ve ağlamayı bırakmıştım.

"Kusura bakmayın, ama ben Asya adında birini tanımıyorum" dedikleriyle şoktaydım. O benim annemdi. Buna emindim, çünkü hiç değişmemişti.

AnlaşmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin